Rojava’ya operasyon için ABD ve Rusya ‘yeşil ışık’ yakar mı?

Türk yetkililerin son günlerde yaptıkları açıklamalar, Suriye ve Rojava’ya yönelik “yeni bir kara operasyonu sinyali” şeklinde algılanıyor. Ancak uzmanlar, ABD ve Rusya’ya rağmen bunun imkansız olduğu kanaatinde.

Rojava’ya operasyon için ABD ve Rusya ‘yeşil ışık’ yakar mı?

Son dönemde gerek İdlib, Efrin ve El Bab hattında ve gerekse de Ayn İsa hattında yaşanan gelişmelerin ardından Türkiye cepesinden yapılan açıklamalar, bölgeye yeni bir operasyon ihtimalini gündeme getirdi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 11 ve 15 Ekim tarihlerinde yaptığı açıklamalarda, “Tahammülümüz kalmadı, gereken adımları atacağız” dedi.

Rojava Özerk Yönetimini kasteden Erdoğan, PKK/YPG/PYD’nin sadece Rojava’da değil Suriye'nin genelinde faaliyet yürüttüğünü, IŞİD’e karşı uluslararası koalisyon güçleri ve ABD’nin de destek verdiğini söyledi.

Suriye hükumetinin de gücünü bundan aldığını belirten Erdoğan, “Bütün bunlara karşı da mücadelemiz bundan sonraki süreçte çok daha farklı şekilde devam edecektir. Bu terör örgütlerine, Amerika'nın oradaki malum güçlerine karşı, rejim güçlerine karşı gerekli olan her türlü mücadeleyi vereceğiz. Bu konuda kararlıyız" diye konuştu.

Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da, bölgede yaşanan gelişmeler hakkında, “Gerekli tüm adımları yeri ve zamanı geldiğinde atacağız” şeklinde açıklamada bulundu.

Dört bölge  

Bu açıklamaların ardından gözler olası bir kara operasyonu için dört bölgeye dönmüş durumda; Tel Rıfat, Menbic, Ayn İsa ve Tel Temir.

Türkiye medyası da bu bölgeleri olası bir harekat için hedef şeklinde gösteriyor.

Rojava Özerk Yönetimi’nin kontrolü altındaki Tel Fırat, Halep’in kuzeyi, Efrin’in doğusu, Azez’in güneyi ve El Bab’ın batısında stratejik bir bölge.

Fırat’ın batısındaki Menbic ve doğusundaki Ayn İsa da Suriye ve Rojava kentlerini bir birine bağlayan M4 kara yolu üzerindeki önemli kavşaklar. Haseki’nin kuzeyindeki Tel Temir de aynı şekilde M4 yolu üzerindeki diğer önemli bir bölge.

ABD ve Rusya’nın tavrı önemli

ABD’in 2019’da Forat’ın doğusundaki Gire Spi ve Sere Kaniye’ye yönelik “Barış Pınarı Harekatı”ndan  önce bölgeden çekilmesi ile Rusya devreye girmişti.

Türkiye, Rusya ve ABD'nin 2019'da sağlanan mütabakat gereği YPG güçlerinin Türkiye sınırından en az 30 kilometre çekilme konusunda söz verdiğini, ancak bu sözün yerine getirilmediğini savunuyor.

Ayrıca bazı kaynaklar göre Türkiye’nin, ABD ve Rusya'ya taleplerini karşılamak için Roma’da yapılacak olan G20 Zirvesi'ni bekliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Roma’daki buluşmada bu konuda Biden üzerindeki baskıyı arttıracağı ileri dürülüyor.

Erdoğan’ın Rojava’ya ilişkin açıklamalarına ilk yanıt ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price’den geldi.

Sözcü Price, 14 Ekim’deki açıklamasında, ateşkes hatlarının muhafaza edilmesi ve sınırötesi saldırılara son verilmesinin önemini de vurguladıklarını belirtti.

