Osmanlı tarihinde köpek katliamı: 80 binden fazla köpek topluca öldürüldü
1910 yılında İstanbul'da 80 binden fazla sokak köpeği toplu bir şekilde Sivriada'ya gönderildi. Adaya bırakılan köpeklerin tamamı açlıktan veya birbirlerini yiyerek öldü.
İstanbul köpekleri ilk toplu sürgünlerinden birini 19. yüzyılın ilk çeyreğinde, 2. Mahmud zamanında yaşadı.
1865’te Galata’da köpeklerden kaçan bir İngiliz yüksek bir duvardan düşer ve talihsiz bir şekilde ölür. Bunun üzerine 2. Mahmut köpeklerin Sivri Ada’ya sürgün edilmesini emreder.
Şehirde toplanan köpekler kısa bir süre sonra halkın tepkisi ve uğursuzluk getireceği söylentileri üzerine adadan geri getirilir.
Aradan çok zaman geçmeden sürgün için ikinci emir Sultan Abdülaziz’den gelir. Köpekler tekrar toplanıp Hayırsız Ada’ya bırakılır. Kısa süre sonra 1865 sonbaharında İstanbul’da meşhur Hocapaşa yangını başlar ve şehir merkezinde bir çok yer tahrip olur.
Halk bu denli büyük bir yangının sebebinin köpeklerin sürgünü olduğunu söyler ve köpekler ikinci kez adadan şehre getirilir.
80 bin köpek Hayırsız Ada’da kaderine terk edilir
3 Haziran 1910’da ise dönemi belediye başkanı Suphi Beysoyundu’nun talimatıyla 80 binden fazla köpek toplanır ve Hayırsızada / Sivriada’ya götürülüp kaderk eterk edilir.
Tarihçilerin anlatımına göre Hayırsızada sadece kayaydı, dikili tek bir ağaç bile yoktu ve 80 bin köpeğin feryadı söylendiğine göre geceleri İstanbul'dan bile işitilir olmuştu.
Sesler birkaç gün sonra kesildi, zira yaşayabilmek için birbirlerini yiyen köpeklerden artık bir teki bile hayatta değildi.
Dönemin Fransız Gazetecesi Robert Gillon Hayırsız Ada önünden geçerken yaşadığı trajediyi şöyle anlatır:
“…Az sonra rüzgârla birlikte burnumuza dayanılması imkânsız pis bir koku geldi. Daha doğrusu kendimizi bu kokunun içinde bulduk. Kitleler halinde ölen köpeklerin kokuşmaya başlayan cesetlerinin kokusuydu bu! Dediklerine göre adada bekçiler vardı ve bu köpeklerle bir arada yaşıyorlardı. Adamlar ölen köpekleri kireç kuyularına atıyorlardı ama yine de bu pis kokuya engel olunamıyordu…”
Halk 1912 yılındaki İstanbul depreminin sebebini bu katliama bağlar.