ABD: Irak ve Kürdistan Bölgesi hükümetleri Şengal'e bir kaymakam atamalı

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, günlük basın brifinginde Ezidilere yönelik IŞİD’in uyguladığı soykırımın vesilesiyle sorulan soruları yanıtladı.

Ülkesinin IŞİD tarafından mağdur edilen Ezidileri ve diğer toplumları desteklemeye devam edeceğini dile getiren ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, 2020 yılında imzalanan Şengal  Anlaşmasının yapıcı bir adım olduğunu, ancak siyasi çekişmeler nedeniyle uygulanmamış olmasının kabul edilemez olduğunu söyledi.  

Miller, Ezidi soykırımının yıldönümü vesilesiyle  ABD büyükelçiliğinin Bağdat ve Erbil'deki yetkililere Şengal’e kaymakam atamaları, Ezidi liderler ve Şengal’deki toplulukla birlikte çalışarak siyasi çıkmazdan derhal kurtulma çağırısında bulunduğunu hatırlattı.

Rûdaw muhabirinin , Bağdat’ta bugün Ezidi soykırımının 9. yıl dönümünü anılıyor. ABD Büyükelçiliği Baş Komiser Yardımcısı David Burger, ABD'nin Ezidi toplumu ve sivil toplumu desteklemeye kararlı olduğunu söyledi. Bildiğiniz gibi Şengal Anlaşması yıllardır uygulanmıyor; Ayrıca binlerce Ezidî derme çatma kamplarda hâlâ çok zor durumda yaşıyor. ABD'nin Ezidi halkına yönelik taahhüdü nedir ve Şengal'daki mevcut duruma ilişkin görüşünüz nedir? Sorusuna, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller’e yanıtı şöyle:

‘’ABD, IŞİD tarafından harap edilen Irak'taki Ezidi toplumu ve diğer toplulukları desteklemeye tamamen kararlı. Adaleti sağlamaya ve failleri soruşturmaya çalışan Irak hükümetiyle yakın işbirliği içinde çalışıyoruz ve onu destekliyoruz. Önemli ve yapıcı bir adım olduğuna inandığımız 2020 Şengal Mutabakatı ile ilgili olarak, mutabakatın uygulanmaması ve uzun süreli siyasi çıkmaza girmesi kabul edilemez. Şengal Anlaşmasının uygulanmasında anlamlı ilerleme, Irak'ın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü güçlendirmek için gerekli bir adımdır. Bahsettiğiniz gibi, Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği, Bağdat ve Erbil'deki yetkililere, Şengal'a bir kaymakam atamak için Şengal toplumu ile Ezidi liderlerle birlikte çalışarak siyasi çıkmazdan bir an önce kurtulma çağrısında bulundu.’’

Ayrıca. İran dün iki kadın gazeteciyi dört yıldan fazla hapis cezasına çarptırdı. Buna ilişkin bir tepkiniz var mı? Sorusu üzerine Miller şu yanıtı verdi : 

‘’Farkındayız. Aslında bu tür vakaları izliyoruz ve İran'da gazetecilerin daha önceki ceza davalarını takip ettiğimiz gibi bu davaları da tabii ki takip ediyoruz. İran rejimi tarafından sadece gazetecilik yaptıkları için gazetecilere yönelik sürekli baskının, genellikle temelsiz suçlamalarla, bir insan hakları ihlali olmaya devam ettiğini söylemek istiyorum ve bu, dünyanın görmeye devam ettiği bir şey.’’