Avrupa Parlamentosu ve HDP'den 'Demirtaş ve kayyum' gündemli görüşme
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli başkanlığında Dış İlişkiler Komisyonu Eş Sözcüsü Feleknas Uca, Hukuk Komisyonu Sözcüsü Ayşe Acar Başaran ve Mardin Milletvekili Pero Dündar’dan oluşan HDP heyeti çeşitli temaslarda bulunmak üzere Avrupa’da bulunuyor.
Heyetin ziyareti hakkında Rûdaw’a konuşan HDP Avrupa Konseyi Temsilcisi Fayik Yağızay, “Heyetimizin burada bulunmasının iki amacı var. Birincisi Sayın Demirtaş’ın davasını takip etmek bir diğer ise kayyum atanan belediyeler meselesidir. Bu bu görüşmelerde Avrupa Birliği ve Avrupa Parlamentosu’nun kayyumlar konusunda Türkiye’ye kararını geri çekmesi için baskı uygulamasını istiyoruz” dedi.
Avrupa Parlamentosu’nda grubu olan tüm partilerin temsilcileri ile görüşüleceğini ifade eden Yağızay heyetin daha sonra HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ndeki (AİHM) duruşmasını takip edeceklerini söyledi.
Yağız, “Türkiye’de bugün hukuk Erdoğan’ın iki dudağı arasında çıkacak sözlere bağlı kalmış. O ne derse hukuk makamları da o kararı alıyor. Bu yüzden Demirtaş hakkında verilen karar da siyasidir ve onun kararıdır” diye konuştu.
AP Bünyesinde "Kürt Dostluk Grubu" Kuruldu
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Avrupa temasları kapsamında Strazburg'da aralarında Yeşiller ve Avrupa Özgür İttifakı, Avrupa Birleşik Solu /Nordik Yeşiller ve Sol Grubunun da bulunduğu Avrupa Parlamentosu’ndaki siyasi grupların temsilcileri ve AP Türkiye eski raportörü ve Sosyalist ve Demokratlar Grubu Başkan Yardımcısı Kati Piri ile birlikte ortak bir basın toplantısı düzenledi.
“Türkiye’de siyasal haklar, Kürt belediye başkanlarının görevden alınması ve AB’nin rolü" adı altında gerçekleştirilen basın toplantısında söz alan, Yeşiller grubu üyesi Fransız parlamenter François Alfonsi, Sol, Yeşiller ve Sosyal Demokrat gruplara mensup bir grup AP üyesinin katılımıyla gerçekleşen bir toplantıda, AP bünyesinde "Kürt Dostluk Grubu" kurulmasının kararlaştırıldığını bildirdi.
Temelli’den AP’ye Çağrı
HDP Eş Başkanı Temelli de Diyarbakır, Mardin ve Van’a kayyım atanmasını “bir hukuksuzluk, insan hakları ihlali ve siyasi hak ihlali” şeklinde değerlendirdi.
Temelli, “Hukuksuzdur, çünkü uygulama bir OHAL uygulamasıdır. 2016 OHAL döneminde hayata geçirdikleri kayyım uygulamasını devam ettirme konusunda Erdoğan rejimi ısrarcıdır. Hem Anayasa hem idari hem de hukuk açısından kabul edilemez olan, Türkiye toplumuna ve Kürt halkına dayatılan bir uygulama var karşımızda” dedi.
“Demirtaş davası bütün bu dönemi yansıtan simge bir davadır” diyen Temelli, “Demirtaş dışında binlerce siyasi tutsak var Türkiye’de. Hala cezaevlerinde onlarca belediye eşbaşkanlarımız var. OHAL sona ermiş olmasına rağmen iktidar bugün OHAL hukukunu dayatarak belediye başkanlarımızı görevden alıyor. 3 büyük şehirde 30 gün geride kalmasına rağmen hiçbir geri adım atılmadı. Tam tersine dün Diyarbakır Kulp’ta da belediye eşbaşkanları görevden alınarak yerlerine kayyım atandı. Erdoğan iktidarı Kürt halkına kayyım rejimini dayatmaya devam ediyor. Kürt halkının siyasi iradesini yok sayarak aslında otoriter bir rejimi var etme çabasında” diye konuştu.
Sezai Temelli, Türkiye Cuhurbaşkanı Erdoğan’ın kazan-kazan formülü ile sadece iktisadi ilişkiler üzerinden Avrupa’ya yaklaştığını belirterek, “Demokrasi, insan hakları gibi konularda bugüne kadar hiç bir adım atmadı. Avrupa’dan bu yönde gelen taleplere karşı da Suriyeli mültecileri kozunu bir tehdit olarak kullandı. Bu sayede Türkiye'yi kendi içine kapatarak otoriter rejimini büyütmeye devam etti. Erdoğan’ın bu oyununu hep beraber bozmalıyız” çağrısında bulundu.
AP’nin bir önceki yasama döneminde 5 yıl boyunca Türkiye raportörlüğü yapan Hollandalı parlamenter Kati Piri, kayyum atamalarının yeni olmadığını söyledi. Hedefte sadece HDP’nin olmadığına vurgu yapan Piri, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu "tehdit ettiğini" söyledi.
Piri, AİHM’de devam eden ve 18 Eylül Çarşamba günü Büyük Daire duruşması yapılacak olan Selahattin Demirtaş davasının sadece Demirtaş için değil, onun durumundaki tüm siyasiler için önemli olduğunu da ifade etti.
Demirtaş, Sakharov Ödülü’ne Aday Olarak Önerildi
Öte yandan, basın toplantısına katılan Kıbrıslı Rum parlamenter Costas Mavrides, Selahattin Demirtaş’ın Sakharov Ödülü’ne aday olarak gösterilmesini önerdi. Sol Grup Başkan Yardımcısı, Danimarkalı parlamenter Nikolaj Villumsen, Demirtaş’ın "Sakharov Ödülü’ne layık olduğunu" ve öneriye destek vereceklerini belirtti.
DW Türkçe’ye konuşan François Alfonsi öneriyi ilginç bulduklarını belirterek konuyu 9 Ekim’deki Kürt Dostluk Grubu toplantısında tartışacaklarını bildirdi.
Kati Piri ise Sakharov Ödülü’nün Aralık ayında sahibine verildiğini, Demirtaş’ı Aralık ayında AP’de görmeyi umduğunu, ancak "o kadar beklenmeksizin serbest kalmasını temenni ettiğini" söyledi.
Leyla Zana, Nadia Murad ve Lamiya Başar Da Almıştı
Eski bir Sovyet bilim adamı ve rejim karşıtı olan Andrei Sakharov’un adını taşıyan ödül, her yıl AP tarafından insan hakları ve temel özgürlükler alanlarında mücadele veren kişi veya kuruluşlara veriliyor. İlk olarak 1988’de Güney Afrikalı lider Nelson Mandela’ya verilen ödüle 1995 yılında Leyla Zana ve 2016’da Ezidi Kürt aktivistler Nadia Murad ile Lamiya Başar da layık görülmüştü.
AP, 19 Eylül Perşembe günü Strasbourg’da "Türkiye’deki durum ve kayyum atamaları" konulu bir genel kurul oturumu düzenleyecek. Oturum sonunda konuyla ilgili bir karar tasarısı da oylanacak.
