Dünya Meteoroloji Örgütü’nden ürküten açıklama
Dünya Meteoroloji Örgütü, İklim Göstergeleri ve Sürdürülebilir Kalkınma: Ara Bağlantıları Gösterme adlı raporunda iklim değişikliği üzerinde direkt etkili olan yedi iklim göstergesini inceledi. Raporda, küresel ısınmayı 1,5 °C'nin altında sınırlamak için daha büyük uluslararası işbirliği ihtiyacı olduğu belirtildi. 2020 yılında ise ısınmanın, şimdiden sanayi öncesi (1850-1900 yılları arası) seviyelerin yaklaşık 1.2 °C üzerinde olduğu vurgulandı.
Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Meteoroloji Örgütü (DMÖ), bugün İklim Göstergeleri ve Sürdürülebilir Kalkınma: Ara Bağlantıları Gösterme adlı raporuyla ilgili basın açıklaması yaptı.
Açıklamada Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine (SKH) ulaşmak ve küresel ısınmayı bu yüzyılın sonuna kadar 2 °C’nin altında, hatta 1,5 °C’nin altında sınırlamak için daha büyük uluslararası işbirliği ihtiyacına dikkat çekildi.
Karbondioksit emisyonun azaltılması en önemli ve gerekli eylem
Raporda yedi iklim göstergesinin; karbondioksit konsantrasyonu, sıcaklık, okyanus asitlenmesi, okyanus ısı içeriği, deniz buzu boyutu, buzul kütle dengesi ve deniz seviyesi yükselmesi olduğu belirtildi.
Karbondioksit emisyonlarının dünya üzerindeki dağılımına bakıldığında; CO2 emisyonunun yüzde 25 ila yüzde 30’u okyanus tarafından emilir ve okyanus asitlenmesine yol açar, yüzde 20 ila yüzde 25i bitki örtüsü tarafından emilir ve geriye kalan yüzde 50 atmosferde kalır ve ek sera etkisine katkıda bulunur.
İki yüzyılda 4 derece ısınma bekleniyor
Raporda sera gazı konsantrasyon yolu senaryosu göre 2100 yılına kadar küresel ortalama yüzey sıcaklığının 25 °C artması öngörülüyor.
Geçmişte her 20 bin yılda 4 derece ısınma gözlemlenirken antropojenik iklim değişikliğinin sadece iki yüzyılda aynı ısınmayı tetiklemesi bekleniyor.
Raporda, 2020 yılındaki ısınmanın şimdiden sanayi öncesi (1850/1900 yılları) seviyelerin yaklaşık 1,2 °C üzerinde olduğu vurgulandı.
20 kat daha fazla
Diğer yandan Kutup ısınma oranının, küresel ortalama orandan 3 kat daha hızlı olduğu belirtildi.
Kuzey Kutbu hızla ısınırken, yüksek sıcaklıklar, kalıcı donların erimesine ve yeraltında depolanan metanın havaya bırakılmasına neden olduğu ifade edildi.
Eğer bu fenomen gerçekleşirse metanın, 100 yıllık bir zaman ölçeğinde CO2’den 20 kat daha fazla küresel ısınma potansiyeline sahip olduğu vurgulandı.