Tahir Elçi, katledilişinin 7’inci yılında anılıyor

Diyarbakır Adliyesi önünde açıklama yapan baro ve siyasi parti temsilcileri ardından Elçi’nin katledildiği Sur ilçesindeki Dört Ayaklı Minare'ye kadar yürüyüş yaptı.

Burada Tahir Elçi’nin Dört Ayaklı Minare’de vurulmadan önce yaptığı konuşmanın ses kaydı dinletildi. Daha sonra Diyarbakır Barosu Başkanı Nihat Eren ve Tahir Elçi'nin eşi Türkan Elçi birer konuşma yaptı.

Eren: Yeni bir karanlık dönemin başlangıcı oldu

Elçi'nin katledilmesinden üzerinden 7 geçmesine rağmen faillerin cezalandırılmadığını belirten Eren, şunları söyledi:

“Diyarbakır Barosu başkanı Av. Tahir Elçi, tam 7 yıl önce bulunduğumuz bu yerde, bu kadim kentin tarihi ve kültürel mirasını korumak; savaşa, operasyona ve çatışmaya karşı barışın sesini yükseltmek istediği esnada aramızdan alındı.

Değerli bir hukukçu ve insan hakları savunucusunun aramızdan alındığı 28 Kasım 2015 tarihi, aynı zamanda Türkiye’de yeni bir karanlık dönemin başlangıç tarihi olmuştur. Bu tarihi alanda başlayan çatışmalar o günden sonra yıkıcılığı artarak devam etmiş, insan hakları ihlallerinde dramatik bir yükseliş görülmüş, temel hak ve özgürlükler askıya alınmış, onbinlerce insan yerlerinden ayrılmak zorunda bırakılmış, ülkenin en önemli ve can yakıcı meselesi olan Kürt meselesinde yeniden güvenlikçi politikalara dönülmüştür.

Karanlık bir dönemin başlangıcı olan bu cinayetin üzerinden 7 yıl geçmiş olmasına rağmen failler hala tespit edilememiş veya cezalandırılmamıştır. Elçi ailesinin, hukuk camiasının ve toplumun adalet duygusu maalesef hala tatmin edilememiştir.”

Türkan Elçi: Yüzlerce el kara taşa karanfil ekmeye geldik

Türkan Elçi, konuşmasında şunları söyledi:

“Yine sonbahar. Yüzlerce el kara taşa karanfil ekmeye geldik. Her sonbahar minarenin ayakları altında biraz daha karanfil birikiyor. ‘Silah, çatışma, operasyon istemiyoruz’ sesinin değdiği kara taşlara düşen karanfiller.

Zulümden kuşların bile göğü terk ettiği bir zamanda, insanlık diyen sesimiz susturuldu. Taşa düştük. Sokak kırıldı. Mahalle yıkıldı. Düş bitirildi. Vicdan diyen sesimiz topa tutuldu. Çocuklar karton kutulara koyuldu. Bomba duyduk. Kurşun gördük. Ölüm sessizliğinde gün bitirdik. Yasaklarda ay geçirdik, yıl devirdik. Bugün kısılmak istenen sese ses vermek için, daha da gür haykırmak için ‘Çok ses çok nefesle’ kara taşa karanfil bırakmaya geldik. Bugün karanfiller bizi anlatacak.  ‘Silah, çatışma, operasyon istemiyoruz’ sesinin değdiği kara taşlara düşen karanfiller.

Toplumun kini, nefreti, ölmeyi öldürmeyi adres gösterenin karşısında olduğumuzu, yaşam hakkının kutsallığını, onurlu bir yaşamı talep ettiğimizi, hakkımız olan adaleti istemekten vazgeçmeyeceğimizi karanfiller anlatacak. ‘Silah, çatışma, operasyon istemiyoruz’ sesinin değdiği kara taşlara düşen karanfiller.

Savaşı lanetlemekten kendimiz için dilediğimiz kadar başkaları için de hakkı olan yaşamı ve huzuru dile getirmekten geri durmayacağız.

Her yıl bu sokakta, bu temennilerle gelen vicdanların sesi biraz daha çoğaldıkça karanfiller de çoğalacak. ‘Silah, çatışma, operasyon istemiyoruz’ sesinin değdiği kara taşlara düşen karanfiller.”

Ardından Tahir Elçi’nin vurulduğu yere karanfiller bırakıldı, Ahmet Kaya'nın Diyarbakır Türküsü adlı parçası dinletildi.

Konuşmaların ardından ise saat 14:30’da Elçi’nin kabri başında anma programı düzenlenecek.

HDP: Elçi’nin bıraktığı mirasın takipçisi olacağız

Halkların Demokratik Partisi (HDP) de Elçi’nin ölümünün 7’nci yıldönümüne ilişkin açıklama yaptı.

HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eş Sözcüleri Nuray Özdoğan ve Serhat Eren imzasıyla yapılan “Tahir Elçi’yi katledenler Türkiye’ye karşı kötülük koalisyonu olarak varlığını sürdürüyor” başlıklı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Tahir Elçi’yi katleden güçler ile bu güçleri koruyan, aklayan ve arkasında duran siyasi irade ve yargı mekanizması, Türkiye halkına karşı bir kötülük koalisyonu olarak bugün de varlığını sürdürmektedir.

Sevgili Tahir Elçi’yi rahmetle anıyoruz. Hayatının son anına kadar hukuk, adalet ve insan hakları mücadelesi vermiş olan Elçi’nin bıraktığı mirasın takipçisi olarak hukuk ve adalet arayışımızdan vazgeçmeyeceğiz.

Başta Tahir Elçi cinayeti olmak üzere benzer siyasi cinayetlerdeki katillerin, azmettiricilerin ve sorumluların peşini bırakmayacak, hukuki ve siyasi mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz.”