Washington Post'a konuşan Salih Müslim: Kürtler, ABD'den uçuşa yasak bölge oluşturmasını istiyor
Washington Post'a konuşan Salih Müslim, ABD'nin en azından IŞİD'e karşı mücadele eden Kürtlere karşı sağladığı hava saldırı desteğini devam ettirmesi gerektiğini dile getirdi ve Kürtlerin 1991'de Irak'ta uygulanan "Uçuşa Yasak Bölge" tarzı bir bölgenin kendileri için de oluşturulması beklentisi içerisinde olduklarını dile getirdi.
Washington Post'a konuşan Salih Müslim, ABD'nin en azından IŞİD'e karşı mücadele eden Kürtlere karşı sağladığı hava saldırı desteğini devam ettirmesi gerektiğini dile getirdi ve Kürtlerin 1991'de Irak'ta uygulanan "Uçuşa Yasak Bölge" tarzı bir bölgenin kendileri için de oluşturulması beklentisi içerisinde olduklarını dile getirdi.
Washington Post’ta Liz Sly imzasıyla yayınlanan “Müttefikler bu sefer ABD’nin Kürtlerden daha fazlasına ihanet ettiğini söylüyor” başlıklı bir yazıda, ABD Başkanı Donald Trump’ın sürpriz ABD birliklerini geri çekme kararının bölgedekilerin büyük bir bölümü, Suriye’nin bu bölümünü tarafından ihanet olarak görüldüğü dile getirildi.
Kuzeyden Türkiye’nin saldırı tehdidi, Suriye rejiminin zorla bölgeyi geri alma tehdidi ve IŞİD’in yeniden örgütlenmesi arasında kalan Kürt ve Arapların gelecekte neden korkmaları gerektiği konusunda soru işaretleri dolu oldukları dile getirilen yazıda, Kobane’de binlerce kızgın Kürd’ün ellerinde IŞİD’e karşı savaşta öldürülen çocuklarının fotoğrafları ile yürüyüşe geçtiğini ve Trump’ın kararından dönmesini talep ettikleri dile getirildi.
Yazıda, kızı bir çatışmada yaşamını yitiren bir Kürt annesinin yürüyüş esnasında “O Amerikalıların yanında öldü, şimdi ise siz bizi terkediyorsunuz, ben de öleceğim” şeklinde bağırdığı belirtildi.
Washington Post’a konuşan Kürt gazeteci Hoşeng Hesen “Kendilerine yönelik son derece büyük bir tehdidin olduğu bugünlerde alınan bu karar nedeniyle yaşanan hayal kırıklığının çok daha büyük olduğunu” vurguladı.
ABD’nin son ihanetini Kürtlerin beklentilerinin çok ötesinde bir gelişme olarak değerlendiren Irak’ın eski Dışişleri Bakanı Kürt siyasetçi Hoşyar Zebari, “ABD politikasındaki bu ani değişim sadece Suriyeli Kürtleri değil, bölgedeki tüm ABD müttefiklerini de derinden üzdü. Bu karar, bir çok hükümetin, kendilerini bir anda yüzüstü bırakabilecek ve otobüsün altına itebilecek bir süper güçle olan ittifağı yeniden düşünmelerine sebep olacaktır.” şeklinde görüş belirtti.
Rusya, Türkiye ve İran’ın bu durumdan en çok menfaat sağlayacak ülkeler olduğunu dile getiren Zebari, “Artık Orta Doğu’da yeni güçler var. Neden onlara karşı çıkalım? Neden onlara düşmanlık yapalım?” dedi ve çoğunlukla Suriye’nin kuzey sınırı boyunca uzanan Kürt köy ve şehirlerinde yaşayan Kürtlerin en büyük endişelerinin Türk saldırı tehdidi olduğunu dile getirdi.
Demokratik Toplum Partisi’nin (PYD) eski eşbaşkanı Salih Müslim, Kürtlerin Türkiye’nin saldırılarına karşı korunmalarına yardımcı olmak için Suriye hükümeti ile yapılan müzakerelere güvendiklerini dile getirdi ve "Herkesle her türlü diyaloğa açığız ve kapılarımızı kapatmadık. Tartışmaya ve diyaloğa hazırız." dedi.
Demokratik Suriye Güçleri (DSG) çatısı altında bulunan bir çok Arap, kendilerini yüzüstü bırakan bir güçle birlikte hareket ettikleri için bir tür "utanç" duymakta ve ABD desteği olmadan hayatlarını riske atmaktansa savaşı terketmeyi bir seçenek olarak düşünmekteler.
Salih Müslim, henüz bu yönlü bir karar alınmasa da, Türkiye'nin tehdidinin devam etmesi halinde Kürt savaşçıların büyük bölümünün Türkiye'ye karşı topraklarını savunmak için IŞİD'e karşı yürüttükleri savaşı durdurmak zorunda kalacaklarını dile getirdi.
ABD'nin Kürtlere sağladığı hava desteğini sürdürmesi beklentisi içinde olduklarını dile getiren Salih Müslim, Kürtlerin en büyük beklentilerinin ABD'nin 1991'de Irak'ta uyguladığı "Uçuşa Yasak Bölge" tarzı bir bölgenin kendileri için de oluşturulması olduğunu vurguladı.