AK Parti Milletvekili Kılıç: Çözüm süreci başlarsa Neçirvan Barzani’nin içinde yer alması çok kıymetli olur
AK Parti Mardin Milletvekili Faruk Kılıç, Başkan Neçirvan Barzani’nin Ankara ziyareti ve Türkiye’nin gündeminde yer alan olası çözüm sürecine ilişkin, “Eğer böyle bir süreç başlarsa ‘tekrar ediyorum ve tırnak içinde söylüyorum’ eğer yeni bir süreç başlarsa Sayın Barzani'nin bu sürece dahil olması, bu sürecin içerisinde olması elbette ki çok kıymetlidir” dedi.
Türkiye, Kürdistan Bölgesi Irak ve Körfez Ülkelerinin yapımına başladıkları Kalkınma Yolu Projesine de değinen Kılıç, “Hem Türkiye’nin hatta Kuzey Irak’ın Bağdat’ın ve bölge devletlerinin üzerinde durduğu ikinci bir hususta, özellikle Kalkınma Yoluyla ilgili. Kalkınma Yolu’nun bitmesi devam etmesi, onun tahrip edilmemesi, projenin rafa kalkmaması için mücadele veriliyor” şeklinde konuştu.
Rûdaw’ın sorularına AK Parti Milletvekili Faruk Kılıç’ın yanıtları şöyle:
Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani bugün Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Müsteşarı İbrahim Kalın tarafından Ankara’da karşılandı. Hakan Fidan ve İbrahim Kalın ile yapılan görüşmenin ardından Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin konuşulduğu bir döneme baktığımız zaman Türkiye'de, çözüm süreci Ortadoğu ve Irak’ta savaş gündemde. Ziyarete ilişkin resmi açıklamalar yapıldı. Başkan Neçirvan Barzani’nin Ankara ziyaretini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Evvela şöyle; Sayın Neçirvan Barzani'nin Türkiye'ye ziyareti bizim açımızdan da çok kıymetli, biz bunu çok önemli buluyoruz. İsrail'in 7 Ekim'den başlatmış olduğu Gazze saldırısıyla birlikte yayılmacı bir politikasında, yani bölgede neredeyse katliam ve soykırıma varacak bir şekilde toprakları insansızlaştırdığı, bölgede yaşanan bu kadar kırılganlıklar ve bu kadar belirsizlikle sonrasında ve arifesinde, Sayın Neçirvan Barzani'nin Türkiye'ye ziyareti elbette ki önemlidir.
Biz bu anlamda önemsiyoruz ve ziyaretin iki ülke açısından, hem Irak hem de Irak Kürdistan Bölgesi adına ve hayırlara vesile olmasını temenni ediyoruz.
1 Ekim’den bu yana Türkiye’nin gündeminde “çözüm süreci” var, AK Parti MHP ile yeni bir çözüm sürecine mi hazırlanıyor?
Sayın Devlet Bahçeli'nin DEM Parti milletvekillerine el uzatması ile kamuoyunda başlayan bir süreç var malum, özellikle bu kıymetli bir adım, değerli bir adım. Bu elin havada kalmaması, karşılıklı ellerin sıkışması bizim açımızdan fevkalade önemlidir.
Sayın Devlet Bahçeli'nin akabinde yapmış olduğu açıklama da çok daha önemli. Aslında Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı konuşmadan ilham aldığını ifade etmesi, Sayın Cumhurbaşkanımızdan atıf yaparak cesaret aldığını belirtmesi ve bunun üzerine el uzattığını ifade etmesi çok daha kıymetli ve anlamlıdır.
Geçmiş dönemlerde de AK Parti hükümetlerinin yapmış olduğu en önemli reformlardan bir tanesi de, temel hak ve özgürlükler noktasında yapılan reformlardır.
AK Parti iktidara geldiği günden bu yana merkezine insanı ve insan haklarını koydu ve böyle siyaset anlayışı içerisine girdi. Dolayısıyla insanın insan haklarını ihlal edecek her türlü problemi ortadan kaldırmakla kendini mükellef gördü. O şekilde mücadele etti ve gayretlerini o yönde sürdürdü. AK Parti'nin bugünkü Kürt Soruna bakış açısı yine aynıdır.
AK Parti'nin bugün Kürt Sorunu’na bakış açısı yine aynı ve biz insani ve İslami açıdan bu meseleye bakıyoruz ve çözüm noktasında da daha önce atılan adımların arkasında durduk ve bundan sonra da durmaya devam edeceğiz. Bu yeni adımlar yeni bir çözüm süreci midir? İkinci bir çözüm sürecinde yeni bir kapı mı, yeni bir isim mi? Belki bu şekilde adlandırmak şu an için erken olabilir. Çünkü atılan adımların karşılığında, muhatapların bu konuyla ilgili neler söyleyeceği, hangi adımları atacakları adımların geleceği önemli. Burada samimiyet önemli, yani samimi duygularla hangi adımlar atılacak, bunlar bence çok daha kıymetli. Dediğim gibi AK Parti'nin, Sayın Cumhurbaşkanımızın geçmişten bu yana izlediği tavır, yol, yöntem ve duruş aynıdır.
