Demirtaş, sorumluluğu Cemaat'e yükledi

HDP’nin tutuklu eski eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın, sosyal medya hesabı Twitter üzerinden yargılandığı davadaki iddialara tek tek yanıt vermesi kamuoyunda tartışılmaya devam ederken, yargı reformu paketinin meclis gündemine gelmesi sürecine denk gelmesi akıllara "AKP ile Demirtaş arasında zımni bir görüşme sonucu mu yapıldı" sorularını getirdi.

Medyanın önemli bir kısmının yargılandığı duruşmaları takip etmediğini belirten Demirtaş, “Herkesin gerçekleri bilme hakkı var” diyerek, hakkındaki iddialarla ilgili açıklama yapmıştı. Demirtaş'ın açıklamalarındaki temel kıstas, kendisini tutuklayan yargıçların cemaatten tutuklandıklarına dikkat çekmesi ve bir anlamda iktidardaki AK Parti'yi tutuklanması sorumluluğundan uzaklaştırmasıydı. Bu da akıllara, Demirtaş'a bu açıklamaları yapması için bir yerlerden sufle mi edildi sorusunu getirdi.

Çok yakında meclisten geçmesi beklenen yargı reformu kapsamında Demirtaş'ın serbest bırakılacağı öngörülüyor. Teklifin bu hâliyle yasalaşması durumunda terör örgütü propagandası yapmak suçundan 4 yıl 8 ay hapis cezası alan Selahattin Demirtaş’ın bunu Yargıtay’a götürme imkânı olacağı belirtiliyor. Kasım 2016’da tutuklanan Demirtaş’ın hapiste geçirdiği süre dikkate alınarak ve hakkındaki diğer davalarla ilgili tutukluluk sürelerini de tamamlamış sayılacağından tahliye olabileceği ifade ediliyor.

Ancak Demirtaş'ın serbest bırakılmasının, AK Parti'yi son seçimlerde ayakta tutan Cumhur İttifakı'nda ciddi bir çatırdama yaratacağı öngörülüyor. Yaklaşık üç yıldır haksız bir şekilde cezaevinde bulunan Demirtaş'ın bugüne kadar hakkındaki iddialarla ilgili herhangi bir açıklama yapmayarak, yargı reformu paketinin gündeme geldiği bir süreçte böyle bir açıklama yapması dikkat çekici bir gelişme olarak yorumlandı.

AK Parti'nin son zamanlarda başarısız olduğu veya değiştirmek istediği tüm politikaların vebalini Cemaat'e yükleyerek kamuoyundaki tepkileri sınırlandırdığı biliniyor. Demirtaş'ın cezaevinde yatmasının gerek iç kamuoyunda, gerekse uluslararası arenada ciddi bir baskı oluşturduğu biliniyor. Demirtaş'ı serbest bırakmanın yollarını arayan AKP yönetimi, ortağı MHP'den bu konuda gelecek tepkileri minimuma indirgemek için, Demirtaş'ın haksız bir şekilde cezaevinde tutulmasını cemaate yükleyerek olası tahliyesine zemin hazırlamak istiyor. Demirtaş'ın bu açıklamalarının AKP ile Demirtaş arasında gerçekleşen bir anlaşma sonucunda gerçekleştiği dile getirilen iddialar arasında.

Twitter'da yaptığı açıklamalarda, hakkındaki fezlekeleri hazırlayıp meclise gönderen savcıların cemaatten tutuklandığına dikkat çeken Demirtaş, açıklamalarda isim isim savcıları ve hazırladığı fezlekeleri paylaşarak, cemaatten tutuklandıklarını aktardı.

Cemaate ait Today's Zaman'ın eski Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş ise Demirtaş'ın paylaşımları üzerine, "Selahattin Demirtaş adına bu seride yazılanlar şayet doğruysa ve bahsedilen isimler hakikaten ilintiliyse, “Cemaat” gölgesinde iş çeviren bazı bürokratik isimlerin yatacak yeri yok! Onbinlerce mağdur ve mazlumun çektiklerine halkın duyarsızlığı belki de bu tür zulümlerden dolayı!" dedi.

Yine cemaate ait el konulan ve KHK ile kapatılan Zaman Gazetesi'nin eski Genel Yayın Yönetmeni Abdulhamit Bilici, Demirtaş'ın paylaştığı isimlerin hesap vermesi gerektiğini şu sözlerle dile getirdi:

"Demirtaş’ı hapseden ve AİHM kararına rağmen bırakmayanlar, Erdoğan ve kirli ortakları. Ama bu durum, hapse gerekçe yapılan fezlekeyi hazırlayan ve kendisi de hapiste olan savcıyı temize çıkarmaz. Demirtaş kendini savunduğu gibi o da yaptıklarını izah etmeli, hukuku çiğnemişse hesap vermeli."