Pervin Buldan: Kürtler size büyük kaybettirecek
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 6 yıldır Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde olan PKK hükümlüsü Ayten Beçet'in ‘tecridin kaldırılması talebiyle’ yaşamına son vermesinin ardından Adalet Bakanlığı ve hükümete seslenerek, “Daha kaç insanın yaşamını yitirmesine göz yumacaksınız” diye sordu.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 6 yıldır Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde olan PKK hükümlüsü Ayten Beçet'in ‘tecridin kaldırılması talebiyle’ yaşamına son vermesinin ardından Adalet Bakanlığı ve hükümete seslenerek, “Daha kaç insanın yaşamını yitirmesine göz yumacaksınız” diye sordu.
Başta HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven olmak üzere cezaevlerinde ve dışarıda çok sayıda kişinin açlık grevinde olduğunu hatırlatan Buldan, “Cezaevlerinde, dışarıda insanlar bedenlerini açlığa yatırmış ve tecridin kaldırılmasını talep ediyor. Tecrit bir insanlık suçudur. Her yerde söyledik, bugün burada da söylüyoruz. Sayın Öcalan'ın da diğer tutuklular ve hükümlüler gibi ailesi ve avukatlarıyla görüşme hakkı vardır. Bu hakkı kimsenin elinden alamazsınız. Bu hakkı insanların elinden almakla kendi yasalarınızı hiçe sayıyoruz. Kendi yasalarını uygulamayan bir hükümetin, bu ülkeyi gelecekte de yönetemeyeceğini biliyoruz. Buradan Adalet Bakanı’na ve hükümete bir kez daha çağrı yapıyoruz: Tecrit derhal kaldırılmalıdır, Sayın Öcalan ailesi ve avukatlarıyla derhal görüştürülmelidir” dedi.
Partisinin seçim çalışmaları kapsamında Diyarbakır'ın Dicle ilçesinde düzenlenen halk buluşmasında konuşan Buldan’ın açıklamalarının öne çıkan bölümleri şöyle:
Buraya kayyım atanmış. Halkımızın, sizlerin seçimlerde oyunuzu verdiğiniz, "irademdir" dediğiniz belediye eşbaşkanlarımızın yerine kayyım atanmış, belediyeniz gasp edilmiş. O kayyım tüm kurumları kapatmış, tabelalarını değiştirmiş ve bir halkın iradesine, seçilmişlerine haksızlık yapmış. Ama 8 gün kaldı, 8 gün sonra o kayyım da tıpkı diğer kayyımlar gibi Ankara’ya gidecek. Sayıları az değil, 96 kayyım. Tam bir film ekibi. Ankara’ya gittikten sonra işsiz kalmayacaklar, işleri hazır, film çevirecekler. O filmin baş kayyımı da Recep Tayyip Erdoğan olacak.
"Kürtler hiçbir yerde kaybetmez ama Kürtler size büyük kaybettirecek"
Burada önemli bir ittifak gerçekleştirdik. Kürt halkının bir araya gelişinin en güzel örneklerinden birini sergiledik. Bu ilçemizde de ittifakın önemi büyük. İşte bunun için 31 Mart tarihinde vereceğiniz oylar, aynı zamanda bu ittifak için de verilecek olan oylardır. Çünkü onlar hiçbir zaman bizim bir araya gelmemizi istemediler, Kürtlerin bir araya gelişini tasvip etmediler. Ama bir araya geldik, birlik ve beraberliğimizi sağladık. 31 Mart'ta da Dicle başta olmak üzere, ittifak gerçekleştirdiğimiz bütün ilçelerde bunu bir kez daha ispat edeceğiz. Şunu görecekler, Kürtler hiçbir yerde kaybetmez ama Kürtler size büyük kaybettirecek. İstediğimiz yerde Kürtlerin birliği ile büyük kazanımlar elde etme, istediğimiz yerde de Kürtlerin birliği ve beraberliği ile onlara kaybettirme taktiklerini gerçekleştiriyoruz.
"İstediğin kadar bakan gönder kimse senin arkanı toplayamaz"
İşte bize olan kızgınlıkları, bize olan öfkeleri aslında bundan kaynaklanıyor. Onun için Recep Bey ve bakanları her gün mitinglerde, televizyonlarda HDP’ye söylemedik söz bırakmıyorlar. Hakaret ediyorlar, yalan söylüyorlar, iftira atıyorlar. Tayyip Bey tüm bunları yaptıktan sonra hem eski hem de yeni bakanlarını arkasını toplamaları için buralara gönderiyor. Önce hakaret ediyor sonra diyor ki "gidin arkamı toparlayın". Hiç kimse senin arkanı toparlayamaz. İstediğin kadar eski ve yeni bakanlarını gönder ama yaptığın bütün bu hakaretlerin cevabını 31 Mart tarihinde sandıklardan alacaksın.
"Demirtaş’ın bir çağrısı var; kayyımları Ankara’ya gönderelim, büyük şehirlerde de faşizme kaybettirelim"
Bugün Sevgili Selahattin Demirtaş’ın bir röportajı yayımlandı. Sevgili Demirtaş’ın selamını da sizlere getirdik, tüm halkımıza selamı var. Sevgili Demirtaş’ın bir çağrısı var: “Kayyımları Ankara’ya gönderelim, büyük şehirlerde de faşizme kaybettirelim. Bunun için de sandığa gidelim, oylarımızı kullanalım ve büyük dersi 31 Mart’ta verelim” diyor. Biliyoruz ki Sevgili Demirtaş’ın söylediği her şeye halkımız inanıyor, güveniyor. İşte bir kez daha sevgili Demirtaş’ın bu mesajını iletmek bizim boynumuzun borcudur. Biliyoruz ki halkımız 31 Mart'ta Selahattin Demirtaş'a da selam gönderecek. Figen Yüksekdağ'a da selam gönderecek. Açlık grevinde olan arkadaşlarımıza, Sebahat Tuncel’e, Selma Irmak’a, Leyla Güven’e 31 Mart tarihinde selamlarını gönderecek.
"Su uyur AKP uyumaz, o yüzden müşahit olalım"
31 Mart'ta sandığa gidiyoruz, oylarımızı kullanıyoruz. Bir oy bile bunlara vereceğimiz ders için çok önemli. Sandığa gitmezlik yapmayın sakın, "oyumu kullanmayacağım" demeyin sakın. Her oyun bir önemi, bir kıymeti vardır. Ancak şunu da belirtmek isterim su uyur AKP uyumaz. O yüzden müşahit olalım, sandıklara sahip çıkalım ve oyumuzun çalınmasına asla izin vermeyelim.