2012 ve sonrasındaki çözüm sürecinde Başkan Mesud Barzani, Celal Talabani ve Neçirvan Barzani’nin taraflar arasında diyalog zeminin kurulmasına aracılık ettiklerini biliyoruz. Başkan Barzani’nin bu ziyaretinin olası çözüm sürecine katkısı nedir?
Barzani ailesinin Kürtler tarafından ne kadar sevildiğini ve ne kadar bedel vermiş olduklarını biliyoruz. Yine Barzani ailesinin toplum tarafından kabul gördüğünü biliyoruz. Tabi ki Barzani ailesi bölgede bir denge unsurudur. Barzani ailesi ılımlı bir politika izlemiştir. Yani aslında Barzani ailesi de kendi halkının muhafaza edilmesi, kendi halkının haklarının korunması ile ilgili yola çıkarak bu şekilde mücadele etmiştir.
Bu anlamda da eğer böyle bir süreç başlarsa tekrar ediyorum ve tırnak içinde söylüyorum “eğer yeni bir süreç başlarsa Sayın Barzani'nin bu sürece dahil olması, bu sürecin içerisinde olması elbette ki çok kıymetlidir.” Nitekim Irak ziyaretinde Sayın Neçirvan Barzani ve Mesud Barzani ile de bir araya geldik.
Sayın Cumhurbaşkanımızın Barzani ailesi arasında, Neçirvan Barzani Bey ve Mesud Barzani Bey ile arasında ciddi anlamda ikili ilişkilerin çok güçlü olduğunu gördük.
Türkiye Cumhuriyeti'nin özellikle Kuzey Irak’taki yönetime ekonomik anlamda sıkıntı çektikleri dönemlerde, ekonomik anlamda destek verdiğini biz geçmiş dönemlerde gördük. Az önce yine ifade ettim, bölgenin bu kadar belirsizlik yaşadığı bir dönemde elbette ki içte huzurumuzun ve komşularla olan münasebetlerimizin daha olumlu, pozitif ve uyumlu olması lazım. Bu anlamda da bir stratejidir.
Savaş ve İsrail saldırganlığı ve amaçları sadece Lübnan ve Suriye'nin topraklarını değil, Türkiye ve Kuzey Irak'ı da kapsayan bir bölgeden bahsediyoruz.
Dicle ve Fırat nehirlerinden Nil Nehri’ne kadar uzanan bir bölgeden bahsediyoruz. Bu bölge İsrail ve siyonizmin tehlikesi altında.
Müslümanız ve bu ümmetin birlikte hareket etmesi gerektiği bir dönemden geçiyoruz. O yüzden böyle bir dönemde ziyaretin yapılması, bu birlikteliğin fotoğrafının verilmesi çok kıymetli.
Irak - Irak Kürdistan Bölgesi ve Türkiye’nin uzun bir süre gündeminde yer alan Kalkınma Yolu Projesi var. Bu projenin Türkiye için önemi nedir?
Hem Türkiye’nin hatta Kuzey İrak'ın Bağdat’ın ve bölge devletlerinin üzerinde durduğu ikinci bir hususta, özellikle Kalkınma Yoluyla ilgili. Kalkınma Yolu’nun bitmesi devam etmesi, onun tahrip edilmemesi,projenin rafa kalkmaması için mücadele veriliyor.
Zaten Sayın Cumhurbaşkanımızın Irak ziyaretlerinin ana temalarının bir tanesi de Kalkınma Yolu Projesiydi.
Burada hem Türkiye hem Irak hem de Kuzey Irak bu Kalkınma Yolu Projesi’nde ciddi bir kazanım elde edecektir. Böyle bir durumda birliğimizin, beraberliğimizin ve bölge bütünlüğünün sağlanması hem Türkiye açısından hem de Irak açısından hem, Suriye açısından çok kıymetlidir. Dolayısıyla bu süreci okuyan bir liderimiz var, Cumhurbaşkanımız var. Erbil’de de bu süreci bu şekilde yorumlayan, okuyan ve destek veren bir yönetim var. Neçirvan Barzani'yi kast ederek söylüyorum, Barzani ailesini kastederek söylüyorum.
Bir de Irak Kürdistan Bölgesi’nin 20 Ekim’de Parlamento seçimi var. Seçimlerden öncesinde de bu ziyaretin gerçekleşmesi anlamlı ve kıymetlidir. Bu parlamento seçimlerinde de başarılar diliyorum. Seçimlerin hayırlara vesile olmasını diliyorum.