AB′den Türkiye′ye ″Sınırlarımızı korumaya kararlıyız
AB Dış İşleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borell, Türkiye-Yunanistan sınırında yaptığı açıklamada “Dış sınırlarımızı korumaya kararlıyız” dedi.
Mart ayında Pazarkule sınır kapısından binlerce göçmen Yunanistan’a geçmeye çalışmıştı.
AB Dış İşleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borell, AB’nin dış sınırlarını üçüncü ülkelere karşı korumaya kararlı olduklarını söyledi.
Yunanistan-Türkiye sınırındaki Kastanies (Kestanelik) geçiş noktasına kısa bir ziyarette bulunan Borell, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ile birlikte Mart ayından bu yana kapalı bulunan sınır kapısında incelemelerde bulundu.
Borell burada yaptığı açıklamada, “Avrupa Birliği’nin dış sınırlarını korumakta kararlı olduğumuz çok nettir” diye konuştu. Borell, Türk savaş uçakları ve savaş gemilerinin Ege ve Doğu Akdeniz’deki Yunan egemenlik haklarını ihlal ettiği iddialarıyla ilgili olarak da “Yunanistan’ın egemenliğini güçlü bir şekilde destekliyoruz” dedi.
AB yetkilisi, “mevcut zorlukları” geride bırakmaya çabalamanın hem Yunanistan hem Türkiye hem de AB’nin çıkarına olduğunu vurguladı.
Dendias: Türkiye ile müzakereye hazırız
Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias da Türkiye ile müzakerelere hazır olduklarını, ancak “hukuk ihlalleri ya da tehditler” altında müzakere olmayacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mart ayında Türkiye’de yaşayan sığınmacı ve göçmenler için Batı sınırlarının açıldığı mesajını vermesi sonrası sınırda yığılma yaşanmış, Yunanistan üzerinden sığınmacı akınına uğramaktan endişelenen AB ile Türkiye arasında ipler gerilmişti.
Yunanistan ile Türkiye, Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanları konusunda da gerginlik yaşıyor. Ankara’nın Kasım ayında Libya ile imzaladığı “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Mutabakat Muhtırası” sonrasında ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge (MEB), Rodos ve Girit adalarını doğudan teğet geçiyor. Yunanistan adaların kendi MEB’lerinin bulunduğunu iddia ederken Türkiye, adaların kendi kıta sahanlıklarına, dolayısıyla MEB’lere sahip olamayacağını savunuyor.
(Deutsche Welle Türkçe)