AKP'li Çelik: 'İdlib'te ortaya çıkacak bir gerginlik, yeni göç dalgaları üretecektir'

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MKYK gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.

AKP'li Çelik: 'İdlib'te ortaya çıkacak bir gerginlik, yeni göç dalgaları üretecektir'

AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Toplantı devam ederken AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Çelik’in açıklamalarının satırbaşları şöyle: 

"İdlib'de ortaya çıkan gerginlik yeni göç dalgaları ve insani trajediler üretecektir"

"Sınır güvenliğimizi yakın ilgilendirdiği için Suriye'deki hadiseler bir başka gündem konusudur. Bunlar MYK, MKYK toplantılarımızda yakın şekilde değerlendirilmektedir. İdlib'de barışın korunmasına son derece önem veriyoruz. İdlib'de ortaya çıkan gerginlik yeni göç dalgaları ve insani trajediler üretecektir. Sayın Cumhurbaşkanımızın sayın Putin'le yaptığı görüşme önemlidir.

Anayasa komitesinin yaptığı çalışmaların geldiği aşamaları yakın bir şekilde takip ediyoruz. Siyasi çözümün zemininin korunması için İdlib dahil diğer bölgelerde barışın sağlanması meselesidir. Özellikle Fırat'ın doğusunda terör örgütlerinin hareketleri ve ülkelerin verdiği yakın desteğin değerlendirilmesidir.

İdlib'de ateşkes ihlallerini de değerlendiriyoruz. Sivillere dönük saldırıları yakından takip ediyoruz. Anayasa komitesinin çalışmalarının başarıya ulaşması kilit rol oynayacaktır. Partimizle görüşen heyetlere bu konudaki değerlendirmelerimizi ifade ediyoruz."

"Asimilasyon entegrasyon sürecinin en önemli engelidir"

"Dünyanın çeşitli yerlerindeki nefret suçları, İslam düşmanlığı ile ilgili konular partimizin gündemindedir. Dünyanın her tarafında nefret suçları, İslamofobi gibi konularda yapılan faaliyetleri takip ediyoruz. Son olarak maalesef üzücü bir şey. Galatasaray-Marsilya maçında Bozkurtların nefret suçu işleyen olaylar çıkardığına dair bir Fransız milletvekili iddiada bulundu. Görüntüler açıktır. Marsilyalı taraftarlara sevgilerimizi ileterek, Marsilya seyircisi içerisinde bir grubun sloganlar attığı net şekilde görülmüştür. Galatasaray'ı destekleyen taraftarlar son derece olgun bir şekilde maçı seyretmiştir. Fatih hocamız vatandaşlarımızın haklı olarak tepki verdiğini ifade etmiştir.

Burada da çifte standartla karşı karşıya kalıyoruz. Kamera kayıtları var. Bir grubun işlediği nefret suçudur. Marsilya taraftarını kast etmiyorum. Fransa'da İçişleri Bakanı verdiği beyanatlarda kaç tane cami kapattığıyla övünüyor. 89 caminin denetlendiğini 6 caminin kapatıldığını, belediye meclisinin karar vermesine rağmen yeni bir cami yapımına müsaade etmediğini övünülecek bir şekilde anlatıyor.

DAEŞ gibi terör örgütleriyle fiziki mücadelenin yanısıra ideolojik mücadele de önemlidir. Bu zihniyet neden güçleniyor diye baktığımızda DAEŞ'e en çok mühimmat sağlayan şeyin İslam düşmanı uygulamalar olduğunu görüyoruz. Bilimsel çalışmalarda da ortaya çıkmıştır, insan psikoloji açısından da böyledir. Göçmenlere otoriter ideoloji ile şekil vermeye, dini ya da etnik değerlerini ayara tabi tuttuğunuz her yaklaşım ters teper. Asimilasyon entegrasyon sürecinin en önemli engelidir.

Biz entegrasyonu güçlü bir şekilde destekliyoruz. Asimilasyon olmadığı sürece entegrasyon desteklenmelidir. Bir demokrasi tek başına dünyada nefes alamıyor. Bu tip yaklaşımlar aslında demokratik süreçleri zehirleyen, toplumların demokratik düzenine zarar veren hadiselerdir."

“AK Parti, laik devlet düzenini savunmaktadır"

"Herkes yeni anayasayla ilgili görüşlerini söyleme hakkına sahiptir. AK Parti olarak herhangi bir şekilde özellikle laiklik prensibinin anayasada yer alması gerektiğini, vazgeçilmez olduğunu ifade etmiştim. Sadece düzenleme olarak değil toplumsal barış ilkesi olarak anayasadaki yerini koruyacaktır. AK Parti laik devlet düzenini koruyacaktır. Demokrasi ile laiklik arasındaki ilişkinin gerçek prensiplere dayanan dengeli bir ilişki olduğunu ortaya koyduk.

Geçmişte laiklik adı altında demokrasiyi boğan, vatandaşlarımızın değerlerine saldıran, bir mengene oluşturan insanların hak ve hürriyetlerinden faydalanmasını engelleyen bir laikçilik anlayışı ortaya konmuştur. Türkiye'de demokrasiyi sakatlamak, vesayete alan açmak için uydurulmuş, maalesef Türkiye'ye karanlık günler yaşatmış uygulamaların ideolojik referansıydı.

Laiklik devlet prensibini güçlü bir şekilde savunuyoruz. Hem rejimimiz açısından hem toplumsal barış açısından gerekli olduğunu net bir şekilde değerlendiriyor, altını çiziyoruz."