HDP'den iki aşamalı koronavirüs önlemi
Dünyada ve Türkiye’de hızla yayılmaya devam eden koronavirüs (Kovid -19) salgınına karşı Halkların Demokratik Partisi (HDP) HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar başkanlığında kurulan Koronovirüs Kriz Koordinasyonu çalışmalarını sürdürüyor.
Komisyonda sağlıkçılar, partinin komisyon temsilcileri ve yerel yönetim temsilcileri yer alırken, koordinasyon günlük değerlendirme toplantısı alıyor. Hükümet ve Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaların yanı sıra komisyonda toplanan veri ve bilgiler de değerlendiriliyor. Komisyon Sözcülüğü görevi Sağlık ve Sosyal Politikalar Komisyonu Eşsözcüsü Nejla Kurul ve Ekonomiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan yürütüyor. Aktif bir halde yürütülen koordinasyon çalışmalarında özellikle parti olarak neler yapılacağı yönünde bir dizi tartışmaların yanı sıra, nasıl bir dayanışma ağı örülebileceği, hükümetin alması gereken tedbirlere ilişkin öneriler de ele alınıyor. Kriz Koordinasyonu’nun özellikle cezaevlerinde olası bir salgına karşı alınacak önlemler kapsamında hükümetin getirmeyi planladığı infaz düzenlemesine dair kapsamlı bir çalışma yürüttüğü öğrenildi.
"Gerekli Yasal Adımlar Atılmalı"
Komisyon Eşsözcüsü Garo Paylan, yaptıkları toplantıda krize dair atılması gereken adımlar konusunda hukuk, sağlık ve ekonomik tedbirleri değerlendirdiklerini söyledi. Paylan, koordinasyon merkezi olarak bundan sonra da alınması gereken tedbirlere dair açıklamalarda bulunacaklarını söyledi. Yerellerde hem gençlik yapıları hem de yerel dinamiklerle çalışmalar yürüttüklerini özellikle halkın gıda ve temizlik malzemelerine ulaşması için gerekli örgütleme çalışmalarını yaptıklarını aktaran Paylan, “Bu hafta tüm gündemleri öteleyerek, ivedilikle bu kriz kapsamında atılması gereken adımları atalım. Meclis’te seferber olalım ve gerekli yasal adımları atalım” çağrısında bulundu.
İki Aşamalı Önlem
Koronovirüs Koordinasyon Kriz Merkezi’nde yer alan HDP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Salim Kaplan da, HDP’li belediyelere bu kapsamda iki genelge yolladıklarını hatırlattı. Bu genelgelerin ilkinin salgınının yayılmasını önleyecek (önleyici sağlık) tedbirlere dair olduğunu ikincisinin de belediyenin iç işleyişine yönelik olduğunu söyleyen Kaplan, “İkinci genelge ise belediyenin iç işleyişine hem de virüsün yaygınlaşmasıyla birlikte olası bir toplumsal karantina durumunda hazırlıklı olunmasıydı. Özellikle olası bir salgın durumunda belediyelerimizin hazırlıklı olmasını yeterince gıda, temizlik ve hijyen malzemelerini alması gerektiğini belirttik. Bu kapsamda çalışmalarımız devam ediyor, özellikle dezavantajlı kesimlere gıda, temizlik ve hijyen malzemelerinin dağıtımına dair de bir çalışmamız olacak” diye konuştu. Kayyum atanan bölgelerde de bu çalışmaları il, ilçe örgütleri, belediye meclis üyeleri ve il genel meclis üyeleriyle yürüttüklerini aktaran Kaplan, “Her ilde bilgi akışını sağlayan koordinasyonlarımız var. Temel hedefimiz toplum sağlığını korumak” dedi.
"Türkiye Kritik Dönemden Geçiyor"
Sağlık ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Samet Mengüç de salgının Türkiye’yi tehdit eder düzeye geldiğini söyleyerek Mengüç, “Dolayısıyla bu süreçte önümüzdeki birkaç gün de çok daha ciddi hastalık sayısında artma ve ağır hastaların olabileceğini öngörüyoruz. Bu salgının daha önce yaşandığı ülkelerdeki seyrine baktığımızda Türkiye şuanda en kritik dönemden geçiyor” dedi.
Alınacak Önlemler
Sağlık Bakanı ve hükümet yetkililerinin yapılan eleştirileri dikkate alması gerektiğini vurgulayan Mengüç, şunları söyledi: “Sağlık Bakanlığı tarafından Bilim Kurulu’nun hızlı bir şekilde kurulması önemli bir adımdır. Buradan çıkan bilgilendirmeler kamuoyu ile paylaşılmıştır. Ancak eksikliğini gördüğümüz uygulama ve pratik adımlar var. Örneğin, sağlık çalışanları bu işte en büyük risk grubudur. İzolasyon ve önlemler çok hızlı alınmalıydı özellikle 65 yaş üzerindeki sağlık çalışanları idari izinli sayılmalı ve bu idari izinlerde hiçbir özlük hakları ellerinden alınmaması gerekir. Sağlık çalışanlarının çok hızlı bir şekilde çalışma koşullarının yeniden yapılandırılması, iş gücü ve yükü artan bir süreçten geçiyor. Bunların en az zarar görmesi ve en etkili çalışabilmesi için yeniden bir çalışma düzeni ve çalışma ortamı dizayn edilmeli. Koruyucu ekipman dediğimiz önlük, maske ve eldiven teminin de biraz geç kalındı. Bunlar yeni yeni temin ediliyor. Bunların hepsi bir risk. Bu enfeksiyonun bir kuluçka dönemi var. 2-14 gün süreç ve siz bunları çok erken almazsanız o virüsün bulaşmasından sonra alacağız önlemler çok anlam ifade etmiyor. Bu konuda bakanlık oldukça yetersiz.”
"Cezaevleri Boşaltılmalı"
Bir diğer önemli konunun ise cezaevlerindeki sağlık personelinin yeterli olup, olmadığı konusu olduğunu dile getiren Mengüç, cezaevlerinde sağlık hizmetlerinin yeterli olmadığını ve olası bir virüs sıçramasında ciddi sıkıntılar yaşanabileceğini hatırlattı. Acil bir afla cezaevlerinin boşaltılması gerektiğine dikkat çeken Mengüç, “Hükümet bunu gündemine aldı ama beklentimiz bunu çok uzatmadan hızlı bir şekilde ayırt etmeden yapması ve hatta özellikle kronik hastalıkları olanlar, ileri yaşta olanlar, çocuklarıyla kalan kadınlar tahliye edilmeli. Cezaevleri sorunu önemli bir sorundur ve kısa sürede çözüm bekleyen bir alandır” ifadelerinde bulundu.
"Temel İhtiyaçlar Mutlaka Kamu Bütçesinden Karşılanmalı"
Mengüç son olarak, “Bu salgının ana merkezi sağlık konusudur. Sağlıkla mücadele bu süreci atlatmada önemlidir. Ancak özellikle acil alınması gereken sosyal, ekonomik önlemler var. Temel gıda ve temizlik malzemeleri ve sağlık hizmetleri kimsenin sağlık güvencesine bakılmaksızın herkese verilmelidir. Temel ihtiyaçlar mutlaka kamu bütçesinden oluşturulacak bir fonla karşılanması ve bunun kamuoyuna deklare edilerek, hayata geçirilmesi gerekiyor. Bu konuda iktidarın ihtiyaç duyduğu desteği rahatlıkla vereceğiz” diye konuştu.