DEM Parti Ankara Büyükşehir Belediye Eşbaşkan adayı olan tutsak siyasetçi Gültan Kışanak’ın fotoğrafı, protokoldeki boş bir sandalyeye konuldu. Ayrıca salonda bulunan birçok kişi Kışanak’ın fotoğrafını taşıdı.
Saygı duruşu ile başlayan program, eş başkanların konuşmasıyla devam etti.
“Savaş, açlık, yoksulluk kentleri yok ediyor”
İlk olarak söze başlayan Hatimoğulları, “Yerel Demokrasi ile Özgür Kentlere” başlıklı sunumda, Türkiye’de ve dünyada altüst oluşların yaşandığını söyledi.
“Savaş, şiddet, açlık, yoksulluk, göç, afetler ve kapitalist medeniyetin neden olduğu birçok risk doğayı, toplumu ve kentleri tehdit etmeyi sürdürüyor” diyen Hatimoğulları, “Bu felaketlerle baş etmenin yolu, bu hâkim anlayışlara karşı yerelden başlayarak her düzeyde ortak mücadele zeminlerini çoğaltmaktan ve halklarla birlikte hayalini kurduğumuz dünyayı inşa etmekten geçiyor” dedi.
“Bu seçimde özgürlük bayrağı yükselecek”
Yerel seçimlerin önemine dikkat çeken Hatimoğulları, şunları söyledi: “Yerel yönetim seçimleri, bu iktidar aklına karşı eşitlikçi ve özgürlükçü bir aklı, halka en yakın yerden, tam da mahallinden yeşertmek ve tüm ülkeye yaymak için bizlere eşsiz bir olanak sunuyor. Bizler, 2024 yerel seçimlerini; rejimin eril, sömürgeci, ayrımcı politikalarına karşı eşitlik ve özgürlük bayrağının yükseleceği, savaşa karşı barış seslerinin gürleşeceği, merkezileşmeye karşı yerel demokrasilerin güçleneceği bir eşik olarak görüyoruz.”
“Her zamankinden kararlı ve inançlıyız”
“Her zamankinden daha kararlı, inançlı ve umutluyuz” diyen Bakırhan ise, şöyle konuştu: “Yerel yönetim deneyimlerimiz süresince, insanların özgürce yaşayacağı kentler ve yerel birimler yaratmak için uğraştık. Çift dilli belediyeciliği, eş başkanlık sistemini ve yerel demokrasi deneyimlerini bu ülkenin tarihine yazdık. Tüm bu kazanımları büyütmek ve halklarımızla birlikte ileriye taşımak için geliyoruz. Bizler defalarca kazandık, defalarca başardık. Yine kazanacağız, yine başaracağız. Bizim, yani halkın olanı geri almak için geliyoruz. Daha iyisini hep birlikte kurmak için geliyoruz.”
Hatimoğulları, partinin yerel yönetim anlayışına dair maddeler sıraladı. Hatimoğulları, partinin esas aldığı kriterlere dair şunları söyledi:
* Kendini toplumun bütün sorunlarına karşı sorumlu hisseder ve çözüm üretmek için inisiyatif alır.
* Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na ve diğer evrensel hukuk anlaşmalarına konulan çekincelerin kaldırılmasını savunur ve bunun için mücadele eder.
* Yerel ekonominin örgütlendirilmesi için çalışmalar yürütür.
* Belediyeciliği cinsiyetçi ve hiyerarşik yaklaşımlardan kurtarmayı önceler.
* Gençliği, kentlerin temel katılımcı dinamiği ve öznesi olarak kabul eder
* Sosyal yaşam içerisinde engellilere, yaşlılara, çocuklara ve dezavantajlı duruma getirilen gruplara öncelik verir.
* Halkların kendi kültürlerini özgürce yaşamasını temel önceliklerinden biri olarak görür.
* Çok dilli belediyeciliği savunur.
