Akar'dan İsveç ve Finlandiya açıklaması

Türkiye Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Finlandiya'nın ve özellikle de İsveç'in, taahhütleri yerine getirmelerini istiyoruz" dedi.

Akar'dan İsveç ve Finlandiya açıklaması

Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Hatay Serinyol'daki Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Lojistik Destek Üssü'nde yapılan Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.

6 Şubat'ta meydana gelen Maraş merkezli depremlerin büyük bir felakete neden olduğunu anımsatan Akar, askerin depreme zamanında müdahale etmediği eleştirilerini reddederek"Tüm imkanlarını seferber etmeleri emrini verdik" dedi.

Türk Silahlı Kuvvetler İnsani Yardım Tugayı'nda arama-kurtarma konusunda uzman personeli saat 04.30'da seferber ettiklerini vurgulayan Akar, "Mehmetçiğin geç çıkması asla söz konusu olmadığı gibi, geri çağırılması da kesinlikle söz konusu değil. Böyle bir şey düşünülemez. Arkadaşlarımız duruma süratle vaziyet ediyorlar ve ellerindeki imkanları seferber ediyorlar. Valilikler ve AFAD ile koordineli yapılması gerekli ne varsa ilk andan itibaren yaptılar, bugün de yapmaya devam ediyorlar. Bundan hiç şüphe yok. Bunun dışında söylenenlerin hepsi ya bilgi noksanlığından ya da art niyetten kaynaklı" şeklinde konuştu.

Akar, Türkiye'de yaşayan Suriyelilerin bir kısmının depremde ailesini, evini, işini kaybettiğini ve büyük sıkıntı yaşadıklarını anımsattı.

Depremden etkilenen bazı Suriyelilerin kendi istekleriyle, gönüllü ve güvenli bir şekilde dönmeyi arzu ettiklerini dile getiren Akar, tamamen yasal yollarla gümrük kapılardan geçmek suretiyle kayıtlı bir şekilde Türkiye'den ayrıldıklarını anlattı.

"Herhangi şekilde mülteci girişi asla söz konusu değil"

Şu an 56 bin civarında Suriyelinin bölgeden çıkış yaparak Suriye'ye geçtiği bilgisini veren Akar, "Herhangi şekilde mülteci girişi asla söz konusu değil. Hudutlarımız her zamankinden çok daha yoğun ve dikkatli bir şekilde kontrol altında. Herhangi bir şekilde zaten böyle kaçak bir girişe de hudutlarımıza izin vermeyeceğimiz açıktır" diye konuştu.

Deprem sonrası sınırlarda herhangi bir saldırı olup olmadığına ilişkin ise Akar, "Hudutlarımız da bizim terörle mücadele, Irak'taki yaptığımız operasyonlar, Suriye'deki yaptığımız operasyonlar da aralıksız devam ediyor. Bu yaptığımız faaliyetler çerçevesinde en son bu depremle birlikte maalesef bazı saldırılar da oldu. Mücadelemiz devam etti, orada bir saldırı oldu bu saldırıya karşı biz elimizden gelen karşılığı anında verdik. 6 Şubat'tan itibaren özetlemek gerekirse 8 taciz ve saldırı oldu" dedi.

ABD'li üst düzey yetkililerin YPG ziyaretlerinin basında gündeme gelmesine ilişkin değerlendirmesi sorulan Akar, "YPG bir terör örgütü ve YPG, PKK'nın aynısı, eşiti. Bunun herkes tarafından anlaşılmasını istiyoruz, herkesin bunu bilmesini istiyoruz. Dostlarımız ve müttefiklerimizden artık bu konuda direnmemelerini, gerçeği görmelerini ve anlamalarını bekliyoruz. Bu bizim hakkımız. Bunu istiyoruz, bunu talep ediyoruz" diye konuştu.

"Finlandiya'nın ve özellikle de İsveç'in, taahhütleri yerine getirmelerini istiyoruz"

Hulusi Akar, "NATO'nun Türkiye'yle ilgili gündemlerinden biri de İsveç'le Finlandiya'nın NATO'ya katılımı. Bu gündemle ilgili toplantılardan biri daha geçen hafta gerçekleşti. Siz, 'Bu iki ülkenin ev ödevini yapmaları gerek' demiştiniz. Ev ödevlerini yaptılar mı? Süreç nedir şu aşamada?" sorusu üzerine, Haziran 2022'deki Madrid Zirvesi'nde geniş katılımlı çalışma yapıldığını, bu çalışma sonunda ortaya çıkan metnin taraflarca imzalandığını ifade etti.