Price, “Tüm bu konularda son derece açık olduk. Şu noktada da açığız: Suriye’de istikrarı ileriye götürmek için tüm tarafların ateşkes bölgelerini muhafaza edip saygı göstermesi ve ihtilafa siyasi bir çözüm bulunması için çaba göstermesi kritik önem taşıyor” diye konuştu.

Dr. Mahmud Abbas: Rusya Efrin’deki gibi yapmaz

Rûdaw Radyo’da yayınlanan “Çavê Sêyem” programına konuk olan araştırmacı yazar Dr. Mahmud Abbas, Türkiye’nin olası bir operasyonda ABD ve Rusya’nın sert tavrı ile karşılaşacağını söyledi.

Abbas, “Rusya'nın Efrin'deki gibi yeni bir operasyona izin vereceğine inanmıyorum. Efrin operasyonu sırasında aralarında bir takım pazarlıklar vardı. Mesela Türkiye Halep'ten ve çevresindeki bölgelerden elini çekti” dedi.

Operasyon ihtimali ile gündeme gelen bölgelere de değinen Abbas, “Tel Rıtaf ve Menbic daha çok Rusya’yı ilgilendiren coğrafik bölgeler. Tabi İran’ı da ilgilendiriyor. Ben Rusya’nın burada bir operasyona izin vereceğiniz düşünmüyorum. Bugün böyle bir pazarlık yok” ifadelerini kullandı.  

Prof. Dr. Hasan Oktay: Türkiye Biden’a varlığını kabul ettirecek

Rûdaw Ankara Temsilcisi Şevket Herki’ye konuşan Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (KAFKASSAM) Başkanı Prof. Dr. Hasan Oktay da Türkiye’nin iyi bir diplomasi ile çıkarlarını korumak için taleplerini Biden ve ABD'ye kabul ettirebileceğini belirtti.

Oktay, “Türkiye soğukkanlı bir şekilde hem Biden’a hem de Biden’ın etrafına Türkiye’nin bölgedeki konjöktürel şartları ve gelişmeleri gözönünde bulundurarak kendi varlığını daha sağlıklı bir şekilde kabul ettirecek” yorumunu yaptı.

Mesud Kaso: ABD’liler Trump’ın yaptığını tekrar etmeyeceğiz dedi

Demokratik Suriye Meclisi’nin (DSM) Londra’daki Dış İlişkiler Ofisi üyesi Mesud Kaso ise, ABD ve Rusya’nın olası bir operasyon için Türkiye’ye “yeşil ışık yakmayacağını” söyledi.  

Kaso, “Bırakalım Rusya’nın yeşil ışık yakmasını, Moskova kısa süre önce Türkiye’nin Suriye’den artık çıkması gerektiğini ima etti. Suriye hükumetinin kabul etmediği başka bir ülkenin burada kalmasının kabul edilmediği belirtildi. Türkiye’nin adım adım Suriye’den çekilmesi gerektiğini belirttiler. ABD’de ise yeni müesseseler Rojava’nın Afganistan olmadığını, artık yönetimde de Trump’ın olmadığını hatırlattı. Trump’ın yaptığının yanlış olduğunu ve bunun tekrarlanmayacağını bildirdiler. Bu açıklamalara baktığımızda yeni bir askeri harekat olmayacak diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Türk yetkililerin açıklamalarının ardından 16 Ekim'de Rus güçleri, İdlib’de Türkiye sınırlarına 6 kilometre uzaklıktaki Sermeda kasabasını bombaladı.

Siyasi gözlemciler, saldırıyı Türkiye'ye, Suriye topraklarında yeni bir operasyon durumunda, Rusya ve Suriye hükümetinin Türkiye'nin kontrolü altındaki kuzeybatı bölgelerinin tamamını hedef alacağına dair bir mesaj olarak da yorumluyor. (Rudaw)