ABD, Rojava Kürtleri için Türkiye ile savaşa girmeyi göze almaz
Artı Gerçek'ten Ergun Babahan Türkiye'nin Rojava Kürdistan'ına yönelik operasyon açıklamalarını ve Rojava Yönetimi yetkililerinden Salih Müslim'in olası Türkiye oprasyonuna ilişkin nasıl bir tavır takınacaklarına dair değerlendirmelerini köşesine taşıdı.
Babahan köşe yazısında öne çıkan satır başlarışöyle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika’nın açık seçik uyarılarına rağmen Suriye’nin Tel Rifat ve Menbiç bölgelerine operasyonu fiilen başlatmış görünüyor, Türk Silahlı Kuvvetleri bu iki yerleşim merkezinin çevresini ve köylerini yoğun biçimde bombalarken binlerce masum Kürt, Süryani ve Hıristiyan için sonu belirsiz bir göç süreci başlamış durumda.
Amerikan yönetimi, IŞİD’le mücadeleyi tehlikeye atacak böyle bir operasyona karşı olduğunu bizzat Blinken’ın ağzından yaptı. ABD Dışişleri Bakanı, YPG'nin adını vermeden Suriye'de IŞİD'e karşı mücadelenin önemine de vurgu yaptı: "Suriye içinde IŞİD'e karşı savaşı partnerler yoluyla etkili bir şekilde sürdürüyoruz ve IŞİD'i içine tıktığımız kutuda tutmak için gösterilen çabaları tehlikeye atacak hiçbir şey görmek istemiyoruz." açıklamasında bulunmuştu.
Muhalefetten CHP her zaman olduğu gibi harekata sorgusuz sualsiz destek verirken 6’lı masa içinden görülen tek itiraz DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’dan geldi.
Erdoğan çok açık bir şekilde yeni bir savaşla hem cihadcı duyguları kaşıyıp oy oranını artırmayı, hem Amerika’ya kafa tutan lider rolünü oynamayı, hem de Kürtler üzerinden muhalefeti bölmeyi hedefliyor. Yerel seçimlerde Kürtlerin gücünü gördüğü için bu kez Kürtlerin “Türk muhalefeti”ne destek vermesini önlemeye çalışıyor.
Amerika’nın Ukrayna savaşı ile meşgul olması ve Rusya’ya karşı kendisine muhtaç olduğuna inanması bu hamleyi yapmasını sağlıyor. Böylece Trump döneminde varmış olduğu 2019 mutabakatını da yok sayıyor. ABD de boş durmuyor ve geri çekmiş olduğu güçlerini Rakka ve Tabka’ya geri gönderiyor. Elbette Suriye Kürtleri için Türkiye ile savaşa girmeyi göze almayacaktır ama Ankara’ya bu girişiminin bir bedeli olacağını hatırlatıyor.
Peki Rojava Yönetimi gelişmelere ne diyor? Bu soruyu Salih Müslim’e yönelttim, şu cevabı aldım:
“Kendi imkanlarımızla hazırlanıyoruz. Minbiç’e girip giremeyeceği bize bağlı. Bu bölge Rojava Yönetimi’nin elinde. Rusların buraya girişine izin vermedik. Rus askerleri Temas Hattı’nda, o bölgede Suriye rejim güçleri de var. Rusya ile Erdoğan arasında bir anlaşma var mı, varsa nasıl bir anlaşma hiçbir fikrimiz yok çünkü herşey kapalı kapılar ardında oluyor. Bizim olduğumuz bölgelerde cihadçılar yok.
Bu ortamda Halep’e bir saldırı olursa, Erdoğan’ın emriyle olur.
Bu süreçte Şam rejimi ile bir temasımız olmadı. Onların yaptığı açıklamalar ve bildirileri var, kendi bölgelerine güç takviyesi yapıyorlar ve direneceklerini söylüyorlar.
Amerikalıların klasik demeçleri var, doğru yaklaşımları var. Biz Türkiye ile savaşırken IŞİD’in güçleneceğini biliyorlar. Erdoğan bütün Türkiye’yi bir savaşın içine sokuyor. Herkesin bu gerçeği görmesi gerekiyor. Herhangi bir ülke savaşa girerse, ekonomisi çöker, demokrasisi çöker. Bütün bunların hepsi Türkiye’de oluyor. Herkesin bu gidişata karşı topluca direnmesi gerekir.”