* Tüm göçmen ve mültecilerin uluslararası hukuk ile tanımlanmış haklarını kullanması önündeki engellerin kaldırılmasını savunur.
* İşçi ve emekçilerin tüm iktisadi, sosyal, siyasal haklarını savunur ve taahhüt eder.
* Tüm inançların özgürce yaşamasını, gelişmesini, örgütlenmesini ve inanç merkezlerini kurmasını savunur ve buna destek olur.
Hatimoğulları, “Yerel Yönetim Anlayışımızla Neyi Savunuyoruz?” başlıklı sunumunda ise şunları sıraladı:
* Yerel yönetimlerde siyasi, idari ve mali özerkliği,
* Tüm yurttaşların kent hakkını,
* Yerel yönetimlerde kadınların eşit katılımını sağlamayı, kadın kentleri yaratmayı,
* Her yurttaşın barınma hakkını savunur, doğayla uyumlu, depreme ve afetlere dirençli konut inşa etmenin yerel yönetimlerin temel görevlerinden biri olduğunu,
* Öğrencilere ve dezavantajlı duruma getirilen gruplara parasız, diğer yurttaşlara ise ucuz toplu ulaşım imkanları sağlamayı,
* Üniversite öğrencileri için parasız ve nitelikli yurtlarda barınma olanaklarının yaratılmasını,
* Belediye meclisleri ve il genel meclislerinin politika üreten, denetim görevi yapan ve halkın eğilimleri ile taleplerini yansıtan bir kurum olarak görev yapmasını,
* Çocuklar için anadilinde eğitim veren kreşler açmayı,
* Farklı halkların ve inançların yerel yönetimlerde temsil edilmesini ve kültürel ihtiyaçlarının karşılanmasını savunuyoruz.
“Tek din ve tek mezhep anlayışına son vereceğiz”
Tek din ve mezhebe hizmet anlayışını reddetiklerini, farklı din ve mezheplerin inanç ve ibadet özgürlüğünü kabul ettiklerini vurgulayan Hatimoğulları, şöyle devam etti:
* İyi bir kentin ve kırsalın ancak engellilerin, yaşlıların ve çocukların ihtiyaçlarını karşılayan bir yerel yönetimle mümkün olacağını savunur, bunun için gerekli adımları atar.
* Ekolojik bir toplum hedefiyle, hayvanların doğal yaşamlarında yaşayabilmeleri için uygun koşullar yaratır.
* Demokratik, Ekolojik, Cinsiyet Özgürlükçü ve Toplumcu Yerel Yönetim Anlayışımızla DEM Parti Belediyelerinde; din, dil, mezhep, ırk ve cinsiyet ayrımı yapmadan tüm kent yurttaşlarına eşit hizmet vereceğiz. Köy, mahalle ve kent meclislerini, kent forumlarını, kadın ve gençlik meclislerini destekleyip yaygınlaştıracağız. Meclis toplantılarını halka açık yapacağız ve demokratik kitle örgütlerinin toplantılara katılımını sağlayacağız.
“Kayyumlara bir daha izin vermeyeceğiz”
Bakırhan, demokratik bir cumhuriyet için yerel demokrasi vurgusu yaptı. Bakırhan, “Yerel demokrasi, her yerelin kendi özgünlüklerini esas alarak halka rağmen değil halkla birlikte yönetmenin mimarisidir” diyerek, şu başlıkları sıraladı:
* Yerel demokrasi, sadece yerellerde yaşanan sorunların değil, aynı zamanda merkeziyetçilikten kaynaklanan sorunların çözümünün de anahtarıdır.
* Yerel Demokrasi İçin Kayyım Rejimine Kalıcı Olarak Son Verme Zamanı: Halkın Olanı Geri Alacağız!
* Bir daha kayyımlar yoluyla halkın iradesinin gasp edilmesine izin vermeyeceğiz. Bu hukuksuzluğu asla kabul etmeyeceğiz.
