Babacan: Kürt sorununu inkar ediyorlar

DEVA Partisi lideri Ali Babacan, AK Parti iktidarının Kürt sorununu inkar ettiğini söyledi.

Babacan: Kürt sorununu inkar ediyorlar

Fox TV'de konuşan Babacan, "Hâlâ TBMM’de anadili Kürtçe olan bir milletvekili Kürtçe birkaç kelime söylediğinde Meclis zabıtlarına ‘bilinmeyen bir dil’ olarak işleniyor. Şu andaki hükûmetin sorunları çözme kabiliyeti kalmadı. Çünkü sorunları inkâr ediyorlar" dedi.

Saatlerin ileri alınmasına gerekçe gösterilen enerji tasarrufuyla ilgili de yorum yapan Babacan, "Enerji tasarrufu, diyorlar. Kusura bakmasınlar da akşam yakılan elektrik paralı da sabah ışıklar yandığında bedava mı?" diye sordu.

Babacan şunları söyledi:

"Kış saati uygulamasının etkilerinden, cumhurbaşkanının aynı zamanda parti lideri olmasının sonuçlarından, liyakat zafiyetinden, ekonomik durumdan ve partisinin planlı projelerinden bahsetti. Türkiye'yi 1 milyon fiber ağla donatma projesinin maliyetini soranlara Babacan, "Maliyeti ne biliyor musunuz? Kanal İstanbul'un iki kilometresine harcanan para tüm ülkeye fiber internet getiriyor.

Öğrenciler okula başlamak için sabahın karanlığında evden çıkmak zorunda kalıyorlar. Enerji tasarrufu, diyorlar. Kusura bakmasınlar da akşam yakılan elektrik paralı da sabah ışıklar yandığında bedava mı? Olmamız gereken saat dilimi Doğu Avrupa saat dilimidir.

Türkiye, finans merkezleriyle yakın olması gereken bir ülke. Finans piyasalarıyla, Borsa İstanbul’daki alışveriş saatlerinin örtüşmesi lazım. Kış saati, Türkiye’yi dünyadan koparan yanlış bir uygulama. İktidara gelirsek ilk 90 dakikada derhal değiştiririz."

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın tarafsız olmadığını ifade eden Babacan şu ifadeleri kullandı:

"Son yıllarda artan bir oranda valiler, kaymakamlar partili olarak çalışıyor. Hükümetin bu konuda baskısı oluyor. Kendileri de işgüzarlık yapıyor. Valinin kaymakamın partisi olmaz. Ama asıl sorun cumhurbaşkanıyla oldu. Cumhurbaşkanı aynı zamanda bir parti genel başkanı olunca tarafsızlık korunamıyor. Anayasa'daki tarafsızlık ilkesi korunamıyor. Bizim öngördüğümüz parlamenter sistemde cumhurbaşkanı tarafsız olup, parti rozetini hemen çıkaracak. Parlamenter sistem konusunda tüm partiler mutabık, tarafsızlık yanlısı. Aynı cumhurbaşkanı başlıyor başka partinin genel başkanına atıp tutmaya. Yemin metni değişmedi, Cumhurbaşkanı partisiyle ilişiğini keseceğine dair yemin edip göreve başlıyor. Şu an bu ülkenin cumhurbaşkanının tarafsız olduğunu söyleyebilir misiniz? Diğer partilere atıyor, hakarete varan şeyler söylüyor. Ama kendisine aynısı yapıldığında dava açıyor. Türkiye şuan tam bir sistemsizlik içinde.

Son dakika iki kişinin kulağına birilerinin bir şeyler söylemesiyle karar imzalıyor. Böyle tabi hata yapılır. Hiçbir şey yapılmadı demiyorum, 2002-2007 arasında gayet parlak bir ortam vardı. Ama biz o dönem hukuku ekonomiyi eş zamanlı yürütüp geliştirdik. Ayrıca dürüst ve ehil insanlar vardı. Ortak akıl ve istişare vardı. Dış politika kalmadı, ekonomi politikası yok, eğitim politikası yok, Türkiye'nin hiçbir planı yok. Gittikçe geriye gidiyor. Hukukta dünyada 100.sırada olan ülke tabi geri gidecek.

Ekonomiyi mahvettiler, adalet kalmadı, hukuk kalmadı. Bu ülkeye milyarlarca dolarlık yatırım yapmış adam, şimdi kapıma polis gelse çıkmak zorundayım diyor. Böyle bir ülkede ekonomi düzelmez."