Dersim'de kayyım protestosu, Kürt’ün muhtar olarak seçilmesine bile tahammül edemiyorlar

Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediyelerine kayyım atanmasına tepki gösteren Dersimliler kayyım meselesinin bir parti meselesi olmadığını, ses çıkartılmazsa önceden yapıldığı gibi her yere kayyım atanabileceğini belirttiler.

Dersim'de kayyım protestosu, Kürt’ün muhtar olarak seçilmesine bile tahammül edemiyorlar

Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediyelerine kayyım atanmasına tepki gösteren Dersimliler kayyım meselesinin bir parti meselesi olmadığını, ses çıkartılmazsa önceden yapıldığı gibi her yere kayyım atanabileceğini belirttiler. 

İçişleri Bakanlığının Diyarbakır, Van ve Mardin belediye eş başkanlarını görevden alarak, yerlerine valileri kayyım atamasına tepkiler artarak devam ediyor.

Dersimli yurttaşlar da kayyım siyasetine tepki göstererek halkın iradesinin yok sayıldığını belirttiler. Halkın bu duruma karşı birlik içerisinde ses çıkartması gerektiğini savunan yurttaşlar, hiçbir belediyenin garantisi olmadığını, ses çıkartılmazsa her belediyenin kayyımla karşı karşıya kalacağını savundular.

“KÜRTLERİN OYLARINA TAHAMMÜLSÜZLÜK VAR”

Mazlum Tuğrul adlı yurttaş kayyımların yarattığı tahribata dikkat çekerek, “Hükümetin, sandık namustur, söylemi vardı. Namus olarak görülen sandığa gidip kayyımları süpürdük. Halkın iradesini kabul etmeyen ama namus olarak gören hükümet 4 ay bile dayanamadı ve kayyım atadı” şeklinde konuştu.

Hükümetin baskıcı politikaları devam etmesi durumunda kendine zarar vereceğini kaydeden Tuğrul, “Kürtlerin oylarına olan bir tahammülsüzlük durumu var. Aslında bu bir asimilasyon politikasıdır. Seçim sürecinde Erdoğan’ın bir söylemi vardı. ‘Kazanmasak bile kayyum atarız’ tehdidi vardı. Bu kararlar da bu tehdidin bir devamı. Küçük bir çocuğa sorsan bile oda kayyumun sömürü için geldiğini söyler. Kendi seçtiğimiz kişilerin bize hizmet etmesini istemiyorlar. Çünkü onlarda talan ve hırsızlık yok onlarda hizmet var” dedi.

“HUKUKSUZLUĞA KARŞI DURALIM”

Toplumun protesto hakkını kullanmasına dahi saldırının gerçekleştiğini kaydeden kadın yurttaşlar da toplum tarafından gereken cevap verilmediği taktirde anti demokratik uygulamaların parti ayırt etmeksizin devam edeceğini belirterek, “Bugün ne Antalya’nın ne İzmir’in ne de İstanbul’un bir garantisi yok. Buralara da kayyım atanabilir. Kimsenin garantisi yok. O yüzden her birlikte bu hukuksuzluğa karşı duralım. Oyumuzu gasp etmelerinin önüne geçelim” diye konuştular.

“KÜRT’ÜN MUHTAR OLARAK SEÇİLMESİNE TAHAMMÜL EDEMİYORLAR”

Ali Yılmaz adlı yurttaş ise baskı ve zulmün artmasını yaşanan sessizliğe bağlayarak, “Demokrasi yok şu anda. Yani kim çıkıp demokrasi var diyebilir. Ahmet Türk bir belediye başkanı ama devlete göre bir “terörist”. Ve ona göre karar veriyor. İstediğini terörist ilan edip hakkında istediği kararı veriyor. Yani bu kabul edilecek bir durum değil. Kürt’ün iradesine karşı gösterilen bu tahammülsüzlük artık öyle bir aşamaya gelmiş bırakın belediye başkanlığını muhtar olarak seçilmesine tahammül edemiyorlar. Yeter artık” dedi.