* Gasp yoluyla bizden aldıklarınızı fazlasıyla geri almaya hazırız.
* Halkın olanı geri almak için geliyoruz.
“Eşit temsiliyeti yaygınlaştırarak büyüteceğiz”
Hatimoğulları, yerel demokrasinin kadın ile başladığını ve “kadın özgürlükçü belediyeciliği” devam ettireceklerini vurguladı. Hatimoğulları, bu başlıkla şunları sıraladı:
* DEM Parti belediyelerinde, özgür ve eşit bir yaşam için kadınlar özgün ve özerk olarak örgütlenir.
* Eş başkanlık ve eşit temsiliyeti yaygınlaştırarak büyüteceğiz.
* Kadın politikalarının etkin bir şekilde uygulanabilmesi için Kadın Politikaları Daire Başkanlıkları ile Kadın Politikaları Müdürlüklerini yeniden açacağız.
* 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Dayanışma Günü çalışan kadınlar için idari izin; tüm kadınlar için ise ücretsiz ulaşım günüdür.
* Kentleri ayrımcılıktan, eşitsizlikten ve cinsiyetçilikten arındıracağız.
* Erkek şiddetine karşı her alanda etkili bir mücadele yürüteceğiz.
* Kadınların toplumsal, ekonomik ve kültürel gelişimini destekleyecek “özgür kadın köyleri” ile şiddetsiz bir yaşamın olanaklarını kadınlarla birlikte inşa edeceğiz.
Bakırhan, gençlik politikalarına değinerek, şunları belirtti:
* DEM Parti belediyelerinde; gençlik, yerel yönetimlerimizde araç haline getirilen değil, yönetime yön veren olacak.
* Öğrencilerin yaşadığı ekonomik sorunlara çözüm olmak amacıyla kentin tüm dinamikleri ile ortaklaşarak burs imkânları yaratılacak.
* Gençliğin eğitimine doğrudan katkısı olan eğitim destek evleri güncellenerek yaygınlaştırılacak.
* Başta genç kadınlar olmak üzere ihtiyaç sahibi bütün üniversite öğrencileri için üniversite yurtları, sosyal tesisler, spor okulları, ücretsiz aşevleri ve ücretsiz çamaşırhaneler kuracağız.
* Gençlerin yerel yönetimlerimizde söz, yetki, karar ve katılımını zorlaştıran engelleri kaldıracağız.
* Öğrencilerin eğitim ihtiyaçlarına göre yurtlar inşa edilecek, hiçbir öğrenci açıkta kalmayacak, her öğrenci barınma hakkından ücretsiz bir şekilde yararlanacak.
* Gençlerin en büyük sorunlarından biri olan işsizliği önlemek için kalıcı istihdam alanları yaratacağız.
* Gençliği hedef alan bağımlılıkla mücadele edeceğiz.
Hatimoğulları, kent planlaması bölümünde yeniden söz aldı. Hatimoğulları, şu başlıkları sıraladı:
* Merkezi hükümetin kent-rant anlayışına karşı, kırsal alanları da kapsayacak şekilde yurttaşların ‘yerellik hakkı’nı savunmaya devam edeceğiz.
* Kent merkezlerini ve meydanlarını her kesimden yurttaşın bir araya gelebileceği; sosyal, siyasal, sanatsal ve ekonomik faaliyetler için yararlanabileceği ortak alanlar haline getireceğiz.
* ‘Kent Estetiği Kurulları’ oluşturacağız.
* Kır-kent dengesini kuracağız. Tarım alanlarının imara açılmasına izin vermeyeceğiz.
* Engelsiz kent, enerjisini üreten kent, kadın kenti, sakin kent, ekolojik kent gibi pilot belediyecilik uygulamaları yapacak; her başlık altındaki uygulamaları en az bir belediyemizde uygulayacağız.
