Ahmet Hakan'dan eleştirilere 'Seyit Rıza' cevabı
İBB Başkanı seçilmişken YSK’nın seçim yenileme kararıyla mazbatası elinden alınan Ekrem İmamoğlu’nu ‘Tarafsız’ Bölge programında konuk eden Ahmet Hakan hakkında yapılan eleştirilere Hürriyet gazetesindeki köşesinden cevap verdi. Ahmet Hakan'ın yazısında Türkiye Cumhuriyeti tarafından idam edilerek katledilen Kürt lider Seyit Rıza'nın ölmeden önceki son sözüne benzer cümlesi dikkat çekti.
İBB Başkanı seçilmişken YSK’nın seçim yenileme kararıyla mazbatası elinden alınan Ekrem İmamoğlu’nu ‘Tarafsız’ Bölge programında konuk eden Ahmet Hakan hakkında yapılan eleştirilere Hürriyet gazetesindeki köşesinden cevap verdi. Ahmet Hakan'ın yazısında Türkiye Cumhuriyeti tarafından idam edilerek katledilen Kürt lider Seyit Rıza'nın ölmeden önceki son sözüne benzer cümlesi dikkat çekti.
Seyit Rıza katledilmeden önce Türk devletinin hile ve entrikalarına dikkat çekerek, "Ben sizin yalan ve hilelerinizle baş edemedim, bu bana dert oldu. Ama ben de sizin önünüzde diz çökmedim, bu da size dert olsun." demişti. Ahmet Hakan da buna benzer bir cümle kurdu ve yazısını "Ben sizin çarpıtmalarınızla baş edemedim… Bu bana dert oldu… Ama sizin çarpıtmalarınız karşısında zerre kadar yılmadım… Bu da size dert olsun…" sözüyle bitirdi.
Ekrem İmamoğlu’na karşı tavırları ve konu belediyedeki israflara gelince programı yarım saat erken bitirmesiyle büyük tepki çeken Ahmet Hakan köşe yazısında kendisini savundu.
Ekrem İmamoğlu’na israfı anlattırmadıklarının yalan olduğunu savunan Ahmet Hakan gazeteci olarak işinin sadece soru sormak olduğunu ve verilen cevaplarla karşı tarafın hangi duruma düştüğünün kendisini ilgilendirmediğini söyledi.
Ekrem İmamoğlu’nun programdan memnun kaldığını, kendisine teşekkür ettiğini ve Binali Yıldırım ile kendisinin moderatörlüğünde tartışmak istediğini söylediğini de anlatan Ahmet Hakan Yunan medyasında çıkan ve programda gerginlik yaşanmasına neden olan Rum-Pontus haberleri için de “Tevfik Göksu’yu savunmadım” dedi.
Ahmet Hakan’ın yazısı şu şekilde:
Bir taraf şöyle diyor:
“Abi adamı perişan ettin… Sinirlendi herif resmen… Gerçek yüzünü ortaya çıkardın…”
*
Öbür taraf şöyle diyor:
“Abi adam seni perişan etti… Ters köşe oldun… Yerlere serildin… Mahvetti adam seni…”
*
İki tarafa birden sesleniyorum:
*
Dinle beni ey iki taraf!
*
Ne yalakalık etmeye odaklı bir gazeteciyim ben… Ne de madara etmeye odaklı bir gazeteciyim ben.
*
Binali Yıldırım karşıma çıktığında… “Aman da Binali Beyciğim… Yaman da Binali Beyciğim… Nasıl da oylarınızı çaldılar göz göre göre… Hırsız bunlar hırsız” falan diye goygoy yapmam.
*
“Binali Bey! Oylarımız çalındı diyorsunuz… Kim çaldı? Ne yani? CHP mi çaldı?”diye sorarım… Hem de üç kere üst üste sorarım…
*
Ekrem İmamoğlu karşıma çıktığında… “Aman da Ekrem Beyciğim… Yaman da Ekrem Beyciğim… Bir güneş gibi doğdunuz İstanbul’umuzun üstünüze… Güneşte leke var, sizde yok” falan diye goygoy yapmam.
*
“Ekrem Bey! Oyların tamamının yeniden sayılmasına niye karşı çıktınız” diye sorarım… Hem de üsteleyerek sorarım…
*
Ben soruyu sorarım… Cevap veren de verdiği cevaplarla… Ya perişan olur ya da büyük sükse yapar… Ya inişe geçer ya da yükselişe geçer… Ya bir yıldız gibi parlar ya da bir mum gibi söner…
*
Bu sonuçlardan hiçbiriyle zerre kadar ilgilenmem. Vallahi de ilgilenmem. Billahi de ilgilenmem.
