MEB'den işkencelerle anılan subayın adının okulu verilmesine ilişkin açıklama

Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı, 12 Eylül sonrası Diyarbakır Cezaevi’nin işkencecisi Esat Oktay Yıldıran’ın isminin İzmir'de bir ilkokula verilmesiyle ilgili gerekli incelemenin yapıldığını ve bunu tasvip etmediklerini açıkladı.

MEB'den işkencelerle anılan subayın adının okulu verilmesine ilişkin açıklama
Foto: Sosyal medya

MEB'in açıklamasında Yıldıran'ın isminin bir okula verilmesi için "Bakanlığımızca tasvip edilemeyecek bir hata olduğu kolaylıkla anlaşılabilir" denildi.

Açıklamada, isim verme yetkisinin valiliklere ait olduğu da hatırlatılırken İzmir Valiliği'ne gerekli bilgilendirmenin yapıldığı ifade edildi.

MEB'in açıklaması şu şekilde:

"İzmir’de bir okula Esat Oktay Yıldıran isminin verildiğine ilişkin haberler üzerine Bakanlığımızca gerekli inceleme yapılmıştır.

Öteden beri toplumun adalet duygusunu inciten ve vicdanını yaralayan hadiselerle birlikte anılan isimlerin caddelerden, okullardan kaldırılması şeklindeki uygulamalar göz önüne alındığında, böyle bir uygulamanın Bakanlığımızca tasvip edilemeyecek bir hata olduğu kolaylıkla anlaşılabilir.

Hangi dönemde alınmış olursa olsun hafızalarımızdaki derin izlerini koruyan bir dönemin yanlışlarını bugüne taşıma anlamına gelen bu kararı tasvip etmemiz mümkün değildir.

Adil bir hafızayı tesis etmek ve geçmişteki acıların ürünü olan yaraları sarmak için çaba sarf etmeye devam edeceğimizin bilinmesini isteriz.

Bu bağlamda 'Millî Eğitim Bakanlığı Kurum Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliği'ne göre ad verme yetkisi olan valiliğe (İzmir Valiliği) gerekli bilgi verilmiştir."

Esat Oktay Yıldıran kimdir?

1949 yılında doğan Esat Oktay Yıldıran, 12 Eylül darbesinin ardından mahkumlara uygulanan işkencelerle simgeleşen Diyarbakır Cezaevi’nde 1983 yılına kadar güvenlik müdürü olarak görev yapmıştı.

Yıldıran, görevi sırasında işkenceler nedeniyle 60’a yakın kişinin ölümüne yol açmakla sorumlu tutuluyor. O dönem yüzbaşı rütbesine sahip Yıldıran, Diyarbakır E Tipi Askerî Cezaevi'ne Ankara'dan gönderilmişti.

Yıldıran, Diyarbakır Cezaevi'ndeki görevinin ardından İstanbul'a atanmış ve İstanbul 23. Piyade Tümeni'nde binbaşı rütbesiyle tabur komutanı olarak görev yapmıştı.

Yıldıran, 1988 yılında İstanbul'da bindiği bir halk otobüsünde öldürüldü. Silahlı saldırıyı PKK üstlendi.