CHP'li Yılmaz: Bağımsızlık elbette Kürtlerin hakkı ama...
CHP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve eski Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz, Irak’ın toprak bütünlüğünü desteklediklerini, Bölgesel Kürt Yönetimi’ni, Irak Anayasası çerçevesinde meşru bir yapı olarak kabul ettiklerini söyledi. Türkiye’nin, Irak'ın bütünlüğü içinde bu yapıyla ilişkileri geliştirmesi ve en üst düzeye çıkarmasını da desteklediklerini dile getirdi.
Yılmaz, Rudaw'a verdiği mülakatta, referandumun Irak Anayasası’na aykırı olduğunu ve anayasanın hiçbir yerinde ‘Bölgesel Kürt Yönetimi isterse bağımsızlığa gider’ diye bir kayıt olmadığını belirtti. Yılmaz, anayasanın bölge olma hakkı tanıdığını, Irak içerisindeki vilayetleri bir veya birkaç vilayetin bir araya gelip, bölge olup olmama referandumu tanıdığını, bağımsızlığa dönük bir referanduma izin vermediğin ileri sürdü.
Yılmaz'ın Kürdistan'ın bağımsızlığı ile ilgili görüşleri şöyle:
"Kürt halkının bir halk olarak, bağımsızlık hakkı mı? Elbette bütün halkların bağımsızlık özlemi ve hakkı olduğunu düşünüyoruz. Ama bir taraftan da işte uluslararası hukuk var, ülkelerin toprak bütünlüğü var. Bu işleri yapmanın bir yolu var. Biz şahsen, bunun bölgede ciddi bir manada gerginlik yaratacağını düşünüyoruz ve gerginlik esasen başladı da Irak’ta. Bunu böyle sert bir adımla, bölgedeki dengeleri veya içerdeki unsurları çok fazla gözetmeden yapmanın da, hem bölgedeki halklara hem yapılara hem de ülkelere zarar vereceğini düşünüyoruz biz.
Bölgesel Kürt Yönetimi’nin Irak bütçesinden alacağı %17’lik bir pay var. Bir süre maaşlar ödenmedi. Tabi ki bu merkezi idarenin bir hatasıydı. Ayrıca merkezi idare çok fazla tek başına buyruk davranışlarda da bulundu bir süre. Bunu da biliyoruz. Özellikle önceki Başbakan Maliki zamanında, bu konuda yanlış adımlar atıldığını, çok üst perdeden konuşulduğunu da biliyoruz. Ayrıca keza petrol gelirleri konusunda, memur maaşları konusunda ciddi sıkıntılar olduğunu biliyoruz .
Ama bunlar bir gerekçe gösterilip ayrılığa dönük kullanılmamalı. Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’ne bu konuda hak verir insanlar. Ama ayrılık konusuna gelince, bunu gerekçe olarak kullandığını ve bunu istismar ettiğini düşünüyor insanlar. Burada elbette, Irak kendi bölgesine kendi anayasasında tanıdığı bölgeye hakkını vermelidir. Bir gecikmeye sebep olmamalıdır. Orada en zor zamanlarda, Irak’ın en zor zamanlarında Bölgesel Kürt Yönetimi’nin o kadar gelen mülteciye ev sahipliği yaptığını, yedirdiğini içirdiğini unutmamalıdır. Bunun, onun için bir sulh yolu olmalı. Yani bir şekilde konuşmalı.
Uluslararası toplum da keza aynı noktada duruyor. Bağımsızlık kararı, tek başına böyle bir karara gidilmesini de biz doğru bulmuyoruz. Çünkü Bağdat yönetiminin ciddi manada itirazları var.
Ben şahsen, Bölgesel Kürt Yönetimi’nin bu sevdadan vazgeçmesini istiyorum çünkü bu çok ciddi sıkıntı yaratacaktır."