* Depreme dayanıklı, sağlıklı ve ekonomik konut projelerini hayata geçireceğiz.
* Tüm belediyelerimizde afet öncesi, afet anı ve sonrasında ortaya çıkacak sorunların çözümü için Afet Daire Başkanlıkları/Müdürlükleri kuracağız.
* Afetlerin etkisini en aza indirmek için belediye bünyesinde yapılacak stratejik plan doğrultusunda Afet Bütçeleri oluşturacağız.
* Dere yatağı, fay hattı, bataklık gibi zemin açısından risk oluşturacak alanlarda yapılaşmaya izin vermeyeceğiz.
* Afetlere karşı dirençli kentler kuracak, halkla birlikte afetlere hazır olacağız.
Bakırhan, kentsel dönüşüm ve imar planlarına dair şunları belirtti:
*Risk taşıyan yerleşim yerlerinde, halkın da onayıyla “Yerinde Sağlıklı, Güvenli Yapı Projeleri”ni hayata geçireceğiz.
*6306 Sayılı Yasa ve benzeri düzenlemelerle halkın mülksüzleştirilmesine ve kent toprağının kâr mahrecine çevrilerek sermayeye tahvil edilmesine karşı halkımızla birlikte mücadele edeceğiz.
*Sosyal konut projeleri ile herkesin ev sahibi olması için çalışacağız.
*Konut edinme maliyetlerini düşürerek toplumun tüm kesimlerinin sağlam, sağlıklı, güvenli konut sahibi olmasını kolaylaştıracak, kadınlara öncelik vereceğiz.
“Ekosistemi bozacak yatırımlara izin vermeyeceğiz”
Hatimoğulları, kentlerde “ekonomik ve ekolojik toplum ulaşımı” yaygınlaştıracaklarını vurguladı. Hatimoğulları, bu başlıkda şunları söyledi:
*Tüm belediyelerimizde yurttaşlarımız için ucuz, güvenli ve sağlıklı toplu taşıma olanaklarını artıracağız.
*Yayalar için sağlıklı ve ekolojik yürüme yollarını artıracak; bu yolları halkın ve dezavantajlı hale getirilen tüm grupların gündelik ihtiyaçlarına göre düzenleyeceğiz.
*Kentlerde hafif raylı sistemi yaygınlaştırarak hem trafik sorunlarını hafifleteceğiz hem de toplu taşıma ağını geliştireceğiz.
*Eko-kırım suçu niteliğindeki büyük projelere, ekosistem bütünlüğünü bozacak yatırım ve inşaat faaliyetlerine imar ruhsatı vermeyeceğiz.
*Orman, mera, yayla ve kışlakları imara koşulsuz kapatacağız.
*Kent parklarını, koruları ve bostanları koruyacağız.
*Kentlerde motorlu araç trafiğine kapalı Ekolojik Bölgeler oluşturacağız.
*Yanan ve tahrip edilen orman alanlarını yapılaşmaya açmayacağız.
*İtfaiyeler bünyesinde acil müdahale birimleri, kırsalda ise içinde gerekli malzeme ve ekipmanların olduğu ‘Orman Evleri’ni kuracağız.
Bakırhan, suya erişim hakkına dair şu maddeleri sıraladı:
*Dereleri kirleten ve kurutan sanayi atıklarına karşı mücadele edeceğiz.
*Kuraklık Haritaları çıkaracağız.
*İklim dostu kentler yaratmak için fosil yakıt kullanımını sıfırlamak üzere harekete geçeceğiz.
*İsraf kültürünün yerine tasarruf kültürünün oluşturulması için çeşitli kampanyalar düzenleneceğiz.
*DEM Parti, Hayvan Hakları Bildirgesindeki esasları kabul eder, yerel yönetim çalışmalarını bu perspektifle planlar.
*Hayvan hakları savunucusu kurumlarla, meslek odaları ve hukukçularla iş birliği içerisinde olacak; her mahallede farkındalık eğitimleri düzenleyeceğiz.
