'Erbil’de Bağımsızlık Referandumu sergisi açmak istiyorum'
Ermeni ve Kürt asıllı fotoğraf sanatçısı Demir Sönmez, Erbil’de Bağımsızlık Referandumu sergisi açmak istediğini söyledi.
K24’e konuşan Ermeni ve Kürt asıllı fotoğraf sanatçısı Demir Sönmez, 25 Eylül 2017’de Kürdistan Bölgesi’nde gerçekleşen Bağımsızlık Referandumu sürecinde çektiği fotoğraflarda Kürtlerin özgürlüğe duyduğu özlemi gördüğünü söyledi.
25 Eylül 2017 yılında Bağımsızlık Referandumu geçekleştirildiği gün kendisinin Kürdistan Bölgesi’nde olduğunu ifade eden Sönmez, duygularını şöyle ifade etti.
“Güney Kürdistan’a 6 kez gittim. Özellikle 2017 yılındaki referandumu dünya kamuoyuna duyurmak için fotoğraf makinamı aldım ve Kürdistan Bölgesi’ne gittim. Yaşanan o heyecanı, Kürt halkının özgürlüğe ve bağımsızlığa duyduğu özlemi kendi gözlerimle gördüm ve yaşadım. Çok da duygulandım. Referandumda duyduğum o heyecanın fotoğraflarıyla ilgili Cenevre’nin en büyük kültür merkezinde bir sergi düzenledim. Sergide sadece benim fotoğraflarım yoktu, Mahmur Kampı’nda yaşayan ve Erbil Üniversitesi’nde dişçilik eğitimi gören Adar Tungun’nun tabloları da vardı. Hem Adar’ın tabloları hem de benim referandum fotoğraflarım Cenevre’de büyük ilgi gördü. Basın büyük ilgi gösterdi bu çalışmaya.”
“ÇEKTİĞİM FOTĞRAFI BAŞKAN BARZANİ’YE GÖNDERDİM”
Referandum gününde çektiği fotoğrafı Başkan Mesud Barzani’ye hediye olarak gönderdiğini belirten fotoğraf sanatçısı Sönmez şöyle devam etti:
“Sergide yer alan fotoğraflarda özellikle Başkan Mesud Barzani ve Neçirvan Barzani’nin referandumda oy kullanırken çektiğim iki fotoğrafı bir dahaki seyahatimde onlara iletilmek üzere Erbil’e getirdim. İlgililere teslim ettim, ama beni etkileyen bir şey oldu; ne Başkan Barzani’den ne de Neçirvan Barzani’den bu fotoğrafların ellerine ulaştığına dair herhangi bir mesaj almadım. Bu da beni çok şaşırttı. Normalde bir başkanın kendisine iletilen tarihi bir anıyı belgeleyen bir fotoğrafı mutlaka yanıtlaması gerekiyordu. Bu konuda şaşkınlık yaşadım. Tabi önemli değil, belki de çok yoğun işleri vardı, bu yoğunluk içerisinde bana cevap verme olanağının olmadığını düşünüyorum.”
“Ermeni asıllı bir Kürdistanlı olarak bu tur çalışmaları Avrupa'da yapmak çok önemli” diyen Sönmez, “2017 yılında Kürdistan Bölgesi’nde yapılan Bağımsızlık Referandumu’nu fotoğraf sergisi olarak yurt dışında gerçekleştiren belki de dünyada ilk kişi benim. Bu sergiyi çeşitli vesilelerle defalarca dile getirdim. Yani Cenevre’den Erbil’e referandum sürecini anlatan bir fotoğraf sergisini de gelecek yıllarda örneğin Erbil’de de yapmak istiyorum. Umarım bu konuda ilgililer gereken yardımı esirgemezler. Bu röportaj için sizlere çok çok teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.
Birleşmiş Milletler Meydanı’nda da kendi fotoğraflarından buluşan bir sergi düzenlediğini vurgulayan sanatçı, “Özellikle dünyanın insan hakları ve barış merkezi ve aynı zamanda dünya finans kapital merkezi olan Cenevre’de böyle bir serginin gerçekleşmesi çok önemli. Tabi bu benim birinci sergim değil, daha önce dünyada ilk kez Birleşmiş Milletler Meydanı’nda BM’nin 70’inci yılı vesilesiyle büyük bir sergi gerçekleştirdim. Sergideki fotoğrafların konusu ise BM meydanında son on yıl içerisinde yapılan gösterileri konu alıyordu. Sergide barış, insan hakları, savaşa karşı, çevre, eşcinseller, Kürt sorunu, çocuk hakları, Filistin sorunu ve Meksika sorunu konuları vardı” dedi.
CENEVRE’DE CORONAVİRÜS SERGİSİ
Sönmez, son olarak Cenevre’de yeni tip coronavirüs (Covid-19) salgını ile ilgili bir sergi açarak gelecek nesillere ulaştırmak istediğini belirterek, şunları kaydetti:
“2020 Mart’ta başlayan ve dünyayı kasıp kavuran yeni tip coronavirüs (Covid-19) salgının gelecek kuşaklara aktarmak için fotoğraflamaya başladım. Yaklaşık 13-14 ayı fotoğraflaştırdım. Sonuç olarak Cenevre belediyesi ve buraya bağlı ilçe belediyelerinin, Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler, sendikaların ve vakıfların desteğiyle bu sergiyi açtım. İnsanlar yaşadıklarını unutmasınlar diye sergiyi açtım. Salgın döneminde Cenevre’de yoksulluk hat safhaya var, binlerce kişi Cenevre’de 20 Frank değerindeki yardım paketlerini alabilmek için saatlerde kuyrukta beklediler. Herkes Cenevre’yi dünyanın en zengin şehri olarak tanımlar ama gerçek öyle değil. Dünyanı bir çok yerinde olduğu gibi Cenevre’de bu durum vardı. Bu yoksulluk Cenevre’nin bir ayıbı olarak yaşandı. Ama Cenevre hükümeti ve Cenevre belediye yoksullara yardım etmek için çok uğraştılar. Bu yardım kampanyaları yoksulların nefes almasını sağladı. Bu sergide insanların bunu da görmesini amaçladım.”