Milli Savunma Bakanı Akar, şöyle devam etti:

"Biz aynı yerdeyiz. O metinde, Finlandiya'nın ve İsveç'in verdiği sözleri yerine getirmelerini bekliyoruz. Biz hiçbir şekilde NATO'nun açık kapı politikasına karşı değiliz. İsveç'in, Finlandiya'nın üyeliğine karşı değiliz. Fakat 40 yıldan beri terörle mücadelemiz var. Bu mücadele konusunda herkesin bizim kadar olmasa bile biraz hassasiyet göstermesini, dikkat göstermesini bekliyoruz. Tabii ki onları savunma hakkı saygıdeğer ama bizim de bu terörle mücadelemizin saygıdeğer olduğunu bilmelerini, buna göre davranmalarını, oradaki taahhütlerini yerine getirmelerini bekliyoruz. Diğer taraftan da iki dost ülke arasında olmaması gerektiği şekilde maalesef bazı ihraç ürünlerine tahdit koydular. Yani biz bir tarafta NATO'yu güçlendirmek istiyoruz, NATO ülkelerinin her birinin güçlü olmasını istiyoruz. Diğer taraftan da ülkemizi, silahlı kuvvetlerimizi güçlendirmek için yaptığımız çalışmaların böyle dost ve müttefik ülkeler tarafından engellenmesini de kabul etmemiz mümkün değil. Sonuç olarak biz Finlandiya'nın ve özellikle de İsveç'in, buradaki sorumlulukları, taahhütleri yerine getirmelerini istiyoruz."

Konuya ilişkin Finlandiya ve İsveç arasında bir fark olup olmadığı sorulan Akar, "Finlandiya biraz daha hızlı hareket ediyor, Finlandiya biraz daha bize yaklaştı diyebiliriz. Aldıkları tedbirlerle, taahhütlerine daha yakınlar, yerine getirme konusunda. Fakat İsveç'in biraz daha hızlı hareket etmesi gerektiğini değerlendiriyorum ben" yanıtını verdi.

"Görüşmeler yoluyla buradaki problemlerin çözülmesini arzu ediyoruz"

Bakan Akar, "Türkiye'nin Şam'la yürüttüğü diyalog sürecinde ilerleme kaydedilip edilmediği" sorusu üzerine, 11 yıl sonra ilk defa Moskova'da Rus, Suriye ve Türk savunma bakanları ve istihbarat teşkilatı başkanlarının katılımıyla toplantı yapıldığını hatırlattı.

Toplantıda, müteakip toplantıların olgunlaştırılması için alt düzey çalışmaların yapılması konusunda bir mutabakat sağlandığını aktaran Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu aşamada şimdi bu teklif üzerine çalışmalar yapılacak, yapılıyor. Her zaman söylediğimiz gibi bizim herhangi bir şekilde işgal niyetimiz olmadığını, Suriye başta olmak üzere tüm komşularımızın toprak bütünlüğüne, egemenlik haklarına saygılı olduğumuzu, bizim tek meselemizin terörle mücadele olduğunu ve Suriye topraklarındaki mevcut teröristlerle mücadele etmek durumunda kaldığımızı, ülkemizi, hudutlarımızı korumak için, vatandaşlarımızın güvenliğini sağlamak için bunu yapmak durumunda olduğumuzu, bunun dışında bizim herhangi bir amacımız olmadığını açık ve net bir şekilde ortaya koyduk, koymaya devam ediyoruz. Önümüzdeki dönemde teknik heyetlerin görüşmesine müteakip çeşitli formatlarda bu toplantıların devam etmesinden yanayız. Görüşmeler yoluyla buradaki problemlerin çözülmesini arzu ediyoruz.

Diğer tarafta Türkiye'de misafir ettiğimiz Suriyeli vatandaşların da oradaki ortamın düzelmesiyle, normalleşmesiyle kendi evlerine ve topraklarına gönüllü, güvenli ve saygın bir şekilde dönmeleri için ortamın hazırlanmasına elimizden gelen katkıyı sağlamaktayız. Burada özel bir durum var. Bizim hem yurt içinde hem de Suriye'de beraber olduğumuz Suriyeliler var. Bunlar, hiçbir şekilde endişeye kapılmamalı. Bizim onların aleyhine, onları zora sokacak herhangi bir işlemde, eylemde, tasarrufta, taahhütte bulunmamız söz konusu değil. Bu konuda da oradaki arkadaşlarımızın rahat olması lazım. Bunu da herkesin bilmesi lazım."

