ÖHD: Lice'de 250 mezar tahrip edildi
ÖHD, Diyarbakır’ın Lice ilçesinin Yolçatı Mahallesi’nde 250 mezarlığın tahrip edildiğini raporlaştırdıklarını açıkladı.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) heyeti, Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Yolçatı (Sîsê) Mahallesi’ndeki mezarlığa dönük saldırılara ilişkin rapor hazırladı. Heyette yer alan ÖHD Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Av. Baver Mızrak, incelemelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Cenazelere yönelik saldırıları "Kürtlere karşı düşmanlık hukukunun göstergesi" olarak değerlendiren Mızrak, cenazelere ve mezarlıklara yönelik son birkaç ayda ciddi saldırıların yapıldığına dikkati çekti. Şeyh Sait ve Seyit Rıza’ya ait naaşların hala bulunmadığını anımsatan Mızrak, cenazelere yapılanların "düşmanlık hukuku" bağlamında değerlendirilebileceğini kaydetti.
Mızrak, Silvan’da mezarlıklara ilişkin ailelerin karakola çağırdıklarını, karakola giden ailelerin tehdit ve hakaretlere maruz kaldıklarını aktardı. Karakolların ailelere mezarlıkların yıkılması yönünde talimat verdiklerini, aksi taktirde gözaltına alınacakları tehditlerinde bulunduklarına değinen Mızrak, “Bu süreç sonucunda savcılığın bütün mezarlık sahiplerine örgüt propagandasından dolayı soruşturma başlattığını görüyoruz. Soruşturmalara bakıldığı zaman mezarlıklara ilişkin yönetmeliklerden bahsediliyor. Yönetmeliğe aykırı mezar başlığı olduğundan bahsediliyor. Ancak yönetmeliğe baktığımız zaman böyle bir unsur da söz konusu değil” şeklinde konuştu.
Lice’de 29 Mayıs’ta saldırının yapıldığı mezarlıkta yaptıkları incelemelere değinen Mızrak, “Sîsê Mezarlığı, çözüm süreci zamanında yapılan bir mezarlık ve bu mezarlıkta 250’yi aşkın cenaze bulunmakta. Çözüm sürecinin bitirilmesiyle birlikte, burası yılda bir iki defa saldırıya uğruyor. Ailelerin bize aktardıklarına göre operasyon sonrası dönen askerler, her defasında bir iki mezarlığı tahrip ediyorlar. Ama biz en son yaptığımız incelemede, 250 mezarlığın hepsinin çevresinin başlıklarının kırılmış olduğunu tespit ettik” diye belirtti.
Mızrak, bu sürecin sonuna kadar takipçisi olacaklarını ve önümüzdeki süreçlerde konuya ilişkin Avrupa parlamentosu, Avrupa Konseyi, Birleşmiş Milletler ve uluslararası kuruluşlara başvuru yapacaklarını paylaştı.