Hulusi Akar: Yaptığımız operasyonların hiçbiri işgal harekatı değildir
Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Rojava ve Suriye’de gerçekleştirilen operasyonlara ilişkin, “Kürtler bizim kardeşimiz, Araplar bizim kardeşimiz. Hiçbir etnik grupla, hiçbir dini grupla bizim bir muhasebatımızın olmadığını da herkesin bilmesini istiyoruz. Fakat maalesef içeride ve dışarıda bazıları bunu bilinçli bir şekilde medyada, siyasette, diplomaside bunu istismar edenler var” dedi.
Hulusi Akar, Ankara’da düzenlenen 13’üncü Büyükelçiler Konferansı'nda konuştu.
Türkiye’nin savunma ve güvenlik politikaları hakkında bilgiler veren Akar, sınırlar konusunda “gerçek dışı haberler yapıldığını” belirterek, “Afganistan'da yaşanan bir olayın Türkiye sınırlarında olmuş gibi yansıtılıyor” dedi.
Bakan Akar, "Mehmetçiğin tek beklentisi, emeğine saygı gösterilmesi. Başka bir şey istemiyor. Bu manada yapılan çalışmaların da herkes tarafından görülmesi lazım geliyor. Uluslararası hukuk çerçevesinde yapmamız gereken faaliyetler var. Bunları da eksiksiz aksaksız yaptık, yapmayı sürdürüyoruz." şeklinde konuştu.
“Tek amacımız hudutlarımızı korumak”
Türkiye’nin Suriye ve Rojava’daki askeri faaliyetleri ve operasyonları hakkında konuşan Akar, şu ifadeleri kullandı:
"Bizim tek amacımız terörle mücadelede, çok açık ve seçik bir şekilde söylemek gerekirse biz hudutlarımızı korumak istiyoruz. Vatandaşlarımızı ve ülkemizi korumak istiyoruz. Hak ve hukukumuzu korumak istiyoruz. Bunun dışında bizim kimsenin toprağında, hakkında, hukukunda gözümüz olmadığını defalarca söyledik, söylemeye devam ediyoruz. Başkalarının toprağında gözümüz olmadığı gibi oradaki vatandaşın hakkını, hukukunu korumak için gayret gösteriyoruz. Camilerimiz bombalandı biliyorsunuz Kilis'te. Cami dahil bombalandı. Reyhanlı'da şehitlerimiz oldu. İnsanlar tarlasına gidemez hale geldi. Dolayısıyla bizim yaptığımız herhangi bir şekilde keyfi, herhangi bir şekilde işgal harekatı değil, kesinlikle teröristlere karşı, tek hedefimiz olan teröristlere karşı ülkemizi, hudutlarımızı korumak. Gayretimiz bundan ibaret."
24 Temmuz 2015'ten itibaren bugüne kadar 6 yılda Suriye, Rojava ve Kürdistan Bölgesi’nde icra edilen operasyonlara da dedeğinen Bakan Akar, "Fırat Kalkanı Harekatı'nda 4 bin 500 civarında DEAŞ'lı teröristi etkisiz hale getirdik. Hem Irak'ın kuzeyinde hem Suriye'nin kuzeyinde. Bu manada koalisyon kuvvetlerinin yaptıkları operasyonlar, hava operasyonları. Uçaklarla, İHA'larla, SİHA'larla... Teröristlerle, özellikle bu DEAŞ'la göğüs göğse mücadele eden tek ordu Türk Silahlı Kuvvetleri” dedi.
“YPG'nin PKK'dan farkı yok”
ABD’nin Rojava’da Demokratik Suriye Güçleri’ne verdiği desteği eleştiren Hulusi Akar, “Biz diyoruz ki müttefiklerimize, dostlarımıza 'Siz niye PKK'yla, niye YPG'yle iş birliği yapıyorsunuz? YPG'nin PKK'dan farkı yok. Bu bir terör örgütü. Bir terör örgütüyle başka terör örgütü yenilmez. Dolayısıyla bir sıkıntınız varsa iş birliği yapalım.' Fakat şu ana kadar maalesef bu konuda pozitif bir cevap, müspet cevap almadık, alamadık” şeklinde konuştu
"Kürtler bizim kardeşimiz, Araplar bizim kardeşimiz"
Hulusi Akar, Kürdistan Bölgesi toprakları içerisinde “Pençe” adıyla başlatılan operasyonların sürdüğünü dile getirdi.
