Erol Mütercimler: ABD, Süleymani'nin öldürülmesinde askerini sahaya sokmadı ancak...
ABD'nin İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'yi insansız hava araçlarıyla düzenlediği operasyonla öldürmesinin yankıları sürüyor. Süleymani'nin öldürülmesinin bir İran-ABD savaşını tetikleyip tetiklemeyeceğini değerlendiren strateji uzmanı Erol Mütercimler, meselenin Şiiler açısından çok önemli olduğunu söyledi.
Sosyal medya hesabından Süleymani'nin öldürülmesini yorumlayan Mütercimler, bir Şii-Sünni çatışması ihtimaline dair şunları söyledi:
"Şiiler açısından son derece önemli meseli. Şii-Sünni çatışması ihtimali, ABD'nin Sünni unsurları nasıl kullandığı, Sünni unsurların ABD'ye ne kadar tabi olduğu ile ilgili. Bölgedeki tüm Şiiler, ABD'nin hem politik hem askeri hedeflerine toplu bir saldırıya kalkarlar mı sorusuna yanıtım hayır. Çünkü Şiiler homojen bir yapı değil. Şiiler dendiğinde tek bir şemsiyesinin altında toplanan gruplar yok. Suriye, Irak, İran Şiileri var. Necef Irak, Şam ve Kum kenti. İran Şiiliği diye bir olgu vardır. Bu ötekilerden farklıdır. Devrim dahil olmak üzere, hepsini içererek dini parametrelerle siyasi olguları birleştirirler.
Lübnan'da, Yemen'de, Körfez'de görürüz bunu. Şunu da unutlayalım ki; İran Şiiliğine karşı ondan rahatsız olan Şii unsurlar da var. İran Şiiliğinden rahatsız olan unsurlar var. Sünniler rahatsız. Bazı Sünniler, ABD karşıtlığı nedeniyle İran Şiiliğine sempati duyuyorlar.
Ancak Şiilerin ortak bir operasyonu, toplu bir şekilde hareket etmeleri söz konusu değil. Hiç kuşkusuz ki, Devrim Muhafızları, Kudüs savaşçıları, Hizbullah gibi unsurlar bir şekliyle karşılık vermeye çalışacaklar. İran ilk etapta, önce bir politik olarak, BM, uluslararası düzlemde karşı çıkar, kabul edilemez olduğunu ifade eder. İkinci adım olarak bazı operasyon ve eylemleri planlayıp yapabilir.
İranla ABD arasında Ortadoğu ya da başka bir düzlemde savaşa gider mi? Şu an için söz konusu değil.
Rusya ne yapar? Rusya, Suriye'de İran ile birlikte hareket etmekle birlikte, yine de İran'ın Suriye'deki varlığından rahatsız. Rusya ile İran arasındaki politik tepkilere bakılınca, Rusya çok fazla İran'ın yanında duran bir devlet değil. Genelde soğuk kanlı hareket eder Rusya. İran ile ilişkisinde bir mesafe vardır. O mesafenin ayarlanması Rusya'ya bağlıdır, İran'a bağlı değil.
Bizle olan ilişkisinde de öyle. Mesafeyi biz ayarlamıyoruz. Putin ayarlıyor. Pilotun öldürülmesinden, uçağın düşürülmesinden, büyükelçilerinin suikaste kurban edilmesinden tutun hepsinde öyle.
Tabii ki Türkiye bu işlere taraf olmaz. Türkiye'nin başı Suriye, Libya ve Irak'ta zaten belada. Taraf olması zaten doğru bir şey değil. Böyle bir cephe açmak anlamlı değil zaten. Türkiye'de bir takım unsurlar zaten İran'dan şikayet ediyor. Politik cümlelerle bunu geçiştirir.
Bu eylemden dolayı İsrail çok mutludur. Netenyahu içeride zor durumdaydı. Trump da öyleydi. İki taraf da seçime gidecek vs. Böyle bir eyleme ihtiyaç vardı. Trump'ın tweetlerine bakın, Amerikan bayrağını dalgalandırıyor. Yani İran'a şunu söylüyor: Ben sana yaptım bunu.
Bağdadi'nin öldürülmesinde ABD askeri kullanılmıştı. Süleymani'nin öldürülmesinde drone'lar kullanıldı. Askerleri sahaya sokmadı. Ancak hemen bir açıklama yaptı ABD: 'DNA eşleşmelerinden bunun bu kişi olduğunu anladık.' Bu bize neyi gösteriyor? ABD'nin, Bağdadi olayında olduğu gibi, Süleymani olayında da demek ki içeriden satın almış olduğu adamlar vardır. Ortadoğu'da hemen hemen herkesin bir fiyatı vardır. Herkesin ruhu bir şekilde satılıktır. Bu olay Türkiye'nin kulağına da küpe olmalıdır."