Yiğit Bulut, Metiner’in ‘HADEP’ dönemini hatırlattı
Türkiye Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut ile eski AKP Milletvekili Mehmet Metiner arasında başlayan gerilim tırmanıyor. Bulut, Metiner'in HADEP'te genel başkan yardımcılığı yaptığı dönemi hatırlattı. Metiner de Bulut'a "haysiyet cellatları" diye yanıt verdi.
Kara Harp Okulu mezuniyet töreninin ardından teğmenlerin kılıçlarını kaldırıp “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atması ve yemin metnini okuması sonrası AKP’de tartışma çıkmıştı.
Eski AKP Milletvekili Mehmet Metiner, Türkiye Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut’un teğmenlerin yemin törenine ilişkin “Çer çöpün dışlanmışların, büyük Türk milleti ve Türk Silahlı Kuvvetler arasında fitne çıkarma çabası nafiledir!” sözlerine sosyal medya hesabından çok sert yanıt vermişti.
Metiner, “Senin gibi çer çöpler sayesinde AK Parti’miz bu hale geldi. Fitneci olan senin dilindir!” demişti.
Yiğit Bulut, bugün sosyal medya hesabından bir açıklama daha yaptı.
Metiner’in HADEP’te genel başkan yardımcılığı yaptığı dönemi hatırlatan Bulut, “HDP’’lilerin saldırılarına daha fazla susamam!” dedi.
Bulut, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“AK Parti sözcüsü Çelik ‘ne diyorsa o, partinin resmî sözcüsüdür’ dediğim için,
hdp kökenliler tarafından sözlerim çarpıtılarak linç ediliyorum!!
söz konusu BÜYÜK TÜRK MİLLETİ OLUNCA,
hdp’lilerin saldırılarına daha fazla susamam!!
Yarın ben konuşacağım”
AK Partili siyasetçi Mehmet Metiner, “Diyelim ki geçmişte farklı düşünen bir HADEP’liydim. Gerçeği görüp AK Partili oldum. Ne yani her partiden AK Parti’ye katılanlar olabilir de HADEP’ten olamaz mı? İkide bir de HADEP’ten geldi diye onun suratına geçmişini mi vuracağız?” dedi.
Metiner, X üzerinden Bulut’a verdiği mesajında şunları söyledi:
“Her siyasi ve fikri tartışmada köşeye sıkışanların benim çok kısa süren HADEP genel başkan yardımcılığıma göndermede bulunup itibar suikastı ve algı operasyonu yapmaları karşısında son kez bu açıklamayı yapıyorum.
2004’te yayınlanan Yemyeşil Şeriat ve Bembeyaz Demokrasi adlı kitabımda bu süreci ayrıntılarıyla anlattım. Merak edenler okusunlar.
Şu kadarını söyleyeyim: Ömrü hayatımda ırkçılığı-bölücülüğü savunmadım. 15 yaşından itibaren Milli Görüş ve Akıncılar geleneği içinde mücadele eden biriyim. İslamcı-ümmetçi bir anlayışa sahibim. Benim nazarımda hiç bir ırkın bir diğer ırka üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvadadır. Hangi ırka mensup olursa olsun Müslüman olan herkesi kardeşim bilirim.
Hodri meydan
HADEP’te siyaset yaptığım o kısa dönemde her türlü etnik ve siyasal bölücülüğe karşı olduğumu, her türlü ırkçılığa, inkar ve asimilasyon politikalarına karşı olduğumu, şiddetin ve terörün her türüne karşı olduğumu yüksek sesle dile getirdim. Tek vatan dedim, farklı ırklardan müteşekkil bir millet olduğumuzu savundum, Kürt kimliğine yönelik inkar ve asimilasyon politikalarının sonlandırılmasını savundum, devletimizin, vatanımızın ve bayrağımızın tek olduğunu, ayrı devlet ve özerklik talebinde bulunmanın yanlış olduğunu yüksek sesle dile getirdim. Biz farklılıklarımızla birlikte Türkiye’yiz anlayışı temelinde özgürlükçü ve eşitlikçi vatandaşlık anlayışını savundum.
Yani bugün savunduklarımın hepsini o günde savundum.
Bunların tümünü de Reis hem savundu hem de uygulamaya koydu.
Şimdi o haysiyet cellatlarına buradan sesleniyorum:
HADEP’te siyaset yaptığımda bu dediklerimin dışında bölücülüğü, ırkçılığı ve terörü savunan bir tek sözümü veya demecimi gösteriniz.
Göstermeyen namerttir.
Göstermeden itibar suikastına kalkışan herkes kalleştir.
O döneme ait bir tek sözümü göstermeye çağırıyorum herkesi.
Demin yukarıda savunduğum anlayış bölücü bir anlayış ise Reis’in dedikleri ve yaptıkları nedir peki?
SON SÖZ
Diyelim ki geçmişte farklı düşünen bir HADEP’liydim. Gerçeği görüp AK Partili oldum. Ne yani her partiden AK Parti’ye katılanlar olabilir de HADEP’ten olamaz mı? İkide bir de HADEP’ten geldi diye onun suratına geçmişini mi vuracağız? Bugünkü duruşuna ve söylemine mi bakacağız yoksa her sıkıştığımızda dünkü geçmişine mi atıf yapacağız? Eğer böyle yapacaksa bu durumda nedamet gösteren hiç bir HADEP’liye kucağımızı açmayacağız demektir. Hep orda mı kalsınlar istiyoruz ha söyler misiniz?
İşin üzücü yanı şu: PKK’nın yıllar yılı ölüm listesinde olan beni bu tarz çirkin ve saptırıcı suçlamalara konu ederek itibar suikasti yapanların içimizde görünenlerden çıkmasıdır.
Bugün o teğmenlerin ikinci yemin töreni üzerinden çıkan bu kavganın benim şahsımla veya geçmişimle ne alakası var?
Parti Genel Sekreterimiz Fatih Şahin’in, eski bakanımız Mustafa Varank’ın, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un ve başkaca AK Partili arkadaşlarımızın HDP geçmişleri mi var?
Sn Bahçeli’nin HDP veya FETÖ’cü geçmişi mi var?
Çok ayıp bir mecra bu.
Orhan Miroğlu HADEP geçmişi olan bir MKYK üyemiz ve bir dönem de vekilimiz.
Bu ırkçı-ulusalcı dilin AK Parti’nin içinde tedavüle sokulması, en kötüsü de Reis’in kendisine unvan verdiği biri tarafından bize karşı kullanılması ziyadesiyle üzücüdür.
Altı üstü o teğmenlerin ikinci yemin törenine tıpkı Sn Bahçeli gibi, Mustafa Varank ve Yılmaz Tunç gibi değerli bakanlarımız gibi tepki koyduk.
O teğmenleri savunmak adına bize duyulan bu kin öfke ve hakaretin sebebi nedir?
Üstelik konu niye HADEP veya HDP?
Yüreği yetenler Sn. Bahçeli ve AK Partili diğer isimler için de bir çift kelam etsin de görelim.”