Rusya'nın Türkiye'ye verdiği Rojava Kürtleri mesajı

Türkiye'nin Kuzey Suriye'de sekiz gün devam eden askeri harekatını, 22 Ekim'de Soçi'de imzalanan bir mutabakatla durduran Rusya'nın bu süreçten en başarılı isim olarak çıktığı yorumları yapılırken, Rusya uzmanı Aydın Sezer, Rusya'nın Kürtlerin yeni Anayasada yer alacağı, Türkiye'nin de kabul etmek zorunda kalacağı mesajı verdiğine dikkati çekti.

Rusya'nın Türkiye'ye verdiği Rojava Kürtleri mesajı

Türkiye'nin Kuzey Suriye'de sekiz gün devam eden askeri harekatını, 22 Ekim'de Soçi'de imzalanan bir mutabakatla durduran Rusya'nın bu süreçten en başarılı isim olarak çıktığı yorumları yapılırken, Rusya uzmanı Aydın Sezer, Rusya'nın Kürtlerin yeni Anayasada yer alacağı, Türkiye'nin de kabul etmek zorunda kalacağı mesajı verdiğini dile getirdi.

Rusya uzmanı Aydın Sezer, Rus lider Vladimir Putin'in, Türkiye, Kürtler ve Esad arasındaki ilişkileri şekillendirdiğini belirtti.

Sezer, Rusya’nın Türkiye’ye Kürtlerle ilgili verdiği mesaja dair, "Kürt nüfusu yeni anayasada yer bulacak sen de bunu kabul edeceksin. Suriye’de seninle birlikte yapacağımız çok iş var" yorumunu yaptı.

Moskova'nın Kürtleri Esad'la barıştırdığını ve Rusya, Türkiye, İran'ın garantör olduğu bir tabloda Suriye'de bağımsız devlet kurma girişimlerinin mümkün olmadığını ifade eden Sezer, Rusya'nın Kürtlere yaklaşımı ile ilgili şu yorumu yaptı:

"Rusya’nın 2016 Aralık yani Astana Süreci’nden beri temel arzusu ve stratejisi Kürtleri ve Suriye yönetimini buluşturmaktı. Astana Süreci başlarken de Suriye anayasasında, Kürtlerin yoğun olduğu bölgelere kültürel otonomi vermek konusunda niyeti vardı. Fakat kültürel otonomi Kürtleri ikna etmedi. Kürtler para ve silah yardımı da yapan ABD’yi tercih ettiler ve süreç içerisinde ABD ile müttefik haline geldiler. ABD’de IŞİD’e karşı mücadelede sahada işbirliği yapacağı aktör olan Kürtlerle ittifak yaptı. Rusya; Kürtleri, ABD ile işbirliği yapmamaları ve Esad yönetimiyle masaya oturmaları gerektiği konusunda birçok kez uyardı.

Son iki yılda da özellikle Rusya üslerinde, Kürtler ve DSG temsilcileriyle Esad yönetimi arasında birçok kez müzakere masasına oturuldu. Fakat her defasında Kürtlerin taleplerinin fazla olması, Esad’ın onları Suriye’nin kalıcı bir unsuru olarak görmesine rağmen talepleri reddetmesi nedeniyle bir uzlaşma sağlanamadı. Ruslar, en son 2018’in Ocak ayında Türkiye’nin Afrin mutabakatından hemen önce Kürtlere, Afrin’i Esad yönetimine terk etmelerini söyledi. Rusya’nın blöf yaptığını düşünen Kürtler Afrin harekâtı gündeme gelince bu kez Rusya tarafından satıldıklarını düşünmeye başladılar ve ABD ile işbirliklerini daha da geliştirdiler. Ancak süreç içerisinde, Türkiye’nin Barış Pınarı Harekâtından önceki dönemde Rusya bir kez daha Kürtler ve Esad arasında bir uzlaşı yapmak üzere nabız yokladı."

Sezer, Rusya'nın oyun planını mükemmel kurduğunu ve Kürtlerle Esad'ı barıştırmasının yanı sıra Türkiye'nin başka alanlara aktif müdahalesini önlediğini savundu. 

Sezer, "Suriye’deki anayasa komitesi çalışmalarında DSG’li olmasa bile dolaylı olarak Kürtler var. Rusya’nın Türkiye’ye dediği şu: 'Kürt nüfusu yeni anayasada yer bulacak sen de bunu kabul edeceksin. Suriye’de seninle birlikte yapacağımız çok iş var. İran etkisini ben ancak seninle kırabilirim, Suriye’nin yeniden imarında ben söz sahibi olacağım ama Türk firmaları olmadan Çin’le rekabet edemem, sen bana yardımcı olacaksın" dediğini kaydetti.

Haberin tamamına buradan ulaşabilirsiniz