Şengal'den kaçırılan Ezidi iki kardeş Kırşehir'de bulundu
IŞİD'in Kürdisan'ın tartışmalı bölgesi Şengal'i işgal ettiği 2014 yılında kaçırılan iki küçük Ezidi çocuk Türkiye'nin ili Kırşehir'de bulundu.
IŞİD'in Kürdisan'ın tartışmalı bölgesi Şengal'i işgal ettiği 2014 yılında kaçırılan iki küçük Ezidi çocuk Türkiye'nin ili Kırşehir'de bulundu.
IŞİD, 3 Ağustos 2014’te Şengal'e saldırdığında, Ezidi Hussein ailesinden 12 kişiyi öldürdü. O dönem dört ve altı yaşında olan Emir ve Emira Khudeda Hussein ise örgüt tarafından kaçırıldı. Kaçırılan çocuklar IŞİD'li Türkmen bir aileye teslim edildi. Çocukların teslim edildiği aile, daha sonra Türkiye’ye gelerek Kırşehir’e yerleşti. Aile, deşifre olma korkusuyla çocukları yetimhaneye bıraktı. İki sene sonra bir şekilde çocukların, Musul'un Şengal İlçesi'nde bulunan ailesine ulaşılıyor.
Kardeşlerinin yaşadığını öğrenen abla Hadiya Khudeda Hussein Türkiye'ye geliyor ve çocuklarla temas kuruyor. Hussein ailesinden sonra Musul İl Meclis Başkanı ve Vali Yardımcısı da Türkiye'ye gelerek çocukların durumunu inceliyor. Türkiye'nin Irak Büyükelçisi ve Kürdistan bölgesi Konsolosu da duruma müdahil oluyor ve ailelerin Şengal'e geri getirilmesi konusunda çalışmalara destek veriyor.
Mahkemeden İade Kararı Bekleniyor
Kardeşlerinin kendisine teslim edilmesini isteyen Hadiya Hussein ise, iki yıldır hukuk mücadelesi yürütüyor. Kırşehir’de çocuklarla görüşen Musul İl Meclis Başkanı Seydo Çeto, Independent Türkçe’ye süreç ile ilgili bilgi verdi.
Musul Vali Yardımcısı Sirvan Rojbeyani ile birlikte Kırşehir Çocuk Esirgeme Kurumu’nu ziyaret ettiklerini ifade eden Çeto, “Süreci Kürdistan Bölgesi (KB) Başkanlığı’na bağlı çalışan Kurtarılan Ezidiler Ofisi’yle beraber yürütüyoruz. Gelmeden önce Türkiye’nin Kürdistan bölgesi Konsolosluğu ve Irak Büyükelçiliği ile diyaloğa girdik. Çocukların aileye teslim edilmesi sürecinde onlarında yardımları oldu” dedi.
Dna Örneği Kardeş Olduklarını Ispatladı
Çeto, çocuklardan DNA örneği alındığını ve kaçırılan kardeşler olduklarının ispatlandığını söyledi. Çocukların iadesi için resmi makamlara başvuruda bulunduklarını kaydeden Çeto, “Görüştüğümüz yetkililer mahkeme kararı olmadan çocukları veremeyeceklerini söylediler. 23 Ekim’de mahkeme görülecek. Mahkemeden çocukların aileye teslim edilmesi yönünde karar çıkacağını umut ediyorum” diye konuştu.
IŞİD Ezidi çocukların ismini değiştirdi
2017 yılında vekalet davası açtıklarını ve yakınları olarak 11 kez çocukları ziyaret ettiklerini belirten abla Hadiya Khudeeda Hussein, ekonomik olarak çok zor durumda olduklarını söyledi. Daha fazla mağdur olmamaları için çocukların kendilerine teslim edilmesini beklediklerini belirten amca Faisal Rafo Hussein de IŞİD’in Emir Khudeda Hussein’in ismini “Ahmed Ammar Hussein Lahu” ve Emira Khudeda Hussein’in ismini ise “Aya Ammar Hussein Lahu” olarak değiştirdiğini aktardı.
Çocukların devlet koruması altında olduğunu ve eğitim dahil tüm ihtiyaçlarının karşılandığını belirten Kırşehir Çocuk Esirgeme Kurumu yetkilisi, adli süreçten dolayı daha fazla bilgi paylaşamayacaklarını ifade etti.
Hdp Çocuklar İçin Soru Önergesi Verdi
HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca, Hussein kardeşlerin ailelerine verilmemesini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşıdı.
Önergede, 'DNA testi sonucunda çocukların kaçırılan kardeşler olduğunu ve çocukların gitmek istemelerine rağmen resmi işlemler gerekçe gösterilerek aileye teslim edilmediğini' ifade eden HDP’li Uca, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay tarafından yanıtlanması isteğiyle şu soruları sordu:
-Bahsi geçen çocukların ailelerine teslim edilmesine ilişkin bir çalışmanız bulunmakta mıdır?
-Çocukları yetimhaneye bırakan aile hakkında herhangi bir soruşturma yürütülmüş müdür?
-Kaçırılan çocuklar hangi yollarla sınırı geçmiş ve Türkiye’ye sokulmuştur?
-3 Ağustos 2014’te Şengal saldırısı ardından IŞİD tarafından kaçırılan çocukların kaç tanesi Türkiye’ye getirilmiştir? Kaçı halen Türkiye’dedir? Varsa, nerede ve kimin himayesinde kalmaktadırlar?
-IŞİD’in çocuk kaçırma için kullandığı aracıların örgütlenme yapısıyla ve ilişkileriyle ilgili yapılan çalışmalar nelerdir? Bu konuyla ilgili yürütülen adli süreç var mıdır?