'AKP-MHP İttifakı'nın seçim sonrası Ankara ve İstanbul planı'
Sözcü yazarı Emin Çölaşan, muhalefetten seçilen belediye başkanlarıyla ilgili çok konuşulacak bir tahminde bulundu.
Emin Çölaşan, "Çıkarılan yasalarla başkanların bir sürü yetkisi Belediye Meclislerine devredilecek. Bu Meclislerin yetkileri genişletilecek." dedi.
Çölaşan, "İktidar muhalefetten seçilen bütün başkanların ellerini kollarını bağlayacak ve iş yaptırmayacak." ifadelerini kullandı. İşte o yazı:
Kargaşa, karambol… Ayıptır be
Sevgili okurlarım, Türkiye böyle bir hadise yaşamamıştı. Olaysız bir seçim gerçekleşti, sandıklar kapandı, oylar sayıldı ve sonuçlar ilan edildi.
Ama gelin görün ki, özellikle İstanbul'u kaybetmek AKP'de panik yaşanmasına neden oldu.
Öyle ya, İstanbul Büyükşehir onların en büyük “Hazinesi” idi.
Sonsuz para kaynağı, elinde sonsuz güç vardı.
Mekanizma tıkır tıkır çalışıyor, İstanbul peşkeş çekiliyor, yağmalanıyor, yandaş kişiler, cemaatler, kuruluşlar, müteahhitler ve vakıflar bu peşkeşten, bu sonsuz yağmadan paylarına düşeni fazlasıyla alıyordu.
İktidar bu olanları her zaman görmezden geliyordu.
İstanbul'u kaybedince şaşırdılar, şoka girdiler…
Doğrusunu isterseniz biz bile bir miktar şaşırdık… Zira İstanbul'un her karışına el koymuşlar, Türkiye'nin parasal açıdan en güçlü hazinesini yıllarca, hem de tepe tepe kullanmışlardı.
Hesap soran yoktu…
AKP'nin elindeki İstanbul Büyükşehir Türk Milletinin parasal gücünü keyfince harcamayı sürdürüyordu.
İktidar da çok mutluydu, Büyükşehir'in sonsuz rantını paylaşan yandaş kesim de!
Ellerindeki İstanbul hazinesini 31 Mart gecesi kaybettikleri ortaya çıkınca yaşadıkları şoku, şaşkınlık ve telaşı anlatmak mümkün değil.
Şimdi ellerinde bir tek koz var!
Çeşitli gerekçeler üreterek İstanbul seçimlerinin tümüyle iptal edilmesini ve yenilenmesini sağlamak!
Dün bunu da yaptılar.
Ellerinde devlet gücü var.
Ellerinde iktidarın arka bahçesi olarak görev yapan bir Yüksek Seçim Kurulu var. İktidarın emrindeki memurlardan oluşan il ve ilçe seçim kurulları var.
Daha ne olsun yani!
Bugün itibariyle seçimlerden bu yana tam altı gün geçti. İstanbul açısından o göstermelik itirazların çözümü konusunda yukarıdaki kurullar tarafından herhangi bir somut adım atılmadı.
Daha nice günler geçecek ve Türk Milleti herhalde beklemeye devam edecek!
Tam bir kargaşa, tam bir karambol.
Demokrasiye yakışmayan, ilk kez tanık olduğumuz ve bizi dış dünyaya bile rezil eden acayip bir durum.
Sevgili okurlarım, şimdi bundan sonra neler olabileceğine çok kısaca, özetle bakalım ve toplumu bekleyen ortamı biraz olsun görelim.
– Bu geciktirmenin temel amacı Büyükşehir'deki bazı kirli belgelerin ve dosyaların temizlenip yok edilmesine yönelik. İtirazlarla zaman kazanma peşindeler.
– Yüksek Seçim Kurulu İstanbul'u CHP'ye verebilir. O takdirde en önemli bilgi ve belgeler zaten yok edilmiş olacaktır.
– Yüksek Seçim Kurulu seçimlerinin yenilenmesine de karar verebilir. Her şey beklenir. O takdirde İstanbul Büyükşehir bugünkü AKP kadrolarının elinde yeni seçime kadar kalır. Ancak Türkiye gerilir, büyük olaylar bile çıkabilir. Onca gerilime karşın, yenilenen seçimi kimin kazanacağı ise hiç belli olmaz!
– Varsayalım İstanbul, Ankara ve muhalefetin kazandığı diğer yerlerde seçimler yenilenmedi ve başkanlara mazbataları verildi.
– Onlar, yani özellikle İmamoğlu ve Yavaş açısından esas sorunlar o aşamadan sonra başlayacak.
– İktidar muhalefetten seçilen bütün başkanların ellerini kollarını bağlayacak ve iş yaptırmayacak.
– Üzerlerine müfettişler salınacak, yargı el koyacak ve her biri hakkında soruşturmalar başlatılacak. Belki bazıları tutuklanacak.
Sadece bunlar değil…
Bence iktidarın AKP-MHP ikilisi Meclis açıldıktan hemen sonra yasa tasarıları getirip muhalefetteki başkanların elini kolunu bir kez daha bağlamaya çalışacak. Yine İstanbul'dan örnek vereyim.
Belediye Meclisinde AKP çoğunluğu elde etmiş durumda.
– Çıkarılan yasalarla başkanların bir sürü yetkisi Belediye Meclislerine devredilecek. Bu Meclislerin yetkileri genişletilecek.
– Başkanların ekonomik, malî ve siyasi yetkileri budanacak.
Yani o başkanlar seçilseler, en önemli işleri yapmaya çalışsalar bile “Topal ördek” durumuna düşürülecek.
Bu deyimi Recep Bey kullandı… Ve bunu ağzından kaçırmadı, özellikle ve bilerek söyledi.
Yani sevgili okurlarım, muhalefetten seçilen başkanların işi çok zor olacak…
Bu süreci Antalya, Adana ve Mersin Büyükşehirler dahil, özellikle İstanbul ve Ankara'ya yaşatacaklar.
Şu veya bu biçimde onlara iş yaptırmayacaklar.
Sabote edecekler, içeriden ve dışarıdan bir sürü engeller çıkaracaklar.
Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir…
Her şey şimdiden belli oldu.
Bunları çok iyi bilelim, unutmayalım.