Koalisyon hükümeti kamuoyu yoklamalarının aksine meclisteki çoğunluğu sağlamlaştırdı. Koalisyonun sağ cephe ortaklarından merkez-sağ İlerici Parti'nin bir önceki seçimlere göre 5 milletvekili daha fazla çıkarması ile koalisyon 37 sandalyenin sahibi oldu.
İzlanda’da seçilen en geç milletvekili ise Kürt asıllı Linya Taha Kerim oldu.
İzlanda’da basına konuşan Linya Taha Kerim, annesinin ve babasının Kürt olduğunu 1993 yılında babasının İzlanda’ya göç ettiğini belirtti.
Ailesiyle birlikte 2013 yılında Kürdistan Bölgesi’ne döndüklerini aktaran Kerim, 2016 da ise yeniden İzlanda’ya geri döndüklerini söyledi.
Kendisinin de İzlanda’da doğduğunu ifade eden Kerim, “İzlanda da eğitim aldım ve dilini çok iyi biliyorum. Aynı zamanda mülteci bir ailede doğduğumu da unutmadım” dedi.
Üç partili koalisyonun merkez-sağdaki üyesi Bağımsızlık Partisi 16 sandalye ile en çok sandalyeye sahip parti olmayı sürdürdü.
Sekiz milletvekili çıkaran koalisyonun sol ortağı Yeşiller Hareketi ise bir önceki seçimlere göre sandalye kaybetti. 2017 seçimlerindeki 11 milletvekili çıkaran partiden seçimin hemen ardından iki milletvekili istifa etmişti.
Başbakan ve Yeşiller Hareketi'nin lideri Katrin Jakobsdottir seçim öncesinde koalisyon ortaklarıyla çoğunluğu korumaları halinde işbirliğini sürdürmeyi müzakere edeceklerini belirtmişti.
İzlanda cinsiyet eşitliğinde lider
Sandık sonuçlarına göre 63 sandalyeli mecliste 33 kadın milletvekili seçildi. Bu sonuç ile İzlanda Avrupa'da bir ilke imza attı.
İzlanda daha önce 24 olan kadın milletvekili sayısında yaşanan bu büyük artış ile Dünya Ekonomik Forumu raporlarındaki en fazla cinsiyet eşitliğinin bulunduğu ülke konumunu pekiştirdi.
İzlanda 12 yıldır üst üste bu unvanını koruyor.
Hükümeti kurma sırası İlerici Parti'de
Cumhurbaşkanı Gudni Johannesson'un resmi olarak İlerici Parti'ye hükümeti kurma yetkisini vermesi bekleniyor.
Partinin lideri Sigurdur Ingi Johannsson daha önce 2016 yılında dönemin başbakanı ve parti lideri Sigmundur David Gunnlaugsson'un Panama Belgeleri'nde ortaya çıkan vergi yolsuzluğu nedeniyle istifa etmesinin ardından kısa bir dönem geçici başbakan olarak görev yapmıştı.
