Taştekin: Süleymani’nin ölümü İran için büyük bir kayıp ama...
ABD'nin İranlı komutan Kasım Süleymani'yi 5 Ocak'ta hava saldırısıyla öldürmesinin ardından Tahran önceki gün Irak'taki ABD üslerine füzeli saldırı gerçekleştirdi. ABD ile İran arasında son günlerde yaşananları analiz eden gazeteci Fehim Taştekin "Misilleme için seçilen yerler, öncesinde bilgilerin Irak Başbakanı Abdülmehdi’yle paylaşılması, onun da bunu Irak ve Amerikan güçlerine iletmesi ve zayiatı önleyecek tedbirlerin alınması ABD’yi yeniden saldırmaya itecek bir sonuçtan kaçınıldığını gösteriyor. Bu bir nevi itibarlı bir çıkış stratejisi" dedi.
Duvar'da yayımlanan "Evet evet her şey yolunda!" başlıklı yazısına Taştekin, "İran önceki gece bir tarafın küçümsediği diğer tarafın böbürlendiği füze salvosuyla ABD’nin caydırıcılığına dair efsaneye küçük ama anlamlı bir çizik attı" sözüyle başlıyor.
İran'ın, Irak’ta Amerikalıların kullandığı iki üsse 22 füze fırlattığını, bunun Orta Doğu’daki güç dengelerine yansımaları olacağını hatırlatan deneyimli gazeteci, "Birkaç günlük fırtınadan sonra neticeye gelirsek; ABD, Kasım Süleymani suikastından neyi umdu neyi buldu?" ifadelerini kullanıyor ve şöyle devam ediyor:
"Umdukları evirip çevirdiği ‘direniş ekseni’ni kırmak, Irak’ta Haşd el Şaabi’nin fişini çekmek, İran’ın Suriye’den çekilmesini sağlamak ve İran’da rejim değişikliğini hızlandıracak ortamı kızıştırmak.
Kestirmeden söyleyelim; Süleymani’nin ölümü İran için büyük bir kayıp ama pratikte çok şeyin değişeceğini söylemek zor. ABD baskı mekanizmalarını sertleştirecek, İran da Amerikan planlarına çomak sokmaya devam edecek....
Burada güçler arası kapasite kıyaslaması çok anlamsız. Önemli olan gücün caydırıcılığı. Yani savaşın neden göze alınamayacağının hissettirilmesi. Haziranda 50 bin feette uçan Amerikan casus uçağının düşürülmesi caydırıcılığın inşasında ilk hamleydi. Suikast sonrası İran’ın nükleer programla ilgili sınırlamalara son vermesi de caydırıcılıkta bir başka boyut. İran Orta Doğu oyununda yeni bir angajman stratejisi belirlemeye çalışıyor ve çıtayı yükseltiyor.
İran’ın bölgeden çekileceğine dair çıkarımlar ise naifçe. Aksine İran ‘bozucu’ etkisini ABD’nin bölgeden çıkışını hızlandıracak şekilde kurguluyor. Irak siyasetindeki türbülans İran’ın yeni hamleler yapmasına imkan verebilir. ABD’nin Irak’tan çekilmesi konusunda pazartesi günü Irak hükümetine giden, İngilizce ve Arapça versiyonları birbirinden farklı ve imzasız bir çekilme mektubu ile bir düzenbazlık döndü..."
ABD'nin Süleymani suikast ile derin milliyetçi refleksi dirilttiğini, rejime gücünü pekiştirecek bir gerekçe daha verdiğini belirten Taştekin, "Bu bakımdan Trump’ın suikast emri ahmaklık sıralamasında birinciliği hak ediyor. ABD, Süleymani’yi öldürerek ‘adanmış’ Şii dünyanın nazarında İmam Hüseyin’in yoldaşlarına 21’inci yüzyıldan bir nefer ekledi. Nerede durursanız durun, Süleymani’ye hangi gözle bakarsanız bakın, Şii dünyasının önemli bir kısmı için netice budur. Milyonların yası, yüzbinlerin ağıdı, izdihamla en az 50 kişinin onun ardından gitmesi Şiilerdeki mazlumiyet ruhunu güncelledi. Ve İran, ABD’ye misillemeden kaçınmayarak ‘büyük ve gururlu millet’ mefkuresinin yüzünü kurtardı" diyor.