Duran Kalkan’dan yeni açıklama; Devlet Bahçeli'den Kalkan'a tehdit!
MHP lideri Devlet Bahçeli, PKK üst düzey yöneticilerinden Duran Kalkan'ın “savaşı Türkiye şehirlerine taşıyacağız" şeklindeki sözlerine "Bir yiğidimiz Türkiye'yi tehdit etmeye yeltenen hainlerin ya leşini yere serecek ya da başlarına çuval geçirerek Türk adaletine teslim edecektir" dedi.
PKK Yürütme Komitesi üyesi Duran Kalkan, geçtiğimiz günlerde askeri operasyonların devam etmesi halinde “savaşı Türkiye şehirlerine taşıyacaklarını” söylemişti.
Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Duran Kalkan, operasyonların devam etmesi halinde savaşı şehirlere taşıyacağını iddia etmiştir. Bursa ve İstanbul'da yapılan hain saldırılar gerçekleştirilmiştir. İnanıyorum ki bu terörist Duran Kalkan'ın da sonu yakındır. Bir yiğidimiz Türkiye'yi tehdit etmeye yeltenen hainlerin ya leşini yere serecek ya da başlarına çuval geçirerek Türk adaletine teslim edecektir" dedi.
Bahçeli, "Türk milleti son sözünü Malazgirt'te söylemiştir. O günden bugüne vatan tektir, adı Türk'tür. Binlerce yıldır, millet tekdir, adı Türk'tür. Bunun dışında her arayış maceradır” diye konuştu.
“Türkiye'nin sınır güvenliğini ihlal edenler, insanımıza musallat olanlar doğduklarına bin pişman olacaklar” diyen Bahçeli, “PKK/YPG için güvenli hiçbir yer yoktur” ifadelerini kullandı.
Altı muhalefet parti liderinin zirvesini hedef alan Bahçeli "Zillet ittifakı Türk milletinin ekmeğini yese de gavurun kılıcını sallamaktan rahatsızlık duymuyor. Toplanıp toplanıp dağılıyorlar, sahte gülümsemelerle günü kurtardıklarını sanıyorlar. Zillet ittifakını Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem dolduruşuna getirip yuvarlak masa bildirilerini hazırlayan dış güçlerdir" dedi.
Kalkan: Türkiye Devrimci-Sosyalist Hareketinin bir parçasıdır
Öte yandan PKK’ye yakın haber sitelerine yeni açıklamalarda bulunan Duran Kalkan, ilk çıktığında Mazlum Doğan gibi PKK’nin isminin “komünist parti” olması gerektiğini savun örgüt yöneticileri olduğunu ancak “toplumla daha iyi bütünleşebilmek açısından işçi partisi ismini daha doğru” bulduklarını söyledi.
Başlangıçta Sovyetler Birliği’nin Türkiye, İran ve Arap devletleri ile olan çıkarları nedeniyle Kürt sorununa yaklaşımlarını eleştirdiklerini belirten Kalkan, PKK’nin 1980’den itibaren Bulgaristan ve benzeri “sosyalist” devletlerle belli bir ilişki yürüttüğünü, Abdullah Öcalan’ın da iki kez bu ülkelerin temsilcileri ile görüştüğünü anlattı.
PKK’nin bu süreçlerde kimi çevrelerce çeşitli ülkelerin istihbarat örgütleri ile ilişkilendirilmeye çalışıldığını belirten Kalkan, “Türk solu içinde de sözde Kürt hareketleri içerisinde de dillendirenler olmuştur. Bu tür çevreler gizli ya da açık şekilde PKK’nin MİT, CIA gibi istihbarat örgütlerinin ortaya çıkardığı bir hareket olduğunu ifade etmişlerdir. Bu propagandanın Türkiye toplumu, sol-sosyalist çevreleri üzerinde çok ileri düzeyde olmasa da belli düzeyde bir etkisi olmuştur” ifadelerini kullandı.
Kalkan, Türkiye ve Kürdistan’daki sol-sosyalist çevrelerin PKK ile “sürekli bir ideolojik mücadele içerisinde” olduklarını, bu biçimde PKK’yi dar, ulusalcı bir hareket olarak gösterdiklerini ifade ederek, “Önder Apo bunu da her zaman onurla, gururla ifade etti. Kendi önderlik çıkışının, Mahirlerin, Denizlerin, İbrahimlerin anılarına sahip çıkmayı, amaçlarını başarmayı esas alan bir çıkış ve yürüyüş olduğunu belirtti. Gerçek böyleydi. Önderliksel çıkışın da böyle olmasını her zaman anlamlı buldu. Bu çerçevede kendisi Türkiye Devrimci-Sosyalist Hareketinin bir parçasıdır” ifadelerini kullandı.
“HBDH Türkiye’nin bütün kentlerini vuracak”
PKK’nin son olarak Bursa’da infaz koruma memurlarına yönelik bombalı saldırıyı üstlenen Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) ile aynı çatı altında buluşmasını da değerlendiren Duran Kalkan, “HBDH içinde bulunan dostlarımız iyi bilsinler ki; bizim yaklaşımımız kesinlikle taktik değildir, politik değildir, güncel çıkarlara dayalı değildir” dedi.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Zap ve Avaşin’e yönelik askeri operasyonuna değinen Kalkan, “Bizim devrimci direnişi dağda, ovada, şehirde daha çok Türkiye’ye yaymamız, metropollere taşımamız, AKP-MHP faşizmini ekonomik, siyasi, askeri bütün yönleriyle hedeflememiz, savaşı daha çok yaymamız, düşmanı en zayıf olduğu yerden, faşizmi yandan, içinden, arkasından vurarak darbelememiz gerekiyor. Bu HBDH’nin görevi. HBDH Türkiye’nin bütün kentlerini, İstanbul’dan İzmir’e, Karadeniz’den Çukurova’ya, Ankara’ya bütün şehirleri devrimci direniş cephesi haline getirerek faşizmi beklemediği yerden vurup 2022 yılını AKP-MHP faşizminin çöküş yılı haline getirecek” ifadelerini kullandı. /Rudaw