Anayasa Mahkemesi’nden 'Öcalan'a özgürlük' kararı
Anayasa Mahkemesi, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünü istemenin "düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında” olduğuna karar verdi.
Anayasa Mahkemesi (AYM), Öcalan'ın özgürlüğünü isteyen kampanya kapsamında, Öcalan'ın fotoğraflarının yer aldığı formları dağıtan 2 kişiye, "Örgüt propagandası yapmak"tan verilen 10 aylık hapis cezasının "düşünce ve ifade özgürlüğünün ihlali" olduğuna karar verdi.
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde 6 Şubat 2015'te Öcalan ve siyasi tutuklulara özgürlük isteyen, üzerinde Öcalan'ın fotoğrafları bulunan formları imzaya açan Berrin Baran Eker ve Muzzaffer Özbek'in formlarına Tekirdağ 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin toplatma kararı gerekçesiyle el konuldu.
Öcalan'ın fotoğrafının üzerinde olduğu "Abdullah Öcalan'a Özgürlük İmza Formu" başlığı taşıyan ve "Abdullah Öcalan'a Türkiye'deki siyasi tutsaklara özgürlük talebini destekliyorum. Öcalan'ın özgürlüğü Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürdistan'daki barış süreci için en önemli adım olacaktır." açıklaması yer alan form nedeniyle Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) üyesi Eker ve Özbek'e "Örgüt propagandası yapmak"tan dava açıldı.
Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, Eker ve Özbek'e 5 Mayıs 2015 yılında "Örgüt propagandası yapmak"tan ayrı ayrı 10'ar ay hapis cezası verildi. Hapis cezasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) karar verdi. Başvurucuların avukatının yaptığı itiraz başvurusu ise Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nce reddedildi.
Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yolunun açılmasıyla başvurucuların avukatı Gülşen Özbek, müvekkillerinin "düşünce ve ifade özgürlüğü hakkının ihlal edildiği" gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Adalet Bakanlığı ise gönderdiği savunmada, "terörizmi veya terör faaliyetlerini, liderlerini, yöneticilerini, terörizmin amacını ve araçlarını meşru gösterecek şekilde faaliyetler gerçekleştirilmesinin ifade özgürlüğü hakkı bağlamında değerlendirilmemesi" gerektiği görüşünü savundu.
Kararı iç hukuk ve Avrupa Birliği mevzuatı kapsamında değerlendiren AYM, düşünce ve ifade özgürlüğüne ilişkin Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği kararlara atıfta bulunarak başvurucuların düşünce ve ifade özgürlüğü hakkının ihlal edildiğine oy birliğiyle karar verdi.
AYM kararında şu ifadelere yer verildi:
"İlk derece mahkemesi, başka hiçbir gerekçeye yer vermeksizin yalnızca başvurucuların üzerinde Abdullah Öcalan’ın fotoğrafı bulunan formla imza topladıklarını tespit etmiş ve söz konusu eylemin PKK silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçunu oluşturduğuna karar vermiştir. Bununla birlikte Mahkeme tarafından gerekçeli kararda söz konusu fotoğrafın formda kullanılmasının şiddete teşvik ettiği, şiddet ve tehdit yöntemlerini meşru gösterdiği veya övdüğü ve somut koşullar dikkate alındığında belirli oranda tehlikeye neden olduğu yönünde hiçbir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. Yukarıdaki bilgiler dikkate alındığında ilk derece mahkemesi tarafından gerekçeli kararda başvurucuların imza kampanyasında kullandıkları formda yer alan fotoğraf nedeni ile mahkûmiyetinin zorunlu toplumsal bir ihtiyaca karşılık geldiği gösterilememiştir. Bu bakımdan ilk derece mahkemesinin başvurucuların cezalandırılmasını gerekçelendirmek için sunduğu nedenler -Anayasa'nın 26. maddesi uyarınca- bu tür bir mahkûmiyeti haklı göstermek için ilgili ve yeterli değildir. Açıklanan gerekçelerle söz konusu müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun bir müdahale olarak değerlendirilemeyeceği sonucuna varılmıştır. Buna göre Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğü ihlal edilmiştir."
Tazminat talebini reddeden AYM, ihlalin ortadan kaldırılması için Eker ve Özbek'in yeniden yargılanması için dosyanın Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi.