Amerika'dan Suriyeli Kürtlere Uzun Vadeli Askeri Yatırımlar 

ABD’nin Suriye Kürdistan’ında kurduğu askeri tesisler anlık çatışmaları önlemek niyetinden uzak olduğunu belirten Rus askeri uzmanlar, Amerika'nın bölgeye kalıcı olarak yerleştiğini belirterek bu tutumun gelecekte Türkiye’yi çok kızdıracağına dikkat çekti.  

Al Monitor’de bir Rus askeri uzmana dayandırılan haberde ABD'nin Kobani savunması ile birlikte Kürt güçlerine desteğini artarak devam ettiğine vurgu yaparak ABD'nin IŞİD'in Suriye'den çıkartılması durumunda dahi Suriye'de Kürtlerin desteği ile bölgede kalıcı olma çabasında olacağını yazdı. ABD’nin IŞİD’in kalesi Rakka’yı geri almak için Suriye’de askeri varlığını geliştirdiğini, bu doğrultuda yeni havaalanları ve üsler inşa ettiğine dikkat çeken Rus askeri uzman," ABD, kaç tane daha hava üssü inşa edecek ve bölgede ne kadar kalacaklar bilinmiyor ancak ABD gelecekte Suriye Kürdistanı’ndan ayrılmakta isteksiz davranacak. Suriye’nin kalbine yerleşen ABD, sürekli İncirlik üssüne sınırlama getireceğim diye ABD’yi tehdit eden Erdoğan’ı kızdırmaya  devam edecek.'' dedi. 

ABD, İncirlik'e Alternatif Düşünüyor 

ABD'nin Kürtlerin desteği ile günden güne Suriye'deki askeri varlığını sağlamlaştırdığını ve Türkiye'nin askeri varlığına son verdiğini belirten Rus uzman şu görüşlere yer verdi: 

"ABD resmi olarak Suriye’nin kuzeyindeki tesisleri IŞİD’le savasan müttefiklerine malzeme desteği vermek için kullandığını belirtigi iki tesisi bulunuyor. 

Bunlardan biri  AH-64 Apache, Black Hawk ve CH-47 helikopterlerinin tespit edildigi eski Lafarge tesisi, diğeri ise Kobani’nin yaklaşık 20 mil güneyinde yer alıyor. 

Türkiye’nin desteklediği Özgür Suriye Ordusunu Menbic’de Şubat ayında durduran Amerikan askerleri, bunun dışında Ayn Issa tesislerini ise Suriye Demokratik Güçlerini eğitmek için kullanıyor. ABD Rmelan’da bulunan Abu Hajar hava limanını da kullanıyor. Mart ayında IŞİD’den kurtarılan Taqba hava üssünü yeniden inşa eden ABD’li mühendisler, burayı Iraktaki Qayyarah üssüne benzeterek Qayyarah-2’yi kuruyor. 

Başta ABD ve Rusya olmak üzere dış aktörler Suriye’nin de facto olarak belirli bölgelere bölündüğünü resmi olarak reddetse de tesislerin kullanımı tam tersi bir durum olduğunu gözler önüne seriyor. Bununla birlikte eğer taraflar çatışmaları politik bir raya oturturlarsa Rusya ve ABD güçleri Suriye tarzı Dayton Anlaşmasının garantörü olarak bölgede olabilirler."