*Hayvanları ölüme terk eden barınakları, hayvanat bahçelerini, yunus parklarını, deney laboratuvarlarını ve hayvan üretimi ve satışı yapan konut ve işyerlerini kapatacağız.
Hatimoğulları, bütçe, yoksulluk ve sosyal politikalara değinerek, şunları kaydetti:
*Katılımcı ekonomi ile yerel demokrasiyi büyüteceğiz.
*Siyasal alanda olduğu gibi iktisadi alanda da demokratikleşme ve yerelleşmeyi büyüteceğiz.
*’Bütçe Haktır ve Halkındır’ ilkesi ile katılımcı, toplumsal cinsiyete duyarlı ve ekolojik bütçe modelleri yaratacağız.
*Güçlü Yerel Demokrasi İçin Toplumcu Ekonomiyi Uygulayacağız.
*Özgürleştiren Sosyal Politikaları Hayata Geçireceğiz.
*Kentlerimizde hiçbir yurttaşımızın aç ve sokakta yatmasına izin vermeyeceğiz. Aşevleri ve eve yemek götüren birimler kuracağız. Evsizler ve sokakta yaşayanlar için yaşam evleri açacağız.
*Yoksul bırakılmış bölgelere pozitif ayırımcılık uygulayacağız.
*Yerelin kolektif yönetimini esas alan, halka dayanan ve halkın yaşamını tüm ihtiyaçlarıyla donatacak yerel yönetim ekonomisini hayata geçireceğiz.
Bakırhan, “geçimlik, yerel, ekolojik tarım ve hayvancılığın yerel yönetimlerce korunması ve geliştirilmesini” savunduklarını vurguladı. Bakırhan, bu başlıkla şunları söyledi:
*Tarım Daire Başkanlıkları-Müdürlükleri kuracağız.
*’Doğduğum Yerde Doymak İstiyorum’ projesini yaygınlaştıracağız.
*Aracısız pazarları, takas pazarlarını ve bunların e-pazar muadillerini yaygınlaştıracağız.
*Hiç üretim yapılmamış veya üretimin terk edildiği toprakları tarımsal üretime kazandıracağız.
*Tarımda pestisitlerin, kimyasal gübrenin ve genetiği değiştirilmiş tohumların kullanımını engelleyeceğiz. ‘Yerli Tohum Evleri’ kuracağız. Küçük ve orta ölçekli tarımsal üretim için gerekli enerji ve su tüketimini ücretsiz karşılayacağız.
*Mera ve yayla yasaklarından olumsuz etkilenen yetiştiricileri ve çiftçileri destekleyerek zararlarını telafi etmeye çalışacağız.
*Tüm Kent Yurttaşları İçin Doğal ve Ucuz Gıdaya Erişimi Kolaylaştıracağız.
*Gıda güvenliği için kentin sivil toplum örgütleri, kamu kurumları ve halkımız arasında koordinasyonu sağlamak üzere Sağlıklı Gıda Birimleri kuracağız.
*Gıdada kendine yetebilen kent modeline geçme çalışmalarını sürdüreceğiz.
“Yoksullukla Mücadele Derneklerini yaygınlaştıracağız”
Hatimoğulları, “Yoksulluk devlet ve sermayenin ortak politikasıdır, mücadele edeceğiz” dedi ve şöyle devam etti:
* Öz yeterlilik ilkesiyle yerel ekonomiyi güçlendirerek yoksulluğa ve işsizliğe dur diyeceğiz.
* Yoksullukla Mücadele Derneklerini yaygınlaştıracağız.
* Gıda ve Giyim Bankası uygulamalarını yaygınlaştıracağız.
* Eğitim, sağlık, ulaşım ve barınma gibi hizmetleri toplumun dezavantajlı kesimleri için ulaşılabilir hale getireceğiz.