"Tedbirler ne ise bugüne kadar aldık, bundan sonra da tereddütsüz alacağız"

"Suriye rejimi, YPG'nin Türkiye için çok büyük bir güvenlik sorunu olduğunu, bir varlık yokluk meselesi olduğunu, net bir çizgi olduğunu anlıyor ve kabul ediyor mu?" sorusu yöneltilen Akar, şu görüşleri dile getirdi:

"Bunu anlamalarını bekliyoruz. Tabii bu normal şartlarda objektif bir bakışla anlaşılması çok kolay bir hadise. Hatta şunu da görmek lazım. Bir anlamda Suriye'nin takriben üçte biri teröristler tarafından işgal altında. Dolayısıyla bizim yaptığımız çalışma bir anlamda Şam'ın da egemenlik haklarını, toprak bütünlüğünü destekleyici bir faaliyet. Çünkü bizim yaptığımız şey bir işgal değil, herhangi bir şekilde gasp değil. Bizim yapmaya çalıştığımız şey hudutlarımızı ve 85 milyon vatandaşımızın güvenliğini sağlamak. Bunun da mutlaka Suriye tarafından anlaşılması lazım."

Görüşmelerde, Suriye tarafından bunun göz ardı edilmemesini istediklerini ve konunun Türkiye için hayati önemde olduğunu vurguladıklarını anımsatan Akar, Türkiye'nin, topraklarını koruma konusunda hiçbir şarta bağlı olmadığını ve savunma hakkını sonuna kadar kullanacağını kaydettiklerini bildirdi. "Güçlü Türk Silahlı Kuvvetleri, güçlü Türkiye aynı zamanda güçlü NATO, güçlü ittifak demektir"

F16'ların modernizasyonu ve tedariki ile F35'lerin durumuna ilişkin soru üzerine Akar, "Gelişme var, şöyle bir gelişme var, biraz yavaş gidiyor gelişme, en önemli sorunumuz o. Amerikan Savunma Bakanlığı ile F16 modernizasyonu ve tedariki konusundaki görüşmeler olumlu bir noktaya geldi. Aynı zamanda bunun Beyaz Saray tarafından desteklendiğini ve Kongre'ye bunun gönderildiğini biliyoruz. Şu an için Kongre aşamasında bekliyoruz." sözlerini sarf etti.

Akar, "Beyaz Saray'ın, Pentagon'un düşündüğü doğrultuda, Kongre'nin aklıselimle makul ve mantıklı olayları düşünmek suretiyle bir karar almasını bekliyoruz. Önümüzdeki dönemde olumlu ve somut adımlar bekliyoruz. Bunun da bir an önce gerçekleşmesini bekliyoruz. Talebimiz, dileğimiz budur. Temennimiz, tarafların aklıselim hareket etmesi, günlük, duygusal birtakım düşüncelerle irrasyonel yaklaşımlarla olayları istenmeyen yönlere çekmemeleri" dedi.

Bir başka soru üzerine de Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Türkiye'nin F-35 savaş uçağıyla ilgili birlikteliğinin, hem hukuki hem de ahlaki anlamda izahı mümkün olmayan bir şekilde bittiğini" söyledi.

"24 milyon tona yakın tahıl taşındı"

"Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle yaşanan tahıl koridoru krizi anlaşmayla sonuçlanmıştı. Bu anlaşmaya ilişkin süre doluyor. Tahıl anlaşmasının devamı konusunda bir gelişme var mı?" sorusuna karşılık Akar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmeleri, kendilerinin, Rusya ve Ukrayna Savunma Bakanları ile teması, heyetler arası görüşmeler ve Birleşmiş Milletler'in (BM) de katılımıyla 22 Temmuz 2022'de bir mutabakat muhtırası imzalandığını hatırlattı.

Akar, bu anlaşmanın süresinin geçen kasım ayında uzatıldığını, şimdi tekrar mart ayında bu sürenin dolacağını belirterek, bu sürenin tekrar uzatılmasının söz konusu olduğunu söyledi.

Bugüne kadar ciddi miktarda tahılın ihtiyaç sahiplerine nakledildiğini anımsatan Hulusi Akar, "Tahıl Koridoru"ndan bugüne kadar 795 gemi ile 24 milyon tona yakın tahılın taşındığını bildirdi.

"Türkiye, üzerine düşeni yaptı"

Ufak tefek bazı sıkıntılar olmasına rağmen, Rusya, Ukrayna ve BM'nin katkılarıyla uyumlu bir şekilde faaliyetlerin sürdürüldüğünü dile getiren Akar, "Biz, bunun sürdürülmesinden yanayız. 18 Mart öncesinde yaptığımız girişimler ve temaslarda, hem Ukrayna hem Rusya tarafıyla yaptığımız ayrı ayrı görüşmelerde, iki taraf da bu konuya olumlu bakıyor, yaklaşıyor. Biz, bunun olumlu bir şekilde sonuçlanacağına inanıyoruz." dedi.

Yapılacak çalışmalarla, 18 Mart'a gelindiğinde bu sürenin uzatılacağı kanaatine sahip olduklarını dile getiren Akar, "Umudumuz, dileğimiz, temennimiz budur." diye konuştu