Bahçeli’den yeni anayasa açıklaması
MHP lideri Devlet Bahçeli, "Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğu açıktır. Milliyetçi Hareket Partisi'nin amacı, görüşü ve düşüncesi de bu yöndedir" diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı yeni Anayasa çağrına yanıt verdi.
Bahçeli’nin yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Dün yapılan Bakanlar Kurulu Toplantısı’nın hitamında Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından; 'Belki de şimdi Türkiye’nin yeni bir anayasayı tartışma vakti gelmiştir’ açıklaması gündemin ağırlık merkezine yerleşmiştir. Yürürlükteki 1982 Anayasası’nda bugüne kadar 19 defada 184 değişiklik yapılmasına rağmen vesayetin derinlere nüfuz etmiş iz ve kalıntıları bir türlü silinememiştir. Bunun pek çok nedeni olsa da, en önemlisi Anayasa’nın dayandığı fikir, düşünce ve esasların demokratik nitelikten mahrumiyetidir. Bu kapsamda vasat bulan sıcak tartışmaların hız kesmeden, bilahare yoğunlaşıp yaygınlaşarak bugünlere ulaştığı herkesin bildiği gerçekler arasındadır.
Bütün hukuk kuralları gibi, anayasalar da belirlenmiş ve üzerinde nitelikli uzlaşma sağlanmış normlar içermektedir. Anayasa bir devletin temel yapısını ihtiva etmekle birlikte, bu temel yapı içindeki kurum ve kuralların nasıl ve hangi ilkelere uygun olarak işleyeceğini hem gözetmekte hem de göstermektedir.”
“Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğu açıktır” diyen Bahçeli sözlerine şöyle devam etti:
“Milliyetçi Hareket Partisi’nin amacı, görüşü ve düşüncesi de bu yöndedir.
Bilindiği üzere, 27 Nisan 2017 tarihinde yapılan Halk oylamasıyla Türkiye Cumhuriyeti yönetim sistemi bakımından üçüncü evreye geçmiştir. Nitekim milli irade, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni kabul ve tasdik etmiştir. Yeni yönetim sistemi geçmişten tebarüz edilen tarihi emanetlerle geleceğe yüklenen kutlu hedefleri buluşturan milli nitelikli, demokratik ve kapsayıcı niyetli bir anlayış ve kavrayış üzerine inşa edilmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi 9 Temmuz 2018 tarihi itibariyle resmen uygulanmaya başlamış, yönetim hayatımız bu haliyle güçlenmiş, kuvvetler ayrımı arasındaki çizgiler netleşmiştir.
Elbette yeni sisteme müzahir ve müstahak bir anayasanın yazılması mecburiyet olmasının yanı sıra demokratik bir mükellefiyettir.”