* Emeğin Kentlerini Kent Emekçileriyle Kuracağız.
* Sendikal örgütlenme hakkını güvence altına alacağız.
* KHK’larla işlerinden atılan emekçiler için yeniden istihdam olanağı yaratacağız.
* Yerel yönetimlerde ‘eşit işe, eşit ücret’ ilkesini benimseyerek kadınların istihdamına öncelik vereceğiz.
* İstihdamda yüzde 50 kadın kotası uygulayacağız.
* Bütün belediye çalışanları için ücretsiz kreş hizmeti vereceğiz.
* 21 Mart’ı bütün çalışanlar için, 8 Mart ve 25 Kasım’ı kadın çalışanlar için ücretli tatil olarak kabul edeceğiz ve ücretsiz ulaşım sağlayacağız.
“Engelliler için yaşamı engelliler birlikte kuracağız”
Bakırhan, DEM Parti olarak ayrımcı ve hiyerarşik kentleşmeye karşı yerel demokrasi ile eşitlikçi ve özgürlükçü sosyal politikaları savunduklarını kaydetti. Bakırhan, bu bölümde şunları söyledi:
*Tüm belediyelerimizde engellilere, yaşlılara, çocuklara, kadınlara, yoksullara, mültecilere ve diğer dezavantajlı bırakılan gruplara öncelik verecek. Kamusal alanların ticarileşmesine ve ranta açılmasına izin vermeyeceğiz.
*Şehir dışından tedavi amaçlı kent ve ilçe merkezlerine gelenler için misafirhaneler yapacağız.
*Halk ekmek fabrika sayısını artıracağız.
*Tüm büyükşehirlerde sosyal hizmet kampüsleri kuracağız.
*Engelliler için yeni bir yaşamı engelliler ile birlikte, yerellerden başlayarak mümkün kılacağız!
*Büyükşehir belediyelerinde Engelliler Daire Başkanlığı, diğer belediyelerde ise Engelliler Şube Müdürlükleri kuracağız.
*Tüm birimler ve her düzeyde engelli istihdamı oluşturacağız.
*Ücretsiz ve kesintisiz hizmet verecek Yaşam Destek Merkezleri kuracağız.
*İşaret dilleri kursları açacağız.
*Anadili Türkçe olmayanlar, okuma yazma bilmeyenler, yaşlılar, Alzheimer/Demans gibi hastalıkları olanlar ve tüm engelliler için ulaşım araçlarını bölgelere ve mahallelere göre renk kodlarına ayırarak ulaşım hatlarının karmaşıklığına son vereceğiz.
“Çocuk Meclislerini çocuklarla birlikte yapılandıracağız”
Hatimoğulları, “Yerel yönetimlerin görev alanındaki konut, lavabo, asansör, alt-üst geçit, kaldırım, park, otopark, bina vb. mimari yapıların, internet sitelerinin, mevzuat ve diğer programların erişilebilirliği için dönüşüm bütçesi hazırlayacağız” dedi ve ekledi:
* Tüm toplu taşıma araçlarında ses, renk ve Braille Alfabesi kullanan çok dilli anons ve yönlendirme tabloları oluşturacağız.
* Engelli kadınların eğitim, iş, siyaset alanında hayatlarını güvence altına alan politikalar geliştireceğiz.
* Çocuklar; özgür ve demokratik yaşamın eşit özneleridir. Her kenti, çocuk kenti yapacağız.
* Kayyımlar tarafından gasp edilen ve KHK’lerle kapatılan çocuk kurumlarını yeniden açacağız. Çocuk Politikaları Daire Başkanlıklarını ve Çocuk Meclislerini çocuklarla birlikte yapılandıracağız.
“Kent uzlaşısına çocuk katılımı”
Bakırhan, “Çocuk Danışma Kurulu” oluşturarak, kent uzlaşısına çocukların eşit katılımını sağlayacaklarını aktararak, şunları ekledi:
*Çocukların işçileştirilmesinin önüne geçeceğiz.
