Suriyeli yazar: Erdoğan'ın gerçek niyetinin farkındayız

Arap basınında, Trump’ın Golan Tepeleri'nde İsrail'in egemenliğini tanıyan kararına yönelik Arap ülkelerinden gelen tepkilerin cılızlığına dikkat çekilirken, bazı yazarlar cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tutumuna atıfta bulunarak “Arap liderlerin yapamadığını Erdoğan yaptı” yorumlarında bulundu. Suriye basınında ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Golan ile ilgili açıklamalarına şiddetli tepkiler vardı. Bazı yazarlar Erdoğan’ın bu tutumunu “gerçeklikten kopma” olarak nitelendirdi.

Suriyeli yazar: Erdoğan'ın gerçek niyetinin farkındayız

Arap basınında, Trump’ın Golan Tepeleri'nde İsrail'in egemenliğini tanıyan kararına yönelik Arap ülkelerinden gelen tepkilerin cılızlığına dikkat çekilirken, bazı yazarlar cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tutumuna atıfta bulunarak “Arap liderlerin yapamadığını Erdoğan yaptı” yorumlarında bulundu. Suriye basınında ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Golan ile ilgili açıklamalarına şiddetli tepkiler vardı. Bazı yazarlar Erdoğan’ın bu tutumunu “gerçeklikten kopma” olarak nitelendirdi.

Suriye'de yayın yapan Teşrin gazetesinde bir yazı kaleme alan Cemal Zarife, Erdoğan'ın ateşli açıklamalarının kendilerini etkilediğini ancak gerçek niyetinin farkında olduklarını dile getirdi.

“Türkiye rejiminin başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Trump’ın işgal edilmiş Golan’ı işgalci İsrail’e ilhakını tanımasına karşı yaptığı hamasi ve ateşli açıklamalarıyla bizi etkiledi. Erdoğan -kendi iddiasına göre- Suriye’nin toprak bütünlüğü ve selametinden yana olduğunu dile getirdi ve İsrail işgalini kınayarak bu toprakların Suriye’ye geri verilmesini talep etti.

Eğer Erdoğan Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunuyorsa, bu durum gerçeklikten kopmaktır. Zira o sekiz senedir Suriye’nin harap olması için çalışıyor. Tek hedefi ise Suriye’yi işgal etmektir. Menbiç ve İdlib ve bu bölgelerde izlediği Türkleştirme politikası bu niyetinin açık örneğidir.”

Arap rejimlerinin yapamadığını Erdoğan yaptı

Kuds El Arabi gazetesindeki yazısında Arap dünyasının yaşadığı gerçekliği utanç verici olarak niteleyen Muhammed Ayeş, Golan’ın işgal edilmiş bir Suriye ve Arap toprağıdır demeye sadece Erdoğan'ın cesaret edebildiğini dile getirdi.

“Arap rejimleri artık Arap topraklarını da umursamıyor. Aksine Körfez ülkelerinin basın organları, ABD’nin işgal edilmiş Arap topraklarıyla ilgili tutumundan ziyade, savcı Mueller’in Trump’ı suçsuz bulmasıyla ilgilendi. Aradaki fark ise, bu aynı rejimler, bir arap devletinin egemenliğinin çiğnendiği gerekçesiyle Rusya ve İran’ın Suriye’deki varlığını kınayan açıklamalarıyla bizi usandırdı. Ancak İsrail’in Golan’ı işgali ve ABD’nin bu işgali tanıması karşısında sessiz kaldı. Sanki İranlılar yabancı da, İsrailliler ev ahalisinden.

Özetle söylenebilir ki Arap dünyasının yaşadığı gerçeklik şu an derin bir sefalet içinde ve utanç vericidir. Nitekim hiçbir Arap lider ABD’yi kınayarak Golan’ın işgal edilmiş bir Suriye ve Arap toprağıdır demeye cesaret edemedi. Bunu sadece Erdoğan yapabildi.

Amerikalılar’ın bunu neden yaptığına gelince, bu sorunun cevabı oldukça basittir. Amerikalılar, Filistin davasını bitirme ve bölgedeki çekişmeleri hiçbir uzalaşma olmadan tedrici bir şekilde sonlandırmak istiyorlar. Hem de Filistinli veya Arap olan herhangi bir tarafı umursamadan.”

Rusya, İsrail'e karşı neden sessiz?

Rai Al Youm'daki yazısında Trump'ın kararının ardından İsrail uçaklarının Halep'e yeni bir hava saldırısı düzenlediğine dikkat çeken Abdulbari Atwan, Rusya'nın sessizliğinin dikkat çekici olduğu yorumunda bulundu.

“İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun ABD başkanı Donald Trump’ın işgal devletinin sınırlarını Golan’a kadar genişleten ve Yahudi toprağı ilan eden kararını Beyaz Saray’da kutlamasından birkaç gün sonra, İsrail uçakları Halep’in kuzey doğusuna yeni bir hava saldırısı düzenledi. Bazı haberlere göre İsrail, İran’a ait olduğu söylenen silah depolarını hedef aldı.

Rus makamlarının İsrail’in bu provokatif saldırganlığına karşı neden sessiz kaldığını ve müttefikleri Suriye ve İran’ın maddi ve manevi bütün yasaların meşru kıldığı nefsi müdafaa hakkı çerçevesinde S – 300 veya S-400’lerle cevap vermelerini neden yasakladığını bilmiyoruz.

Rusya Venezuela devlet başkanı Maduro’nun ABD’den gelecek herhangi bir saldırıya karşı kullanmak üzere Caracas’a S-300 yerleştirmesine izin verdi. Aynı hakkı neden Suriye makamlarına da vermiyor? Ve neden Suriyeli subayların Rus subaylardan kullanma eğitimini aldığı bu S-300’ler saldırıların aşağılayıcı bir hal aldığı bu dönemde kullanılmıyor ve sadece göstermelik oalarak öylece duruyor?”