Dersim Katliamı 82. yılı: On binlerce Kürt katledildi
Türkiye Cumhuriyeti dönemin hükümeti 4 Mayıs 1937 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla başlattığı Dersim Tertelesi’nde on binlerce insan öldürüldü, on binlercesi yurtlarından, tarihinden, kültüründen, inancından koparılarak Türk ve Müslüman toplumun içinde “zorunlu iskan”a tabi tutuldu.
Türkiye Cumhuriyeti dönemin hükümeti 4 Mayıs 1937 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla başlattığı Dersim Tertelesi’nde on binlerce insan öldürüldü, on binlercesi yurtlarından, tarihinden, kültüründen, inancından koparılarak Türk ve Müslüman toplumun içinde “zorunlu iskan”a tabi tutuldu.
1938 Dersim Tertelesi’nin yıl dönümünde yaşamını yitirenler katliamın yaşandığı yerlerden biri olan Eski Pah Köprüsü’nde anıldı.
Anmaya Dersim Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, Emek Partisi (EMEP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Demokratik Alevi Derneği (DAD), Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) ve yurttaşlar katıldı.
Çıra yakılmasının ardından söz alan DAD Eş Başkanı Musa Kulu, “Devlet bize ne dilimizi ne tarihimizi bıraktı. Amaçları inancımızı yok edip bizi Sünnileştirmek, bizi unutturmaktı. Birçok yerden Dersimliler bugün buraya geldi ve bu kara günü unutmadıklarını, devletten özür dilemesini beklediklerini, kaybedilen insanlarımızın akıbetini öğrenmek istediklerini dile getirdi” ifadesini kullandı.
Seyit Rıza ve idam edilen Dersimliler
Seyit Rıza, Usene Seyd, Fındıq Ağa, Hesen Ağa, Usene Sey Rızay, Ali Ağa, Hesene İvraime Qız 15 Kasım 1937 günü Elazığ Buğday Meydanı’nda idam edildiler.
Seyit Rıza ya da Kırmancki’deki adıyla Sey Rıza’nın kesin doğum tarihi bilinmemekte olup 1863 yılında Pulur Lirtik Köyü’nde doğdu. Asılırken kendi ağzından 75 yaşında olduğunu söylediğini yazılmaktadır. 15 Kasım 1937 yılında Xarput’ta altı Dersim ileri geleniyle beraber idam edilmiştir. 75 yaşında olan Seyit Rıza’nın yaşı küçültülerek idam edilmiştir.
HDP’den “Dersim Katliamı” açıklaması
HDP katliama ilişkin yaptığı açıklamada, özür dilenmesi, “Tunceli” adının değiştirilmesi, mezar yerlerinin açıklanması, zararların tazmin edilmesi, kayıpların akıbetinin ortaya çıkarılması ve askeri arşivlerin açılması çağrısı yaptı.
HDP, Dersim Katliamı’nın 82’nci yılına dair yazılı açıklama yaptı. Katliamda yaşamını yitirenlerin anıldığı açıklamada:
“Dêrsim halkının 1937-1938 yıllarında karşı karşıya kaldığı devlet şiddeti bu toprakların tarihinde ne ilkti ne de son oldu. 82 yıl önce Cumhuriyet tarihinin en karanlık sayfalarından birine imza atıldı. 4 Mayıs 1937 tarihinde, ‘Tunçeli Tenkil Harekatı’ isimli bir kararla, uzun süren bir planlama ve hazırlığın ürünü olarak Dêrsim Katliamı başlatıldı. 1938 yılında, devletin bütün kademelerinin onay ve takibiyle yapılan fiziki ve kültürel imha harekatı sonuçlandırıldığında, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 10 binlerce Alevi Kürt katledilmişti. Binlercesi topraklarından kopartılıp sürgüne gönderilmiş, binlerce Dêrsim’li çocuk, özellikle kızlar evlatlık olarak verilerek ailelerinden koparılmıştı. Bu topraklarda farklı kimlik, kültür, anadil ve inanca sahip olan halklar her dönemde zalim iktidarların şiddet ve baskılarıyla karşı karşıya kaldı. Çorum, Maraş, Sivas katliamları unutulmadı; Kürt halkının Cumhuriyet dönemi boyunca ve bugün karşı karşıya kaldığı baskı, zulüm ve katliamlar ne yazık ki bu ülkenin tarihine yazıldı. Dêrsimliler 10 yıllardır aynı talepleri yükseltiyor: Özür dilenmeli; katliamla özdeşleşen Tunceli adı değiştirilmeli, Dêrsim adı iade edilmeli; Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklanmalı; 1937-38 döneminde sürgün edilen Dêrsimlilerin zararları tazmin edilmeli; ailelerinden alınarak başkalarına verilen Dêrsim’in kayıp kızlarının akıbetleri ortaya çıkarılmalı; konuyla ilgili Genelkurmay arşivleri açılmalı” ifadesi kullanıldı.
Erdoğan Dersim için “KATLİAM” demişti
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 1937-1938 yılında Dersim'de meydana gelen olaylar için "katliam" ifadesini kullanmasından sonra o günlere ait belgeler de gün yüzüne çıkmaya başladı. Son olarak "Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselde o dönemde Dersim harekatına katılan askerler konuştu.
Katliamı gören askerler anlatıyor…
Belgesele konuşan Hayder Dede anlatıyor: "Kimine göre ise Dersim'de Seyit Rıza öncülüğünde karakollar basılmış, vergi verilmez olmuş, askerler öldürülmüş ve Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığı tanınmaz olmuştu. Neşteri vurmak gerekiyordu Dersim'e; meşhur o sözlerle dile getirmek gerekirse "Dersim bir çıban başıydı, ve koparılması gerekiyordu."
“Bir alay komutanımız geldi, Konya'dan. Dedi ki; 'Arkadaşlar, vatandaşlar dünyada dört hain vardır' dedi. 'Biliyor musunuz?' Biz nereden bilelim dört haini. 'bak' dedi. 'Biri fani (veya vali), biri kurt, biri domuz, biri de Kürt' dedi. Bu dördünü de aynı anda söyledi. Adamları vurduk, vurdular. Şimdi şöyle kol kola taktılar. Şöyle kol kola taktılar beş yüz, alt yüz kişiyi ağır makineli tüfeklerle şöyle öldürdüler. Harçik ırmağına koydular, ırmak kıpkırmızı aktı. Yanız bir kadın kendisini suya attı, kaçtı kurtuldu."