AFP: Rojava’nın kaderi, Erdoğan-Putin anlaşmasıyla mühürlendi
AFP’de yer alan haberde Türkiye ile Rusya arasında Soçi’de imzalanan mutabakatın, Kürt özerk yönetimi hayallerinin ölümü anlamına geldiği yorumları yapıldı. Haberde "Kürtler, IŞİD’e karşı savaştaki fedakarlıklarının bir diyeti olacağı umuduna kapılmıştı ancak ABD, Kürtlerin bu politik projesini desteklemek yerine, Rojava'dan tümüyle çekildi ve onların daha fazla özerklik hayallerini yerle bir etti." ifadelerine yer verildi.
Haberde şu detaylara yer verildi:
“Soçi anlaşması, iki hafta öncesine kadar Suriye’nin üçte birini kontrol eden ve şimdi her şeylerini kaybeden Kürtlerin uğradığı bozgunun hatlarını da belirliyor.
Suriye uzmanı Fabrice Balanche, ‘Bu Kürtler için Rojava hayallerinin sonu’ yorumunu yapıyor.
Rojava’nın kaderi, Erdoğan ile Putin arasında salı günü varılan anlaşma ile mühürlendi.
Türkiye’ye, ‘güvenli bölge’ olarak tanımladığı ve 9 Ekim’de başlattığı askeri harekatın ana hedefi olan alana, Arap çoğunluğu yerleştirme hakkı verildi.
Bu bölge 120 kilometre uzunluğunda ve 32 km derinliğinde. Erdoğan, bu bölgeye ülkesinde bulunan 3.6 milyon Suriyeli göçmeni yerleştirmek istiyor.
Bölgeye bir Türk saldırısı, ABD’nin çekilme kararı ile mümkün kılındı.
ABD’nin çekilmesi, Kürtleri yüz üstü bırakırken, daha büyük bir saldırıdan korunmak için onları Şam rejimine yüzlerini dönmeye itti.
Rus ordusu tarafından desteklenen Şam hükümet güçleri, Türk destekli milis gücün daha fazla ilerlemesini önlemek için kuzeye yöneldi.
Soçi’de, Türkiye ve Rusya tarafından varılan anlaşma, aynı zamanda Kürt güçlerini sınırdan 30 km içeri çekilmeye de zorluyor.
Kürtleri direnecek güçten alıkoyan anlaşmanın bu maddesi, Kürtlerin kontrolü elinde bulundurdukları önemli kasabalardan çekilmesini de içeriyor.
Soçi anlaşması, şimdi ilga edilmiş özerk bölgenin fiili başkenti Kamışlı ile ilgili bir istisna da içeriyor.
Balanche, ‘Toprak kaybı halinde, her şeylerini kaybediyorlar. Şam, Türkiye’nin işgal etmediği her şeyin iadesini istiyor’ yorumunu yapıyor.
Putin-Erdoğan pazarlığının, Kürtler için tek olumlu yanı ise, Türk saldırılarının durdurulması ve kan dökmenin ileri evrelerinin önüne geçmesi.
Saldırılarda, onlarca sivil ve 250’den fazla Kürt savaşçı öldürüldü.
DSG, IŞİD’e karşı savaşta 11 bin savaşçısını kaybetti."
