Yeşil Sol Parti finali İzmir'de yaptı I Sancar: Demokratik Cumhuriyeti Diyarbakır ve İzmir birlikte kuracak

Yeşil Sol Parti’nin İzmir'deki final mitinginde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar “Demokratik Cumhuriyeti Diyarbakır ve İzmir birlikte kuracak. Halkların ortak iradesiyle bu iktidar gidecek, bu düzen değişecek" dedi.

Yeşil Sol Parti finali İzmir'de yaptı I Sancar: Demokratik Cumhuriyeti Diyarbakır ve İzmir birlikte kuracak

Yeşil Sol Parti seçim çalışmaları kapsamında İzmir Gündoğdu Meydanında miting düzenledi. Mitinge HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın, SYKP Eş Genel Başkanı Cavit Uğur, ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, TÖP Kurucular Kurulu Üyesi Juliana Gözen, Azadî Partisi temsilcisi ve milletvekili adayları katıldı

Nurcan Değirmenci konserinin ardından özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunda bulunuldu. Saygı duruşunun ardından kurum temsilcileri mitinge katılanları selamlayarak Yeşil Sol Parti'ye oy verme ve sandıklara sahip çıkma çağrısında bulundu.

Başak Demirtaş: Sizlere Edirne zindanından Selahattin'in hasret dolu selamlarını getirdim

Mitingde bir konuşma yapan Başak Demirtaş, "Bugün burada olmak benim için çok büyük bir onur. Sizlere Edirne zindanından Selahattin'in hasret dolu selamlarını getirdim. Biz İzmir’i ayrı seviyoruz" dedi. Demirtaş'ın sözleri sık sık "Selo Başkan" sloganları ile kesildi. "İnşallah yakın zamanda onu alıp getireceğim sizlere. Sözüm olsun" diyen Demirtaş, şöyle devam etti;

"Seçime saatler kaldı. İzmir kararını vermiş. Bu meydan da bunun göstergesi. İnşallah İzmir bu seçimde meclise dört vekil gönderecek. Bir oy Yeşil Sol Parti'ye bir oy Kılıçdaroğlu'na. Partimizin mecliste güçlü olması çok önemli. Çünkü Yeşil Sol Parti emekçinin, kadının, Kürt, Türk, Alevi Sünni’nin sesi demek. Esnafın işçinin emeklinin gençliğin nefesi demek. Bir tek oyumuz bile boşa gitmemeli. Genç arkadaşlarım sandıklar size emanet. Bu seçim bizler için iki oy kullanacağımız bir seçim değil. Bu seçim barışın kardeşliğin adaletin özgürlüğün kapılarının açılacağı seçimdir. 14 Mayıs günü anahtar da çözüm de sizlerde olacak. Bu seçim en çok da kadınlar açısından tarihi bir öneme sahip. Karşımızda kadın düşmanı bir ittifak var. İstanbul Sözleşmesi’ni bir gecede kaldırdılar. Kadınlara erkeğin hizmetkarı olmayı dayatıyorlar. Bizler bunu kabul etmiyoruz ve diyoruz ki, 'Siz bize ne yapacağımızı söyleyemezsiniz'. 14 Mayıs'ta bu ülkeyi karanlıktan aydınlığa bizler kavuşturacağız.14 Mayıs günü o özgürlük meşaleleri elimizdeki mühür olacak."

Demirtaş'ın konuşmasının ardından alanda Selahattin Demirtaş'ın seçim mesajı dinletildi.

HDP Eş Genel Başkanı Sancar ise eşi Türkan Sancar ile birlikte mitinge katılan İzmirlileri selamladı.

Sancar’ın konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:

“14 Mayıs’a iki gün kaldı. Bugün İzmir’deyiz, yarın Diyarbakır’da. Her iki şehrin, bu şehirdeki halkların ortak iradesini 14 Mayıs’ta sandıklarda ortaya koyacağız. Sandıklara gideceğiz. Sakın ola tek bir oyun önemli olduğunu unutmayın. Hiç kimse hiçbir şekilde benim oyumdan bir şey olmaz, bir oydan ne çıkar demesin. 14 Mayıs günü hep birlikte hepimiz sandığa gidiyoruz. Arkadaşı, akrabayı alıyoruz ve hep birlikte sandığa gidiyoruz. Oylarımızı demokrasi için veriyoruz. Bu seçimde iki hedefimiz var. Biri bu zalim iktidarı göndermektir. Bu iktidar talancı, soyguncu, yalancı, sömürücü bir iktidardır. Bu AKP-MHP ittifakı halklara düşmandır, emekçiye ve özgürlüğe düşmandır. İşte biz de bu zalim iktidarı göndermeye kararlıyız. 14 Mayıs’ta bir oyu bu iktidarı göndermek için, bir oyu Yeşil Sol Parti’yi Meclis’e en güçlü şekilde göndermek için kullanıyoruz.

