Borrell, ABD’deki başkanlık seçimi sonrası AB ile ABD arasındaki ilişkileri değerlendirdiği blog yazısında, ABD’de Joe Biden’ın başkan seçildiği seçimden sonra ülke çapında kutlamaların yapıldığını hatırlatarak, “Normal bir seçim olmadığı için bu sürpriz değil” görüşünü paylaştı.
Birçok Avrupalının ABD’deki seçimin sonucundan memnun olduğunu vurgulayan Borrell, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde AB-ABD ilişkilerinin karmaşık seyrettiğini kaydetti.
Borrell, ABD’nin AB için en önemli müttefik ve ortak olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Ortak değerler temelinde uzun bir birlikte çalışma geçmişimiz var. Bu nedenle bir kez daha bizi hasım olarak görmeyen veya AB’nin ABD’den faydalanmak için kurulduğuna inanmayan bir ABD Başkanı ile çalışma şansından memnuniyet duyuyoruz. İş birliğini geliştirmek için üzerimize düşeni yapmaya hazırız. AB-ABD iş birliğini yeniden tesis etmek için ‘motoru’ yeniden çalıştırmalıyız. Özellikle gerçek diyaloğa geri dönmeli, mümkün olan yerlerde ortak stratejiler formüle etmek üzere taahhütte bulunmalı ve bunları kaynaklarla desteklemeliyiz.”
Borrell, ABD ile AB arasındaki yakın iş birliği alanları olarak ABD’nin tekrar katılmaya niyetli olduğu iklim değişikliği konulu Paris Anlaşması, İran ile yapılan nükleer anlaşma ve Dünya Sağlık Örgütü’nü sıraladı.
‘Son 4 yıl gözümüzü açtı’
Karşılıklı ticaret ile Çin’in ticaret uygulamaları ve güvenlik konularında oluşturduğu ‘meydan okumaları’ da gelecekteki birlikte çalışılacak konular arasında sayan Borrell, NATO konusunda ise şunları kaydetti:
“NATO ve transatlantik güvenlik ‘pazarlığı’ söz konusu olduğunda yeni ABD Başkanı’nın İttifak’a sıkı bağlılığına güvenmeyi umuyoruz. Ancak birçok ABD yönetiminin vurguladığı üzere bu, Avrupa’nın oyunda elini artırması ve kendi güvenliği için daha fazla sorumluluk almasıyla ilgili olacak. Layıkıyla kaynak aktarılan ve Avrupa’nın özellikle kendi çevresindeki güvenlik tehditleriyle mücadele etmesini sağlayacak şekilde etkinleşen bir Avrupa Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası’nı ABD de memnuniyetle karşılayacaktır. Bu aynı zamanda bizim kendi çıkarımızadır.”
Avrupa’nın stratejik özerkliğini geliştirmek için çalışmaları gerektiğini belirten Borrell, “Son 4 yıl gözümüzü açtı. Kovid-19 salgını da kendi güvenliğimizi sağlamamız ihtiyacının, stratejik özerkliğimizi güçlendirerek kırılganlıklarımızı ele almamızın altını daha fazla çizdi.” değerlendirmesini yaptı.
Borrell, dış politikada ise ABD ile AB’nin birlikte çalışmasında ortak çıkar bulunan konuları sıralarken, Rusya, Libya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika, Balkanlar ve Türkiye ile Doğu Akdeniz’i vurguladı.