AB Liderler Zirvesi sonrası Merkel ile Macron'dan Türkiye açıklaması
Türkiye’yle ilgili açıklama yapan Angela Merkel, Ankara’ya silah ihracatlarının NATO bağlamında tartışılması gerektiğini belirtirken, Emmanuel Macron, “Türkiye'ye yeni yaptırımlar AB'nin kendi yörüngesinde istikrarı bozacak eylemleri artık kabul etmeyeceğini gösterecek” dedi.
Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi’nin ardından basın toplatısı düzenleyen Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Türkiye’yle ilgili açıklamalarda bulundu.
Merkel, dönem başkanlıkları sırasında Türkiye ile daha olumlu ilişkilere sahip olma umuduyla çalışmış olduklarını belirtti.
Angela Merkel, martta düzenlenecek gelecek zirve için AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'i Türkiye ile ilişkiler hakkında rapor hazırlamakla görevlendirdiklerin belirtti.
Ankara’ya yönelik silah ambargosu konusuna da değinen Merkel, “Türkiye'ye silah ihracatının NATO üyeleri arasında ve yeni ABD yönetimiyle koordinasyon içinde tartışılması konusunda hemfikir kaldık” diye konuştu.
Fransa Cumhurbaşkanı ise, "AB Türkiye ile diyaloğa açık. Türkiye'ye yeni yaptırımlar AB'nin kendi yörüngesinde istikrarı bozacak eylemleri artık kabul etmeyeceğini gösterecek" ifadelerini kullandı.
AB LİDERLER ZİRVESİ'NDEN TÜRKİYE KARARI
Röportajda yapılan AB Liderler Zirvesi devam ederken sonuç bildirisinin Türkiye ile ilgili bölümleri uzun saatler müzakerelerin ardından uzlaşıya varıldığı açıklandı ve bildirinin ilgili kısmı paylaşıldı.
Bildiride, Türkiye'nin tek olduğu adımlara ve provokasyonlara devam ettiği, AB'ye karşı çıkttiği belirtilerek, Oruç Reis gemisinin Antalya Limanına dönmesi değil, Türkiye ile Yunanistan arasında istikşafi görüşmelerin yeniden başlaması için gerginlik düşürülmesinde AB tarafının ısrarcı ifade edildi.
Bildiride kaydedildi:
"Türkiye'nin AB ve üyeleriyle gerçek bir ortaklığı desteklemek, farklılıkları diyalog ve uluslararası hukuka uygun şekilde hazır olduğunu göstermesi halinde pozitif Türkiye-AB gündemi hala masadadır. Bu tür bir gündem ekonomi ve ticaret alanlarını, halklar arasında teması, yüksekli diyaloğu ve AB ile Türkiye arasındaki iletişim kanallarının açık tutulmasını önemini vurgulamaktadır. "
ABD İLE EŞGÜDÜM VURGUSU VE KIBRIS ÇAĞRISI
Kararın Türkiye ile ilgili bölümün son bölümünde, AB'nin bu konudaki çabalarını ABD ile eşgüdüm yürütmek istediği de ifade edildi.
Kararda, "AB Türkiye ve Doğu Akdeniz'deki durumla ilgili konular, ABD ile koordine etmenin yollarını arayacak" denildi.
Ayrıca, Kıbrıs konusunda da AB liderlerinin adanın yeniden birleşmesi için Birleşmiş Milletler çatısı yeniden başlanmasına yeniden başlanmasına, Türkiye'den de aynısının beklendiği vurgulandı.
Sonuç bildirgesinde, Türkiye'ye "göçmen akınını sorumlu bir şekilde yönetilmesi ve insan kaçak sürüklenenlerle mücadele etme çabalarını artırması" çağrısı aldı.
ANKARA'DAN KARARA TEPKİ
Türkiye Dışişleri Bakanlığı'ndan kararla ilgili yapılan açıklamada, "1-2 Ekim AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nden bu yana ülkemizle diyalog ve temas yönünde gösteren Dönem Başkanı dahil birçok AB ülkesi olsa da, bir-iki ülke siyasi dar hesapları nedeniyle Türkiye -AB ilişkilerinde henüz pozitif gündem yaratılamamış ve AB hiç bir yararı olmayan kısıtlayıcı önlem alma arayışından çıkamamıştır "denildi.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Bazı üye üyelik dayanışmasını ve veto haklarını kullanarak, Türkiye'ye karşı gündeme getirdikleri maksimalist talepleri ve haksız tutumları, Türkiye ile AB'yi bir kısır döngü içine sokmuştur. Bu durum, Türkiye ve AB'nin ortak çıkarları ile bölgemizin barış, güvenlik ve istikrarına zarar vermektedir. Kıbrıs, Doğu Akdeniz, Ege ve satın alınmış, esasen AB'nin büyük kesiminin de benimsemediğimiz, ancak 10 Aralık AB Zirvesi Sonuçlarına konulmak zorunda kalınan yanlı ve hukuka aykırı tutumu reddediyoruz. ”