'Kürtler Bağdat'a karşı birlikte hareket etmeli'

Irak merkezi hükümeti ile Kürdistan Bölgesi arasında yıllardır devam eden bütçe meselesi çözülmeyi beklerken, uzmanlar Kürtlerin Bağdat’ta birlikte hareket etmesinin önemine dikkat çekiyor.

'Kürtler Bağdat'a karşı birlikte hareket etmeli'

Erbil ile Bağdat hükümetleri geçtiğimiz aralık ayında bütçe konusunda anlaşmaya varıldı. Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için 2021 yılı bütçe yasa tasarısının Irak Parlamentosu’ndan onay alması gerekiyor.

Irak Parlamentosu’nda pazartesi yapılması beklenen oylamada Irak hükümetinin, Erbil’e verdiği sözleri tutup tutmayacağı merak konusu. 

Aralık ayında Irak Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan 2021 yılı bütçe yasa tasarısında Kürdistan Bölgesi’ne yüzde 12,67'lik payın ayrılması kararı alınmıştı. Bütçe ve memur maaşlarıyla ilgili sorunların çözümü için Kürdistan Bölgesi müzakere heyeti Bağdat’a sık sık ziyaretlerde bulunuyor.

2021 bütçe tasarısında ülkenin en önemli gelir kaynağı olan petrolün varil fiyatı 42 dolar olarak belirlendi. Yine tasarıda, günlük 3 milyon 250 bin varil petrol ihraç edilmesi planlanırken, bu miktarın 250 bin varilini Kürdistan Bölgesi petrolü oluşturuyor.

Erbil yönetimi, Kürdistan Bölgesi’ne düşen bütçenin gönderilmemesi için hiçbir bahane bırakmadıklarını belirtiyor.

Kürt akademisyen ve siyasetçiler, Erbil’in Bağdat karşısında başarılı olması için Kürt partilerinin birlikte hareket etmesi gerektiğini, aksi takdirde anlaşmanın parlamentodan geçmesinin zor olduğunu söylüyor.

“ERBİL İLE BAĞDAT ARASINDA SORUN ÇÖZÜLMEZ, ÇÜNKÜ BAĞDAT’TA MUHATAP YOK”

K24'e konuşan eski Irak Parlamentosu Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Milletvekili Renas Cano, Erbil ile Bağdat arasındaki bütçe ve petrol konusunda İran etkili olduğu için sorununun hiçbir zaman çözülemeyeceğini söylüyor:

"Irak ile Kürdistan Bölgesi arasındaki bütçe, petrol ve diğer sorunların çözümü için Bağdat’ta muhatabın olması lazım. Irak’la anlaşma konusunda Kürdistan Bölgesi her konuda hazır olduğunu söylüyor. Sorun şu ki Irak buna hazır mı? Eğer hazır değilse neden hazır olmadığını sormamız lazım. Sebeplerini sorduğumuz zaman da politik sebepler olarak karşımıza çıkıyor. Sebep siyasi olduğu için de anlaşma şartlarının yerine getirilmesini engelliyor. Siyaset öncülük ettiği sürece bu anlaşma bir adım öteye gitmeyecektir. Irak devleti kendi içerisinde bazı krizler yaşıyor. Bu krizler ne Irak cumhurbaşkanı, ne başbakanı ne de parlamento başkanının isteğiyle çözülmez. Irak’ta Kürdistan Bölgesi’yle konuşacak bir muhatap yok. Mustafa Kazimi’yle görüşmeler yapıldığında, ‘Ben Kürdistan Bölgesi’yle bütün sorunları çözmek istiyorum’ diyor ama parlamento kabul etmiyor. Parlamentoyla görüştüğümüz zaman onlar da, ‘Bize bir şey gelmemiş ki kabul edelim’ diyor. Cumhurbaşkanını da biliyorsunuz zaten.”

“Kürtler bu anlaşmada başarılı olmayacaktır” diyen Renas Cano, “Çünkü Irak’ı idare eden yönetim Kürtlerin başarılı olmasını istemiyor. Anlaşmada Kürtlerin konuşacağı bir diğer taraf yok. Bu yönetim aynı zamanda Irak’ın çıkarını da düşünmüyor. Çünkü İran’ın kontrolündedir bu iktidar. İran ne istiyorsa o gerçekleşiyor. Anlaşma için diğer taraf yoksa ne yapabilirsin ki? Gidip gelmeler oluyor, görüşmeler yapılıyor ama sonuca ulaşılamıyor” şeklinde konuştu. 

