Times: Erdoğan'ın milliyetçilerle anlaşmasının bedelini Kürtler ödüyor
Times'ın bugünkü sayısında yer verdiği Diyarbakır mahreçli haberinde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın milliyetçilerle anlaşmasının bedelini Kürtlerin ödediği söyleniyor.
Gazetenin Türkiye Muhabiri Hannah Lucinda Smith'in imzasını taşıyan haberinde, daha önce Ak Partiye oy vermiş pek çok kişinin artık Avrupa, İsrail ya da herhangi bir yere gitme arzusunda oldukları belirtilirken, Türk güvenlik güçleri ve PKK militanları arasındaki çatışmaların, kentin tarihi merkezindeki çok sayıda evi yok ettiğini, geriye kalanların da yeniden inşa edilmek üzere yıkıldığını yazıyor.
Times'ın haberi şöyle devam ediyor;
"Türkiye'deki 14 milyon Kürt, Kuzey Irak'taki komşularının devlet olmaya doğru uzanmasını izlerken, kendi bölgelerinin onyıllarca geriye gittiğini görüyorlar. Şiddet azalıp, büyük ölçüde kırsal kesimdeki çatışmalar olarak kalsa da geride ekonomik ve kültürel bir çoraklık bıraktı. Üç bin yıllık surların içindeki antik sokakların yıkılması Diyarbakır'ın trajedisinin fiziksel tarafı. Bu arada, hükümetin kurumları kapatıp, devlet memurlarını görevden almasına izin veren olağanüstü hal kararnameleri, kentin bir zamanlar canlanan kültürel yaşamını da kırıp geçirdi."
'Aldatılmış hissediyorlar'
Diyarbakır Şehir Tiyatrosu'nun bir zamanlar yüzlerce kişiye haftada üç oyun oynadığını yazan Times, 2010'dan sonra sadece Kürtçe oyun oynandığını hatırlatıyor ve bunu "Erdoğan'ın AKP hükümeti döneminde bir zamanlar gelişen azınlık haklarının bir göstergesi" olarak tanımlıyor.
Oyuncu Rükneddin Gün ise "90'larda hükümet muhafazakâr, dinci ve kültüre karşıydı. Şimdi AKP bütün bunların hepsi ve üzerine milliyetçi de, özellikle de mesele Kürt dili olduğunda" diyor.
Times'ın haberi şu satırlarla sona eriyor;
"AKP parlamentoda Kasım 2019'da yürürlüğe girecek yeni anayasaya yönelik çalışmalar için milliyetçi MHP'nin oylarına bağımlı. Çok sayıda Kürt, bunun bedelini ödediklerine inanıyor. Kürt diline ve kültürüne baskı, doğudaki milliyetçi politikanın alamet-i farikalarıydı, ancak hiç AKP'nin daha önceki stratejisinin bir parçası olmadı. Partinin iktidardaki ilk yıllarında, Erdoğan'ın Kürt hakları ve 30 yıllık çatışmayı çözme hevesi, kendisine doğuda çok sayıda destekçi kazandırmıştı. Şimdiyse, buradaki çok kişi aldatılmış hissediyor."