Diyarbakır Barosu: Hukuksuz tutuklamaya son verin

Diyarbakır Barosu, yaptığı açıklamada “Yalnızca hukuka uygun ve meşru savunuculuk faaliyetleri nedeniyle meslektaşlarımız hakkında; yakalama, gözaltı ve nihayetinde tutuklama kararı verildiği görülmektedir. Türkiye’de temel hak ve özgürlükleri kullanırken, devlet/hükümet ve kolluk kuvvetleri/yargı erki üzerinden baskıya maruz bırakılan hak savunucuları, yersiz müdahale ve yargı taciziyle bir kez daha karşı karşıya kalmıştır” açıklaması yaptı.

Diyarbakır Barosu: Hukuksuz tutuklamaya son verin

21 ilde yapılan operasyonlarda aralarında avukat, gazeteci, sanatçı ve siyasetçilerin de bulunduğu 134 kişinin gözaltına alınmasına ilişkin Diyarbakır Barosu, yazılı bir açıklama ile tepki gösterdi.

“Meslektaşlarımıza Yönelik Hukuksuz Tutuklamaya Son Verin” başlığı ile yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Diyarbakır cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 25.04.2023 salı günü Mardin, Batman, Urfa, Malatya ve Baromuza kayıtlı 19 avukatın yanısıra gazeteci, tiyatrocu ve STK temsileri olmak üzere 134 kişi ev ve işyerlerinde yapılan arama işlemleri neticesinde, gözaltına alınmıştır. Soruşturma sürecinde, Baromuz üyesi olan Av. Özüm Vurgun, Av. Burhan Arta ve Av. Serhat Hezer’in de yer aldığı 48 kişi tutuklanmış, 86 kişi ise adli kontrol hükümleri uygulanmak suretiyle serbest bırakılmıştır.

Soruşturma sürecinde elde edilen hukuki veriler, hukuki menfaat elde etmek amacıyla beyanda bulunan ve aynı zamanda şüpheli olan tanık beyanı üzerinden, yalnızca hukuka uygun ve meşru savunuculuk faaliyetleri nedeniyle meslektaşlarımız hakkında; yakalama, gözaltı ve nihayetinde tutuklama kararı verildiği görülmektedir. Türkiye’de temel hak ve özgürlükleri kullanırken, devlet/ hükümet ve kolluk kuvvetleri/yargı erki üzerinden baskıya maruz bırakılan hak savunucuları, yersiz müdahale ve yargı taciziyle bir kez daha karşı karşıya kalmıştır. Bu müdahale ve baskı da maalesef her geçen gün de derinleşmektedir.

Nitekim yargı makamlarının öngörülemez pratiği karşısında, muhalif kimlikli hak savunucusu ve gazetecilerin hedef haline getiren bir yargısal işlem örüntüsü ve ceza hukuku sisteminin işleyişinde daha önceden görülmemiş bir keyfîlik yaşanmaktadır. Keyfi ve hukuka aykırı yargı süreci kapsamında, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkını ihlal edici uygulamalar karşısında, başta tutuklu meslektaşlarımız olmak üzere hak savunucusu, gazeteci, sivil toplum örgütü temsilcileri ile sivil yurttaşların serbest bırakılması gerektiğini kamuoyunun bilgisine sunarız.”