"Deniz Poyraz’ın katillerinden hesap sormaya geliyoruz"

Sevgili dostlar, Deniz Poyraz’ın yoldaşları, bir kez daha sözümüzü en güçlü şekilde yükseltelim. Deniz Poyraz’ın da hesabını sormaya geliyoruz. Onun katillerden, katillerinin arkasındaki zihniyetten hesap sormaya geleceğiz. İzmir’in bir görevi de budur; bu katil karanlığı dağıtmak ve aydınlığa hep birlikte yürümek. İşte bu sorumlulukla 14 Mayıs’ta sandıklarda irademizi en güçlü şekilde, mutlaka ama mutlaka ortaya koyacağız. Sevgili dostlar, görüyorsunuz deniz de dalgalanıyor. Ama denizler durulmuyor dalgalanmadan. Çok badire yaşadı bu ülke. AKP-MHP ittifakının bu zulmü altında halklar, inançlar, emekçiler çok büyük sıkıntılar yaşadı. AKP-MHP iktidarı ülkeyi soydu, bu ülkenin kaynaklarını yandaşa, savaşa ve ranta ayırdı. Halka ise yoksulluğu, açlığı reva gördü. Şimdi biz geliyoruz. Savaş düzenini bitirmeye geliyoruz. Büyük barışı inşa etmeye geliyoruz.

“Gençler sandıkları korumak için demokratik nöbet tutmalıdır”

Kardeşlerim, oy kullanmak görevimiz ama oyumuzu kullandıktan sonra görevimiz bitmiyor. Sandıkları da koruyacağız. Oyumuzu da irademizi de koruyacağız. O nedenle seçim günü oy kullanan herkes aynı zamanda bir sandık görevlisi gibi hareket etmelidir. En çok da siz gençler sandıkları korumak için demokratik nöbet tutmalısınız. Sandıklardan irademizi sağlam ve hilesiz bir şekilde çıkarmak için hepimiz o gün görev başında olacağız. Bütün oyunları, bütün hileleri, bütün tezgah girişimlerini demokratik kararlılık ve demokratik olgunlukla boşa çıkaracağız ve 15 Mayıs’a baharın geldiğini görerek uyanacağız. Bahar gecikti görüyorsunuz, hala bulutlar var ama kararlıyız. 15 Mayıs sabahı bu bulutlar dağılacak ve bahar gelecek.

“Demokratik Cumhuriyeti Diyarbakır ve İzmir birlikte kuracak

Cumhuriyetin yüzüncü yılında Cumhuriyeti demokrasi ile buluşturmak için geliyoruz. Yeşil Sol Parti Meclis’e en güçlü şekilde girmeli ki Demokratik Cumhuriyeti inşa etmek mümkün olsun. Demokratik Cumhuriyeti Diyarbakır ve İzmir birlikte kuracak. Bizim ortak mücadelemiz Demokratik Cumhuriyeti yaratacak, buna inanıyoruz. Artık çok söze gerek yok. Engelleri aşa aşa geldik buraya. Bu zalim iktidar, bu talancı iktidar gidecek kimsenin bundan şüphesi olmasın. Mutlaka gidecek. Halkın iradesiyle, halkın kararıyla gidecek. 15 Mayıs başka bir güne, baharın geldiği güne uyandığımız tarih olacak. Yarın da Diyarbakır’dayız. İzmir’deyken Diyarbakırlı bir şairin, büyük usta Ahmed Arif’in dizelerini sizlerle paylaşarak bitireceğim konuşmamı. Hani diyorlar ya bunlar kaybetmezler ya da gitmezler. Hem kaybedecekler hem de gidecekler. Öyle bir gidecekler ki. Ne diyor bakın Ahmed Arif? “Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar, haraç salmışlar üstüme. Ne İskender tanımışım ne şah ne sultan. Göçüp gitmişler gölgesiz, selam etmişim dostuma. Ve dayatmışım, dayanmışım. Görüyor musun?

“Halkların ortak iradesiyle bu iktidar gidecek, bu düzen değişecek”

Görüyor musun İzmir? Görüyor musun Diyarbakır? Hiçbir şah, hiçbir zalim dayatmasıyla, zulmüyle ayakta kalmamıştır, bunlar da kalamayacak. Anadolu’da yaşayan bütün halkların ortak iradesiyle bu iktidar gidecek, bu düzen değişecek. Buna hep birlikte inanalım. Demokratik kararlılığımızı 14 Mayıs günü mutlaka en iyi şekilde ortaya koyalım. Başaracağız, mutlaka başaracağız. Buna hep birlikte inanalım. Serkeftin hevalno, rêya me vekirî be. Bimînin di xêr û xweşiyê de. Hoşçakal İzmir, baharda buluşmak üzere. 15 Mayıs baharında bütün ülkenin halkları, inançları eşit ve özgür bir yürüyüşün yolunu açarak uyanacak. Hep birlikte söz veriyoruz, söz!