*Çocuklarla birlikte ekolojik çocuk kooperatifleri kuracağız.
*Çocuk Akademilerini hayata geçireceğiz, çocuklara duyarlı bütçelemeyi hayata geçireceğiz.
*18 yaşına kadar tüm çocuklar için şehir içi ulaşımı ve kültürel etkinliklere katılımı ücretsiz hale getireceğiz.
*Çok dilli kreşler ile tüm gün hizmet vereceğiz.
*Çocuk bakım hizmetlerini yaygınlaştıracağız.
*Kolektif hafızanın yeni kuşaklara aktarımını sağlamak için “Masal Evleri/Oyun Evleri/Mala Çirokbêjan” ve “Çocuk Müzik Evleri” inşa edeceğiz.
*Tüm okullarda ve köylerde gezici ve ücretsiz ağız ve diş sağlığı taraması çalışmalarını yaygınlaştıracağız.
“Yaşlı dostu kent uygulamaları”
Hatimoğulları, emekliler ve yaşlılar için “yaşanabilir kentler” inşa edeceklerini vurguladı:
*Her mahallede emekli ve yaşlıların sosyal ve kültürel faaliyetlere katılabilmesini, buralarda yeterli sayıda ve uygun eğitimde personelin istihdam edilmesini sağlayacağız.
*Huzur evi hizmetini yaygınlaştıracak, yeni huzur evleri açacağız, evde bakım ve onarım, ev temizliği, evlere sıcak yemek servisi gibi hizmetler ile destekleyeceğiz, yaş temelli ayrımcılıkla mücadele edecek, yaşlı dostu kent uygulamalarını çoğaltacağız
“Yönelim temelli ayrımcılığa son vereceğiz”
Bakırhan, göçmen ve mültecilerin nefes alabildiği kentler inşa edeceklerini vurguladı. Bakırhan, şunları söyledi:
*’Dünyanın her yeri herkesindir’ ilkesiyle, Göçmen ve mülteci çocukların işçileştirilmesine karşı mücadele edecek; eşit, şiddetsiz koşullarda ve anadilinde eğitim görmeleri için önlemler alacağız. Belediyelerimizin sağlık merkezlerinde ücretsiz ve anonim sağlık hizmeti imkanı sağlayacağız.
*Yönelim temelli ayrımcılığa son vereceğiz!
*Katılımcılık, eşitlik, ayrım gözetmeme ve kapsayıcılık ilkeleri doğrultusunda kent yaşamını tüm ezilen ve sosyal dışlanmaya maruz bırakılan gruplar için iyileştireceğiz.
*Egemen olandan farklı cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerine sahip bireylerin yerel siyasete eşit katılım, sağlıklı olma, barınma, insana yaraşır istihdam olanaklarına kavuşmalarının sağlanması; kamusal alanları özgür ve güvenli bir biçimde kullanabilmeleri ve yerelde sunulan hizmetlere erişimlerinin sağlanması için politikalar geliştireceğiz.
“Sosyal konutlar üreteceğiz”
Hatimoğulları, sağlık ve sosyal politikalar ile toplumcu belediyecilik yapacaklarını söyledi, politikalarını şöyle sıraladı:
*Mahallelerde, ihtiyaç sahiplerinin kullanabilmesi için ‘çamaşır evi’, ‘tandır evi’, ‘etüt evi’, ‘kreş’, ‘okuma evi’ gibi hizmet noktaları kuracağız.
*İhtiyacı olanlara aylık 15 metreküp suyu parasız olarak sağlayacağız.
*Barınma hakkından yoksun kent yurttaşları için sosyal konutlar üreteceğiz.