BENİM AÇIMDAN EKREM İMAMOĞLU
DÜN: Aday olarak ortaya çıktığı günden beri hakkında onlarca olumlu yazı yazdım. Belden aşağı vuran tek bir harfim bile yoktur.
*
BUGÜN: Programıma çıktığında kendisine en küçük bir nezaketsizlik, saygısızlık yapmadım. Sadece işimi yaptım. Sorular sordum.
*
YARIN: İmamoğlu taraftarlarının bilinçli olarak sürdürdükleri linçe rağmen… Ve İmamoğlu’nun bu linçe karşı anlamlı bir sessizlik içinde kalmasına rağmen… Kendisiyle ilgili zerre kadar önyargı taşımadan işimi yapmaya devam edeceğim.
İMAMOĞLU’CULAR! BAKIN NE DEDİ EKREM BEY!
YOK yarıda kesmişim… Yok haksızlık yapmışım… Yok acayip sıkıştırmışım… Yok konuşturmamışım…
Falan…
*
Tarafsız Bölge programının sonunda, yani programı kapatmadan hemen önce…
Ekrem İmamoğlu şunları söyledi:
“Gerçekten memnun oldum. Dilerim ve isterim ki bütün kanallar bizi davet etsin, sohbet edelim. Sorulmayan sorular sorulsun. İçtenlikle teşekkür ediyorum size.”
*
Ardından da Binali Yıldırım’la ekrana çıkıp benim moderatörlüğümde tartışmak istediğini de sözlerine ekledi.
*
Hadi şimdi dağılın!
SÜRELER NE DİYOR?
BİNALİ YILDIRIM’la TARAFSIZ BÖLGE
Başlangıç: 21.28
Bitiş: 22.55
EKREM İMAMOĞLU’yla TARAFSIZ BÖLGE
Başlangıç: 22.00
Bitiş: 23.35
İSRAFI ANLATTIRMAMIŞIZ
YALAN: Ekrem İmamoğlu mevcut belediye yönetiminin israfını anlatamamış. Çünkü tam o zaman kesmişiz yayını.
DOĞRU: İmamoğlu israfı anlattı Tarafsız Bölge’de… Sosyal medya hesaplarında da bu konuda anlattıklarını yayınladı.
SONUÇ: Yalancılar yalanlarında boğulurlar inşallah!
PONTUS, YUNAN, RUM
BENİM gözümde köken araştırması yapmak, en büyük ahlaksızlıktır! Kim hangi kökenden gelirse gelsin… Bize ne kardeşim!
Herhangi bir kişiyi…
“Ermeni” diye, “Rum” diye, “Yahudi” diye, “dönme” diye güya aşağılamaya kalkışanlardan da, bunları bir aşağılama olarak algılayanlardan da nefret ettim.
*
Gazetecilik hayatım boyunca hiç kimsenin kökeniyle hiç ilgilenmedim.Gazetecilik hayatım boyunca kökenlerle ilgilenenleri hep ayıpladım.
*
Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu’nun Yunan medyasında çıkan sersem ve kıytırık bir haberi siyaset sahnesine çıkarmasından da hiç hoşlanmadım.
Amacı ne olursa olsun hoşlanmadım.
*
Ama bu hoşnutsuzluğum, Tevfik Göksu’yla ilgili olarak maddi gerçekliğin çarpıtılmasına göz yummama da yol açamazdı.
*
Tarafsız Bölge’de maddi gerçeğin çarpıtılması şöyle gerçekleşti:
*
Ekrem İmamoğlu, Tevfik Göksu’nun…
“CHP’nin adayı nereli? Trabzonlu! Anladınız siz onu” dediğini iddia etti.
Ben de buna itiraz ettim, “Anladınız siz onu” diye bir cümlesinin olmadığını söyledim.
İmamoğlu da ısrarla ve inatla “Var!” dedi. Ardından da beni Tevfik Göksu’yu savunmakla suçladı.
*
Programdan sonra birlikte izledik videoyu.
Ve gördük ki: Ben haklıyım!
Göksu’nun “Anladınız siz onu” diye bir cümlesi yoktu.
*
Bir kez daha söylüyorum:
Ben Tevfik Göksu’yu savunmadım, sadece “Anladınız siz onu” demediğini söyledim.
Ne yani? Söylemese miydim? Sussa mıydım?
*
Ben sizin çarpıtmalarınızla baş edemedim… Bu bana dert oldu… Ama sizin çarpıtmalarınız karşısında zerre kadar yılmadım… Bu da size dert olsun…