23 Haziran'da kazananı belirleyecek 5 kritik soru

AKP'ye yakınlığıyla bilinen Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım arasında oy kaymalarını yansıtması ve seçimlere ilişkin bir fikir vermesi açısından 5 araştırma şirketi ile gerçekleştirdiği değerlendirmeleri paylaşan bir yazı yazdı.

23 Haziran'da kazananı belirleyecek 5 kritik soru

AKP'ye yakınlığıyla bilinen Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım arasında oy kaymalarını yansıtması ve seçimlere ilişkin bir fikir vermesi açısından 5 araştırma şirketi ile gerçekleştirdiği değerlendirmeleri paylaşan bir yazı yazdı.

Selvi'nin AK Parti'ye yakın değerlendirmeleri ön plana aldığı söz konusu yazısındaki ilgili bölüm:

İbrahim Uslu 100 bin oya dikkat çekti

ANAR Genel Müdürü İbrahim Uslu ise araştırmaya başlamadan önce kafasında nerelere bakılması gerektiğini netleştirmiş durumda.

1- 31 Mart seçimlerinde sandığa gitmeyen AK Parti seçmeni ne yapacak, AK Parti kırgın seçmenin ne kadarını sandığa taşıyacak?

2- Adaylarını çeken DSP, DP ve BTP ile aday olmayan bağımsızların oyları 100 binlik yeni bir oy havuzu oluşturuyor. Bunların ne kadarı Ekrem İmamoğlu’na oy verecek?

3- Saadet Partisi seçmeni blok halinde partisinin adayına mı oy verecek, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerindeki değişimde de gördüğümüz gibi AK Parti’yi mi tercih edecek?

4- Mevsimsel etki nedeniyle memleketine giden seçmen, oy vermek için İstanbul’a dönecek mi?

5- YSK’nın iptal kararı ne denli belirleyici olacak?

İbrahim Uslu, oy tahmininden ziyade seçmen eğilimlerinin iyi izlenmesi gerektiği görüşünde.

Murat Sarı sandığa gitmeyen seçmene odaklandı

Konsensus Araştırma Genel Müdürü Murat Sarı’ya göre iki aday arasındaki kıl payı durum devam ediyor. Mağduriyet algısının Ekrem İmamoğlu’na, hizmet propagandasının ise Binali Yıldırım’a yarayacağı görüşünde.

Konsensus’un YSK’nın iptal kararından önce yaptığı araştırmada, 31 Mart seçimlerinde sandığa gitmeyen 1 milyon 700 bin seçmenin varlığı ön plana çıkmıştı. Partiler, seçim stratejilerini buna göre şekillendirmişlerdi.

Murat Sarı, ’Bu 1 milyon 700 bin seçmenin yüzde 20’sini AK Parti’ye oy veren seçmen oluşturuyordu. Tabii içinde CHP seçmeni de var. Bunların 1 milyon 300 ya da 400’ü yine oy vermeye gitmeyecek. Bu seçimin sonuçları 24 Haziran’da oy kullanıp 31 Mart’ta sandığa gitmeyenler tarafından belirlenecek’ diyor.

Seçimler için geri sayım başladı. Seçmenin kıymete bindiği, her bir oyun altın kıymetinde değerli olduğu bir seçime gidiyoruz. Bundan sonraki süreci artık adayların performansı kadar hataları da belirleyecek.”

İhsan Aktaş dip dalgadan söz etti

AK Parti ile çalışan GENAR sürekli olarak sahada. Genç seçmenlerin tercihleriyle ilgili kapsamlı bir araştırmayı yeni tamamlamışlar. Kürtler ve yaşlılar üzerine bir araştırma planlıyorlar. İhsan Aktaş, seçim sonuçlarına ilişkin araştırmayı bayramdan sonra yapacaklarını söylüyor.

Aktaş, seçimlerin iptaliyle ilk başlarda Ekrem İmamoğlu lehine bir havanın oluştuğunu söylüyor. ’Ama o hava dağılmaya başladı. AK Parti ailesi harekete geçti. AK Parti’nin dip dalgası başladı’ görüşünde. İhsan Aktaş, AK Parti’nin Kürt sorununda değişen diline dikkat çekiyor. ’Seçimlerin sonucunu sandığa gitmeyen 300 bin Kürt seçmen ile kırgın AK Partililer belirleyecek’ diyor. Aktaş’a göre İstanbul konuşuldukça AK Parti’ye yarayacak. O nedenle mağduriyetin bir an önce gündemden düşürülmesi gerekiyor.

Hilmi Daşdemir mağduriyete dikkat çekti

Optimar Araştırma seçimlerin iptal edildiği 6 Mayıs’tan birkaç gün sonra hemen sahaya çıkmış. Hilmi Daşdemir, İstanbul seçimlerindeki iniş çıkışı ise şöyle anlatıyor:

YSK’nın iptal kararı üzerine İmamoğlu lehine bir mağduriyet algısı vardı. Bu onu öne çıkardı. Binali Yıldırım’ın ‘Çaldılar’ demesiyle birlikte İmamoğlu gerilemeye, AK Parti oyları toparlanmaya başladı. YSK’nın gerekçeli kararından sonra ise farkın azaldığını tespit ettik. Bu seçimlerin kaderini 24 Haziran’da oy vermiş ama 31 Mart’ta sandığa gitmemiş olan yüzde 4’lük seçmen kitlesi belirleyecek.’