*’Tüketim Kooperatifleri’ eliyle, bireysel üretim yapan köylü ve çiftçilerin ürünleri ile “Halk Çiftlikleri”nin ürünlerinin, bölge kentlerinde yaşayanlara başta olmak üzere dar gelirli hanelere uygun fiyatlarla ulaşmasını destekleyeceğiz.
*Cami, cemevi, kilise ve sinagog gibi ibadet merkezlerinin ihtiyacı olan belediye hizmetlerini ücretsiz şekilde sağlamaya devam edeceğiz.
*Cenaze ve mezarlık hizmetlerini ücretsiz gerçekleştirecek; tüm köy ve mahallelerde taziye evleri kurmaya devam edeceğiz.
“Çok dilli belediyecilik devam edecek”
Bakırhan, çok dilli belediyecilik uygulamalarını sürdüreceklerini söyledi. Bakırhan, bu başlıkta şu projeleri açıkladı:
*Çok dilli masal kitapları, çocuk oyunları ve resimli sözlüklerin kullanıldığı kreşler, kurslar ve kütüphaneler kuracak; çok dilli kültürel projeleri yeniden hayata geçireceğiz.
*Belediyelerimizin yazışma, duyuru ve basın açıklamalarını çok dilli yapmaya devam edeceğiz.
*Dil Koruma ve Geliştirme Müdürlükleri kurarak Kürtçe, Süryanice, Ermenice, Arapça ve farklı yerel dillerin korunup geliştirilmesi için çalışmalar yürüteceğiz.
*Kentleri, mahalleleri, köyleri, sokakları ve caddeleri çok dilli isimlendirmeye devam edeceğiz. Kamusal alanlardaki panoların ve tabelaların çok dilli olmasını sağlayacağız.
*Kültürel zenginliğimizi tüm yerellerimizde yaşatacağız.
*Tüm şehirlerde Mobil Kütüphaneler kuracağız. Gezici kültür-sanat etkinlikleri düzenleyerek köylerde ve kentlerde yurttaşların kültür-sanata erişimini kolaylaştıracağız.
*Dengbêj Evi gibi kültür mekânlarının inşa edilmesine devam edeceğiz.
“Kadınlar, gençler ve çocuklar için yüzme havuzu”
“Her yerde, her yaşta sporla sağlıklı, barışçı ve özgür topluma diyoruz” diyen Hatimoğulları, şunları ifade etti:
*Sporu cinsiyetçi, milliyetçi ve şoven politikaların gösteri sahası, sermayenin sömürü aracı olmaktan çıkaracağız.
*Sporun yerelden ve yerinden yönetilmesini destekleyeceğiz.
*Herkes faydalansın diye kapalı spor salonlarını, statları ve semt sahalarını açmaya devam edeceğiz.
*Kadınlar, gençler ve çocuklar için yüzme havuzu sayısını artıracağız.
“Kayyumları Saray’a göndereceğiz”
Bakırhan, kapanış konuşmasında, “Kayyum gaspına, irade hırsızlığına, yolsuz ve susuz bırakılan kentlerdeki ampulü patlamış rant belediyeciliğine son diyerek başaracağız. Yerel demokrasiyle özgür kentlere ulaşacağız” dedi.
Hatimoğulları ise, konuşmasını şöyle noktaladı: “Yerel demokrasiyle özgür kentlere diyerek çıktığımız bu yolda, ‘Kazan-Kazan’ formülümüzle Türkiye’nin her bölgesinde yönetimlere geleceğiz. Kayyumları Saray’a gönderecek, yarattıkları tahribatları gidereceğiz. Sen, ben, siz, biz demeden DEM Parti’yle hepimiz kazanacağız. Mutlaka başaracağız.”
Programın sonunda tutsak siyasetçi Gültan Kışanak’ın “Saray saltanatlarını kuranlara dünyayı dar edeceğiz” sözlerinin yer aldığı konuşma gösterildi. Daha sonra eşbaşkan adayları sahneye çağrılarak, toplu fotoğraf çekildi.