“Pençe-Kilit operasyonlarında ve diğer operasyonlarda yapılan harekatların hiçbiri işgal harekatı değildir” diyen Akar, “Biz terörist ile mücadele ediyoruz. Tek hedefimiz teröristler. ‘Onlar neredeyse hedefimiz orasıdır’ diyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Akar şöyle devam etti:
“Bazı spesifik sorular alıyoruz, 'Şura hedef mi, bura hedef mi?' Evet, terörist varsa hedef. Yani biz teröristi bitirmekte, en son teröristi etkisiz hale getirmekte kararlıyız. Altını çizeceğimiz önemli bir konu da bizim tek hedefimiz teröristler. Kürtler bizim kardeşimiz, Araplar bizim kardeşimiz. Hiçbir etnik grupla, hiçbir dini grupla bizim bir muhasebatımızın olmadığını da herkesin bilmesini istiyoruz. Fakat maalesef içeride ve dışarıda bazıları bunu bilinçli bir şekilde medyada, siyasette, diplomaside bunu istismar edenler var. Bunu bir şekilde çarpıtanlar var. Çünkü bütün operasyonlar bizim kendi karnemizdir ve bu karnemizde biz masum insanlara, tarihi, dini, kültürel yapıların ve çevrenin dokunulmaz olduğunu planlamada, icrada bütün arkadaşlarımıza çok açık ve net bir şekilde emretmiş bulunuyoruz. Dolayısıyla bütün faaliyetlerimiz bu çerçevede oluyor. Bunun dışında bunun dışındakilerin hepsi karalama kampanyasından başka bir şey değil."
“Suriye’nin kuzeyini cazibe merkezi haline getireceğiz”
Suriyelilerin yaşanan savaş nedeniyle evlerini ve topraklarını terk etmek zorunda kaldığını belirten Akar, “Onların gönüllü, güvenli ve saygın şekilde topraklarına dönebilmeleri için yaptığımız operasyonların ne kadar önemli olduğunu herkesin bilmesi lazım. Çünkü eğer biz bunları yapmasaydık şu anda Türkiye’ye gelen göçün çok daha fazla olacağı aşikar” diye konuştu.
Türkiye’nin “9 milyon Suriyeli ile muhatap olduğunu” aktaran Akar, “(Suriyelilerin) hayatını kolaylaştırmaya çalışıyoruz. Bir kısmı Türkiye’de bir kısmı da Irak’ta olmak üzere. Biz Suriye’nin kuzeyindeki hayat şartlarını ne kadar normalleştirebilirsek; önce oradan gelmeyi engelleyeceğiz ardından da orayı cazibe merkezi haline getirerek Türkiye’deki Suriyeli kardeşlerimizi evlerine ve topraklarına dönmelerini sağlayacağız” ifadelerini kullandı.
“Rusya-Ukrayna arasındaki anlaşma Rus limanlarını kapsamıyor”
Rusya-Ukrayna arasında 22 Temmuz’da imzalanan mutabakatın Ukrayna limanları ile alakalı olduğu bilgisini veren Akar, “Bu anlaşma, Ukrayna limanlarındaki tahıl ve gıda maddelerinin sevki ile alakalı. Rus limanlarını kapsamıyor. Rus limanları için görüşmeler ayrı devam ediyor. Şu anda 20 gemi orada bekliyor. Burada artık model oluştu. Girişlerin çıkışların nasıl yapılacağı konuşuldu. Bizim dileğimiz tahıl ve gıda konusunda ortaya çıkan bu görüşmede çözümün olması” diye konuştu.
“(F-16 konusu) Temennimiz, bunun senatoda kaldırılabileceği”
ABD ile yaşanan F-16 ve F-35 konularının birbirinden farklı olduğuna vurgu yapan Hulsui Akar, “F-16 ayrı bir süreç. Bunu Amerikan Savunma Bakanlığı tekrar tekrar vurguluyor. ‘Biz sizinle sadece F-16’yı görüşeceğiz. Diğer ekip sadece F-35’i görüşecek'. Bunlar devam ediyor. F-16 ile ilgili müracaatımızı yaptık. Bu çerçevede üç toplantı yaptık. Ağustos’ta bir toplantı daha yapacağız yakın bir zamanda. Amerika’ya davet edildik. Bazı şartlar konuldu. ‘Bu şartları kabul etmemiz mümkün değil’ diye muhataplarımıza söyledik. Gelen haberlere göre temennimiz, senatoda bunun kaldırılabileceği. Geçen Mart'ta yapılan zirvede de (ABD Başkanı Joe) Biden’ın çok olumlu bir yaklaşımcı olduğunu büyük bir memnuniyetle gördük" açıklamasında bulundu.
“İsveç ve Finlandiya’nın durumu önümüzdeki günlerde belli olacak”
İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelikleri hakkında da konşan Akar, “İsveç-Finlandiya konusunda Türkiye’nin herhangi bir tutum değişikliği olmadı. Türkiye’ye Madrid’de tutum değiştirmedi. İsveç ve Finlandiya tutum değiştirdi. Bizim de şartımız bu. Başlangıç iyi ve güzel bir başlangıç oldu ancak sonuç değil bu. Bu önümüzdeki günlerde belli olacak” dedi.
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise Dışişleri Bakanlığı ile Milli Savunma Bakanlığının birçok dış politika konusunda ortak çalıştığını belirtti.
Program, basına kapalı şekilde gerçekleştirilen soru-cevap bölümü ile devam etti.