KCK: Türkiye'de asla savaş bitmez!
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, İmralı görüşmesi, sona eren açlık grevi direnişi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın Suriye'nin birliğine ilişkin mesajı, İstanbul seçimleri, İdlib savaşı ve Efrîn işgaline ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bir Kürt tv kanalına katılan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Gazeteci Enes Yıldız'ın sorularını cevapladı.
Öcalan'ın 2 ve 22 Mayıs tarihlerinde avukatlarıyla görüşmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bayık, açlık grevleri son bulmuş olsa da avukatlarının Öcalan ile görüşmelerinin takipçisi olacaklarını belirtti. Öcalan'ın yada tutukluların hakları savunulmazsa bu durumun kabul edilmeyeceğini söyledi.
Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT) cezaevlerinin durumu hakkında incelemelerde bulunmasına ilişkin açıklama yapan Bayık şöyle konuştu:
CPT de İmralı ve diğer cezaevlerine giderek eylemleri takip etmek zorunda kaldı. Adalet Bakanlığı yaptığı açıklamada avukatların görüşmesine dönük bir engelin olmadığını belirtti. Bu yasağın fiili olarak da sonlandırılması lazım. Aladet Bakanlığı'nın açıklaması, avukatların ve CPT'nin ziyaretini göz önünde bulundurursak burada bir sonuç ortaya çıkıyor. Bir takım dış güçler de tecridin sona ermesini istemiş. Kimse bu şekli ile Türkiye'yi savunamaz, sahip çıkamaz. Türkiye adım atmaya zorlandı. Türkiye bir daha yasalarını ayaklar altına almamalıdır.
Zihniyet Değişmezse Türkiye'de Savaş Asla Bitmez
PKK'nin birçok defa ateşkes ilan ettiğini belirten Bayık, bunun nedeninin Öcalan'ın Türkiye'de demokrasinin gelişmesini, Türkiye'nin siyasi, ekonomik ve toplumsal sorunlarının çözülmesini istemesi olduğunu söyledi.
Bayık, "Eğer demokrasi gelişmezse Türkiye'de özgürlük sağlanmaz, yaşanan sorunlar çözülmez. Tam tersi sorunlar daha da ağırlaşır. Türkiye'de siyasi, toplumsal ve ekonomik sorunlar Kürt savaşına bağlıdır. Eğer zihniyet değişmezse Türkiye'de asla savaş bitmez. Erdoğan ve Bahçeli her zaman "Beka sorunu var" diyor. Onlar kendileri sorun yaratıyor. Türkiye tarihine baktığımızda hiçbir zaman kendi aralarında bu kadar parçalanma yaşanmamıştır. Hiçbir zaman bu kadar siyasi ve toplumsal sorunlar derinleşmemiştir. Bu yürütülen siyasetin sonucudur. Herkes bunu görüyor ve Bahçeli ile Erdoğan gibi izah etmiyor. Savaş siyasetleri onlara bu sorunları yaratıyor." dedi.
Bayık, İmralı'da gerçekleşen görüşmelerin ardından Kürtlerin ve AKP'nin İstanbul seçimleri için anlaştığı iddiaları için, "Bu görüşmenin seçimlerle hiç alakası yok. Birileri bunun bir atılım olduğunu söylüyor, bunlar doğru değil. Türkiye hukuku çiğniyordu. Bu yüzden açlık grevi eylemi meşruydu. Hukuksuzluğa karşı durdular. Kürtlere karşı saldırı geliştiriliyor, adalet ayaklar altına alınıyor buna karşı kendini savunmak meşru bir haktır. Seçim için bazı Kürtlerin kafasını karıştırmak ve kandırmak istiyorlar. Türkiye'de demokrasi gelişmezse Kürt sorunu da çözülmez. Kürtleri kabul etmeyen zihniyet değişmediği sürece Kürt sorunu asla çözülmeyecek. Kim Kürt sorunu çözmek istiyorsa, kim faşizme karşı durmak istiyorsa, kim AKP-MHP'nin sonunu getirmek istiyorsa, bu seçimlerde bunlar esas alınacak." dedi.
23 Haziran seçiminde HDP'nin alacağı tavırla ilgili değerlendirmelerde bulunan Bayık, 'HDP demokrasiyi geliştiren bir Türkiye partisidir. Bir takım eksiklikleri var ama bunu gidermek için çalışıyor. Seçimlerde de demokratik bir strateji yürüttü ve bu strateji bir sonuç elde etti. Türkiye'de demokrasi ve özgürlüğe karşı bir zihniyet var. Çünkü Türkiye'de Kürt sorunu var. HDP Türkiye'de inkar ve imha siyasetinin son bulması, herkesin birlikte yaşaması için siyaset yapıyor. HDP'ye yönelik saldırıların nedeni de budur. HDP belediye başkanı, muhtar ve encümen seçti. Fakat AKP iktidarı onları kabul etmem dedi. Bunun kanunlarla hiç bir alakası yok. Seçim kurulu adayların seçime girmesini kabul etti. Belediyelerin kazanılmasının ardından “size mazbata vermiyorum” dedi.
Halkın iradesi tanınmıyor. Kayyumlarla belediye başkanlarını, muhtarları görevden alıyor. Kürtlere karşı savaş siyaseti yürütüyorlar. Kürt halkı ve demokrasi güçleri bunları görmeli. HDP'nin kazandığı belediyeleri gasp ediyorlar. Seçim kurumu 31 Mart seçimlerinde bazı yerlerde Kürt halkının iradesini kabul etmedi. Kürdistan'da asker ve polislerle belediyeleri ele geçirdiler. Eğer bunlara karşı bir duruş sergilenseydi, İstanbul seçimleri iptal edilmezdi. Türkiye'nin daha tehlikeli bir yola girmemesi için Kürt ve demokrasi güçleri iradelerini ortaya koymalıdır.
Cemil Bayık, Öcalan ile yapılan görüşmelerde Suriye'nin birliğinin gündeme gelmesi konusunda ise, Öcalan'ın sadece Kürdistan'da değil, Ortadoğu siyasetinde de stratejik bir güç olduğunu söyledi. Öcalan’ın Suriye’deki duruma ilişkin 7 madde sunduğunu hatırlatatan Bayık, Suriye Kürtlerinin Türkiye’ye hiçbir zaman saldırmadığını belirterek “Türkiye siyasetini değiştirmeli, Efrin'den ayrılmalı, işgale son vermelidir. Fırat'ın doğusuna yönelik tehdide son vermeli, Suriye halklarının kardeşliği ve orada kurulan demokratik sistemi kabul etmeli. Eğer Türkiye tüm bunlara son verirse Suriye'nin sorunları çok rahat çözülecek. Demokratik bir Suriye gelişecek” dedi.