BM'den İsrail çağrısı: Şeffaf ve kapsamlı bir şekilde soruşturulmalı
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından, İsrail ordusunun World Central Kitchen (WCK) adlı uluslararası yardım kuruluşunun çalışanlarına yönelik düzenlediği hava saldırısının soruşturulması gerektiğine dair açıklama yapıldı.
İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki bombardımanı aralıksız sürüyor. Bölgede yardım çalışanlarını da hedef alan İsrail, dünyanın tepkisini çekiyor. Geçtiğimiz hafta World Central Kitchen (WCK) adlı uluslararası yardım kuruluşunun 7 çalışanının hayatını kaybettiği hava saldırısına gösterilen tepkiler ise artarak devam ediyor.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun WCK çalışanlarına yönelik düzenlediği saldırının “şeffaf ve kapsamlı bir şekilde soruşturulması” gerektiği vurgulandı.
İsrail’in kuşatması ve bombardımanı altındaki bölgeye ulaşması gereken yardımlara da değinilen 15 üyeli BMGK açıklamasında, “Güvenlik Konseyi üyeleri Gazze'deki çatışmaların yol açtığı insani kayıplar, insani durumun felakete sürüklenmesi ve kıtlık tehdidi karşısında duydukları derin endişeyi yineledi. Sivil halka insani yardım ulaştırılmasının önündeki tüm engellerin derhal kaldırılması ve bu yardımların engelsiz bir şekilde dağıtılması çağrısında bulundu” ifadeleri yer aldı.
İsrail’in Erez Sınır Kapısı ve Aşdod limanının Gazze Şeridi’ne yardım sevkiyatı için kullanılmasına izin verme yönündeki söylemlerine ilişkin yapılan açıklamada, “Gazze'deki ihtiyaçların büyüklüğü göz önüne alındığında gerekli yardımın ulaştırılması için daha fazlasının yapılması gerektiği vurgulanmıştır” denildi.
Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, dün başkent Pretoria yakınlarında bayram namazı için toplanan Müslümanlara seslenerek, Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin 70 yıldan fazla süren “ayrımcılık, baskı ve ırkçılığın” ardından şimdi de soykırımla karşı karşıya olduklarını söyledi.
Sivillerin karadan, havadan ve denizden ayrım gözetmeksizin bombalanmasının bir soykırım eylemi olduğunu vurgulayan Ramaphosa, “Bu hafta, Ruanda soykırımının dünyanın gözleri önünde gerçekleşmesinin ve 1 milyon insanın öldürülmesini durdurmak için çok az şey yapılmasının üzerinden 30 yıl geçti. Kurbanların ırkı, etnik kökeni, dini veya siyasi inançları ne olursa olsun, hayatımız boyunca başka bir soykırım suçu işlenirken kollarımızı kavuşturup arkamıza yaslanmayacağız” dedi.