ABD, Suriye’de Türkiye’ye yeni bir misyon biçiyor
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’taki Hakurk bölgesine başlattığı operasyon, İdlib’teki gelişmeler ve Amerikan Kongresi’nin Trump’a yazdığı mektup konusundaki düşüncelerini Ahval'e paylaşan Fehim Taştekin, TSK'nin Hakurk operasyonunun zamanlamasının önemli olduğuna dikkat çekti.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’taki Hakurk bölgesine başlattığı operasyon, İdlib’teki gelişmeler ve Amerikan Kongresi’nin Trump’a yazdığı mektup konusundaki düşüncelerini Ahval'e paylaşan Fehim Taştekin, TSK'nin Hakurk operasyonunun zamanlamasının önemli olduğuna dikkat çekti.
ABD'nin Suriye'de Türkiye'ye yeni bir misyon biçtiğini dile getiren Taştekin, yeni planlamada Türkiye’yi Rus planından uzaklaştırıp Kürtleri de güvenceye alarak farklı bir denge oturtma çabası içinde bulunulduğunu dile getirdi.
İşte Fehim Taştekin’in söyledikleri:
“Türkiye’nin Hakurk’a yaptığı sınır ötesi harekâtın zamanlaması önemli. Daha önce defalarca bölgeye bu türden hatta daha büyük askeri harekâtlar düzenlendi. Hiçbirinden de sonuç alınamadı. Şimdi bu harekâttan ne bekleniyor, emin değiliz.
İmralı’da Öcalan’la yeniden diyaloga girildikten sonra harekâtın başlaması bazı anlamlar içeriyor. Ya pazarlıklar iyiye gitmedi ya da Kürtler üzerinde baskı kurma amacı güdülüyor. Görüşmelerin en önemli ayağını Suriye oluşturuyordu. Orada bir uzlaşma çıkması olasılığı düşük. Kürtler her şeyden önce Afrin’deki duruma son verilmesini istiyor. Erdoğan’ın şu aşamada bunu yapmak isteyeceğini zannetmiyorum.
Aynı şekilde İmralı yolunun açılması açlık grevlerinin bitirilmesine yaradı ama en önemli beklenti Kürtlerin seçimde tercihlerini etkileyecek bir atmosferin yaratılmasıydı. O da olmadı. Haliyle hükümet seçime giderken bir askeri harekâtla milliyetçi kenetlenmeyi yeniden sağlama arayışı içinde olabilir. Kürtlerle ilgili çıkmaz siyaset, Türkiye’nin bütün güney sınırlarında elini ayağını bağlıyor.
ABD, Suriye’de Türkiye’ye yeni bir misyon biçiyor
Amerikan Kongresi’ndeki oluşan yeni hava, bir taraftan Türkiye’yi Rusya’dan koparacak baskı mekanizması kurma, diğer taraftan Türkiye’yi yeniden Amerikan planlarına koşma amacı güdüyor. Çift makaslı markaj bu. Kongre’deki Suriye görüşmeleri çarpıcı ipuçları içeriyordu.
Özel temsilci James Jeffrey, Kongre’deki ifadesinde Türkiye’nin İdlib’deki askeri konuşlanmasının Rusya ve Suriye ordusunu durdurma işlevi gördüğünü söyledi. Belli ki Amerikan yönetimi İdlib’e önem atfediyor. Buradaki Türk askeri varlığını Suriye, Rusya ve İran’a karşı bir baskı unsuru olarak konumlandırıyorlar.
İdlib’deki statükonun sürmesinden yanalar. İdlib, Suriye’ye müdahale bahanesi yaratan bir yer. Trump’ı yeniden eski Suriye hesaplarına sabitlemek istiyorlar. Ancak güncellenen Suriye stratejisini, Türk-Kürt çelişkisi sürerken yapamazlar. O yüzden bir tarafta Türkiye’nin, diğer tarafta Kürtlerin olacağı bir konseptte Amerikan askerlerine Suriye’yi yeniden inşa misyonu biçiliyor.
Trump’ı İsrail’in güvenliğini ve İran’ın varlığını gerekçe gösterip Suriye’den çekilme planını değiştirmeye zorlayanlar, şimdi oyunu başa sarmaya çalışıyor. Türkiye’yi Rus planından uzaklaştırıp Kürtleri de güvenceye alarak farklı bir denge oturtma çabası bu.
Türkiye ister Rus, isterse Amerikan planıyla gitsin bedel ödeyecek
Türkiye kendisini korkunç bir çıkmaza soktu. Amerikan planıyla gitse Rusya tarafından, Rus planından gitse ABD tarafından bir bedel ödemek durumunda kalacak. ABD’ye ortaklığın yanıtı belki İdlib’den gelecek. İdlib’de cihatçılara kalkan pozisyonunu Türkiye’ye sonsuza kadar sürdüremez.
Bununla Rusya’yı oyalamaya ve Kürtlere karşı planlarında bir sıçrama yapmaya çalışıyor. Fakat çıkmazda. Bir yandan Rusya ile işbirliği yapıyor diğer yandan koruma taahhüt ettiği gruplara silah temin ediyor.
Afrin’den çok sayıda silahlı grup İdlib ve Hama kırsalına sevk edildi. Bunlar Türkiye’nin verdiği silahlarla Rusya ve Suriye ordusuna karşı savaşıyor. Rusya Türkiye’yi yanında tutmak için belli ölçülerde esneklik gösterdi. Ama durum fazlasıyla karışık ve sürdürülebilir değil.
Türkiye’nin S-400 ısrarıyla Rusya’dan yana durmasına yanıt da Fırat’ın doğusundan gelecek. O yüzden Türkiye Kürtlerle ilgili paradigmayı değiştirmek zorunda. Irak’tan Suriye’ye yüzlerce kilometrelik hatta çatışma stratejisinin hiçbir şeyi çözmeyeceği defalarca anlaşıldı. Türkiye içeride ve dışarıda kendi ayağındaki bağları barışla çözebilir.”