Bahçeli'den 'OHAL ilan edilecek' açıklaması
OHAL ilan edileceği iddiaları hakkında konuşan Bahçeli, "Ekonomideki konjonktürel gelişmeleri ve isabetli politika tercihlerini çarpıtıp OHAL'den bahsetmek gafilliktir, şuursuzluktur. Yükselen, toparlanan ve dengeye gelen Türkiye ekonomisinde olağanüstü hiçbir şey yoktur” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaptığı açıklamada, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda görüşülmesi esnasında ortaya çıkan görüntülerin halkı yaraladığını savundu.
CHP ile HDP'nin ‘Kürdistan’ ortak paydasında buluştuğunu ve Türkiye karşıtlığında birleştiğini savunan Bahçeli, OHAL ilan edileceği iddialarına ilişkin de konuştu.
“Kürdistan ortak paydasında buluşmuşlar”
Bahçeli’nin açıklamasında öne çıkanlar şöyle:
"TBMM'yi terörize etmek, olay çıkarmak, kavga ve dövüş ringi haline getirmek maksadıyla arkası önü hesaplanmış planlı bir tahrik kampanyası devamlı surette tırmandırılmıştır. Bilhassa CHP ile HDP sözde Kürdistan ortak paydasında buluşmuşlar, Türkiye karşıtlığında birleşmişler, milli irade karşısında tecessüm eden husumet cephesine girmişlerdir. Nitekim TBMM Genel Kurulu'nda demokrasi ayıpları, ahlak kayıpları, akıl tutulmaları, devlete ve millete meydan okuyan küstahlıklar zincirleme şekilde cereyan etmiştir. Birbiri ardına tetikledikleri skandallarla Gazi Meclisi'mizi sabote eden muhalefet partileri ülkemizin demokratik imajına ve hukuk prestijine zarar vermekle kalmamışlar, bütçe müzakerelerinin saygınlığına da gölge düşürmüşlerdir. TBMM'nin bir asrı aşan şerefli mazisinde böylesi bir karanlık tablo hiç görülmemiş, hiç yaşanmamış, hiç var olmamıştır.
Maalesef Türkiye aylardır, zillet ittifakının meçhul ve müphem 'Cumhurbaşkanı adayı' üzerinde devamedegelen fuzuli tartışmalarla meşgul edilmektedir. CHP Genel Başkanı ne kadar heveslense de, ne ölçüde heyecanlanıp iki de bir 'ittifak kabul ederse cumhurbaşkanı adayı olmaktan gurur duyarım' dese de çabaları beyhudedir, çünkü bu sakil zihniyet karar ve irade haysiyetini çoktan yabancı güçlere devretmiştir. Zillet ittifakının ruhu ve ruhsatı Türkiye düşmanlarının eline geçmiştir. Anlaşılan odur ki, cumhurbaşkanı adayının hüviyeti çerçevesinde bilinçli ve sistematik bir arayış canlı tutulmaktadır. İsimleri kamuoyunda parlatılan genel başkanlar ve belediye başkanları ise alttan alta polemikleri kaşıyıp kamçılamaktadır.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinde işe alınan terör örgütleriyle irtibat ve iltisakı olan militanlar hakkında İP Başkanının sessiz kalması ise bir başka rezalet, işlenen suça bir diğer ortaklıktır.
Terörist Demirtaş'ın kardeşi tarafından tezkere kararı nedeniyle övülen, PKK'nın takdirini kazandığı itiraf edilen CHP'nin siyasi rant uğruna her değeri ayaklar altına alması, bu çerçevede şeytanla bile görüşmeye ve uzlaşmaya hazır olması tek kelimeyle utanç vesikasıdır.
“İsveç’in YPG’ye yardımı ikramdır”
İsveç hükümetinin YPG'ye 376 milyon dolar para yardımı sözü vermesi, uluslararası hukukun ihlali, iki ülke arasındaki diyalogların inkarı, insan haklarının imhası, terörizmin kanlı emellerine iğrenç bir ikramdır.
“OHAL'den bahsetmek gafilliktir, şuursuzluktur”
Ekonomideki konjonktürel gelişmeleri ve isabetli politika tercihlerini çarpıtıp OHAL'den bahsetmek gafilliktir, şuursuzluktur. Yükselen, toparlanan ve dengeye gelen Türkiye ekonomisinde olağanüstü hiçbir şey yoktur. Geleceğe güvenle bakmak varken, makroekonomik parametrelerle ilgili cahilce polemikler yapmak yalnızca kriz severlere hizmet, yalnızca Türkiye’nin düşmesini gözleyenlere himmettir. Türkiye büyüyen, güçlenen ve zenginleşen bir ülkedir. Dönemsel sorunlar geçicidir, kısa süre sonra her şey eskisinden daha iyi olacaktır. Dünyanın dört bir tarafı kaynarken, çevremiz kuşatma altındayken, Türkiye'nin iç cephesini düşürmeye, kaleyi yıkmaya azmetmek vatana ve millete ihanetle eşdeğer bir aymazlıktır.”