Babacan'dan 'bilinmeyen dil' tepkisi: Adını koymazsanız eşit vatandaşlıktan bahsedemezsiniz

EVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Diyarbakır'da yaptığı konuşmada, “Neymiş, Kürtçe konuşulmuş. Ne büyük ayıp değil mi? Biliyorsunuz, ülkemizde en çok konuşulan ikinci dil, Meclis çatısı altında ısrarla ama ısrarla yok sayılıyor. Tutanaklara X yazıyorlar. “Bilinmeyen dil” yazıyorlar. Ne demek bilinmeyen dil?” dedi.

Babacan'dan 'bilinmeyen dil' tepkisi: Adını koymazsanız eşit vatandaşlıktan bahsedemezsiniz

Diyarbakır’da konuşan Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Diyarbakır Büyükşehir’e de, bütün ilçelerimize de DEVA olacak adaylarımızı işlerinin başında göreceğiz. Kayyım uygulamasına maruz kalan belediyelerimiz için çalışmak, sadece Diyarbakır’a borcumuz değildir; demokrasiye borcumuzdur. Adalete borcumuzdur. Diyarbakır için ödevimize çalıştık. Tüm DEVA kadroları, aday oldukları her yerde gerekli hazırlıkları yaptılar, yapıyorlar” dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin aday tanıtım töreni ve bir dizi ziyaretler için Diyarbakır’a gitti. Bir otelin toplantı salonunda düzenlenen aday tanıtım toplantısına katılan Babacan, partisinin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin adaylarını tanıttı.

Babacan, Büyükşehir Belediyesi adayının Cenap Ekinci, Eğil ilçesi adayının Zeynel Bekil, Ergani ilçesi adayının Süleyman Efe, Kayapınar ilçesi adayının Hebun Aytekin olarak belirlendiğini açıkladı.

Konuşmasında sorunların çözümünün demokrasi ve siyasetten geçtiğini belirten Babacan,

“...Burası, seçimle kazananların yerine başkalarının atandığı bir şehir. Burası, iktidarın kayyım politikalarıyla sandığın yok saydığı bir şehir. Beştepe’dekilere göre Diyarbakırlının oyu önemsiz. Beştepe’dekilere göre Diyarbakırlının oyu değersiz. Demokrasilerde böyle bir şey olmaz” dedi.

‘İnsanların dilleriyle, kültürleriyle kavga eden bir Türkiye istemiyoruz’

Bütçe görüşmelerinde Kürtçe konuşulduğu için ‘Bilinmeyen dil’ olarak tutanaklara geçildiğini söyleyen Babacan, şöyle dedi:

“Ülkemizin DEVA’sının her zaman birlikte, beraberlikte, barışta, demokraside olduğunu söyledik; söylemeye de devam edeceğiz. Demokrasinin yerelden başlayacağını söyledik, söylemeye devam edeceğiz. Erdoğan, Diyarbakır’a geldiğinde, şehirde Kürtçe afişler asılıyor değil mi? Ankara’ya gidince işler değişiyor. Burayı unutuyorlar. İşte daha geçtiğimiz ay, Meclis genel kurulunda bütçe görüşmelerinde yine bir Kürtçe krizi yaşandı. Neymiş, Kürtçe konuşulmuş. Ne büyük ayıp değil mi? Ülkemizde en çok konuşulan ikinci dil, meclis çatısı altında ısrarla ama ısrarla yok sayılıyor.

Tutanaklara X yazıyorlar. ‘Bilinmeyen dil’ yazıyorlar. Ne demek bilinmeyen dil? Fransızcayı, İngilizceyi bilenler, konuşulduğunda tanıyanlar, ülkemizde milyonlarca insanın konuştuğu dilin hangi dil olduğunu bilmiyor. Öyle mi? Şimdi en son tutanaklara baktık. Bu sefer ne yapmışlar? Üç nokta koyup, altına da ‘Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi’ demişler. Ya şunun adını bir koyun ya. Siz bunun adını koymazsanız bu ülkede eşit vatandaşlıktan bahsedemezsiniz; bu ülkede temel haklardan bahsedemezsiniz. Ne oldu kürsü özgürlüğüne? Kürsüde ifade özgürlüğü yok mu? Aynısını Süryanice için de yaptılar.

Mardin vekilinin Süryanice bayram kutlamasına tahammül edemediler. Yine tutanaklara üç nokta, altına da ‘Türkçe olmayan dil’ yazdılar. Biz, insanların dilleriyle, kültürleriyle kavga eden bir Türkiye istemiyoruz. Diyarbakır Büyükşehir’e de, bütün ilçelerimize de DEVA olacak adaylarımızı işlerinin başında göreceğiz. Kayyım uygulamasına maruz kalan belediyelerimiz için çalışmak, sadece Diyarbakır’a borcumuz değildir; demokrasiye borcumuzdur, adalete borcumuzdur. Diyarbakır için ödevimize çalıştık."