“BAĞDAT’A KARŞI KÜRT BİRLİĞİ ŞART”

Soran Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Dr. İbrahim Malazade de Irak’ta İran’ın destek verdiği Şii Arapların Kürdistan Bölgesi dahil bütün Irak’ı kendi kontrolüne almak istediklerini ifade ederek şunları söyledi:

“Kürdistan Bölgesi ile Irak arasındaki bütçe sorunu önce günlerle başladı sonra haftalar aylar derken bu kriz yıllardır sürüyor. Irak’taki Şii Araplar, Irak’ta yönetimin tamamen kendi kontrolüne geçmesini istiyorlar. Bunlar Kürdistan Bölgesi’ni de ele geçirmek istiyorlar. Bundan dolayıdır ki Kürdistan Bölgesi’ne verilmesi gereken bütün bütçe ve petrol payını keserek ilk önce ekonomik olarak Kürdistan’ı boğma çabasındalar. Şunu da kabul etmemiz gerekiyor ki son 3-4 yıldır Kürtler, Irak’a karşı güçsüz. Şii Araplar da bundan faydalanmak istiyorlar, ekonomik olarak Kürdistan Bölgesi’ne baskı uyguluyorlar. Bütçe meselesi bundan dolayı hallolmuyor. Çünkü Irak, Kürtlere karşı güçlendiği zaman istekleri de her zaman fazla olmuştur. Güçsüz olduğunda istekleri az olmuştur.”

Irak merkezi hükümetine karşı Kürtlerin birlik olması gerektiğini belirten Dr. İbrahim Malazade şu değerlendirmede bulundu:

“Eğer Irak’a karşı Kürtler kendi aralarında birlik oluştururlarsa Şii Araplar bu kadar baskı yapamazlar. Bağdat ile sorunların çözümünden önce Kürt partileri kendi aralarında sorunlarını çözmeleri gerekiyor. Kürtler birlik olmadıkları sürece güçlü olamazlar ve Irak’tan bütçe alamazlar. Bağdat’a karşı Kürt birliği şart. Araplar Kürtlerin kendi aralarındaki ihtilaftan faydalanıyorlar. Kürdistan Bölgesi’nin güçlenmesini istemiyorlar. Bunun için Kürdistan Bölgesi hükümeti iki meseleye acil olarak çözüm bulması gerekiyor. Birincisi kendi iç sorunu olan ekonomik meselelerde şeffaf olunmalı, olup bitenden halkın haber olması,  ikincisi ise yine kendi içinde Kürtlerin birlik olması. Eğer bu iki sorun hallolursa Bağdat’ta karşı da güçlü olur ve şartlarını parlamentoya kabul ettirir.”  

HETUTİ: MESELE ARTIK SİYASİ BİR BOYUTTA

Selahaddin Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Newzad Hetuti de Erbil ile Bağdat arasındaki bütçe sorunun yasal olarak çözüme kavuşturulması gerektiğini, meselenin artık siyasi bir boyut aldığını söylüyor:

“Irak yasalarına göre davranılırsa herhangi bir sorun çıkmaz. Ama Irak tarafı Kürdistan Bölgesi’nin payını vermemek için meseleyi politize ediyor. Sorunu siyasallaştıranlar da Şiilerdir bunlar da İran’a yakın parti ve kişilerdir. 2014’ten beri süren bir bütçe sorunu var. Abadi döneminde de bu devam etti, Abdulmehdi kısmen halletmeye çalıştı ama bitiremeden gitti. Şimdiki hükümet anlaşmaya uymak istiyor. Kürdistan Bölgesi de yasaya göre her şeye uyacağını bildirdi. Bundan sonra artık sorun Bağdat ile Erbil hükümetlerinde değildir. Sorunun çözümü artık Irak Parlamentosu’nda. Burada da Şiiler çoğunlukta ve onlar İran’ın istekleriyle hareket ediyorlar. İran zaten Kürdistan Bölgesi’nin gelişmesini ve güçlenmesini istemiyor. Bütçe anlaşmasının parlamentodan geçmesi zor gibi görünüyor. Kürtler kesinlikle Irak’a taviz vermemeli. Bugün bütçe konusunda taviz verirlerse yarın petrol konusunda verecekler. Bir gün de sınırlarda tavizler verecekler. Bunun için Kürtler yasal haklarından vazgeçmemeliler.”